Mümkün ve İmkânsızlık Arasında: “Gazze’de Ateşkes Politikası”
Mescid-i Aksa’nın koruyucuları Filistinli kardeşlerimiz dokuz aydır, Siyonist İsrail’in vahşeti altında direniyor. Yaklaşık elli bin şehit, binlerce yaralı.. Bu kadar şehidin büyük bir kesimini masum çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Gazze, bebek mezarlığına döndü..
İsrail katliamı üzerinden Ramazan Bayramı geçti. Şimdi de Kurban Bayramı. İslam dünyası bir bayramı da geride bırakırken, kardeşleri olan Filistin halkı acılar içerisinde Gazzede, Batı Şeria’da ve diğer işgal edilmiş Filistin kentlerinde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Aziz Kudüs’ümüzde yine bir bayram yok.. Kardeşleri soykırım yaşarken, Dünya Müslümanları nasıl bayram yapabilir?
Ümmet-i Muhammed olarak adeta ümmet-i merhumeye dönmüşüz. Gazze karşısında güçsüzlüğümüz, çaresizliğimiz ortada.. Siyonist ve şürekâsı karşısında düştüğüm acizliğimizi kapatacak bir örtü yok, her şey aşikâr. Müslümanlar, dualarımız da kabul olmuyor, diyor. Nasıl olsun ki, fiili dualar yapılmadan lisani dualar nasıl bir etki meydana getirir? Biraz düşünmemiz gerekir.
Emperyalis ABD hala Siyonist uşağını pışpışlamaya devam ediyor. Her türlü mühimmatı veriyor. Bununla da kalmıyor askeri destek vererek katliama ortak oluyor, Gazze’de.. Nusayrat Kampı katliamı her ikisinin de ortak yapımı idi.. Unutmadık. Arada bir de Müslüman dünyaya barışseverliğini göstermek adına “ateşkesten” dem vuruyor, ABD.. Bu nemenem bir ateşkes planı ki, önerdiği iş hem mümkün ve hem de imkânsız. Mümkün suretinde imkânsız bir politika. Yalanlarıyla Siyonist İsrail’e alan açmaya, katliamını genişletmeye ve toprak ilhak etmeye devam et politikası oynuyor. Zannediyor ki, dünya halkları bu şeytani politikaları anlamıyor, ahraslar..
“Ateşkes” önerisi hakkında Hamas tamam diyor.. Hala Hamas’ın ikna edilmesinden bahsediliyor. Hem ateşkes diyor, hem bu iş hamasla olmaz, deniliyor. Ateşkes deniliyor, arkasından binlerce masum katlediliyor. Ateşkes deniliyor, insani yardımlar engelleniyor. Filistinli bir baba bütün dünyaya, özelde de kardeşlerine haykırıyor, el-Cezire televizyonu ekranlarından: “Çocuklarımız açlıktan ölüyor!.” Gerçekten de ölüyor. Bu ümmet üzerinde ne zaman bıçak kemiğe dayanacak? Bu ümmet ne zaman kımıldayacak yerinden, yurdundan ses verecek?
Dünyanın aklı ile alay ediliyor. Bitmek bilmeyen tartışmalar, ertelenen barışlar, belirsizlikler, içi boş söz vermeler.. Asıl ateşkes konusunda oyalama taktiğini sürdüren Siyonist İsrail.. Ateşkes uygulamasında neden yazılı taahhütte bulunmuyor? Bu konuda terörist devlet yetkilileri biz ateşkese uyma kararı konusunda garanti vereceğiz ve tüm taahhütleri yerine getireceğiz demiyor? Bu konuda soykırım ortakçısı ABD ateşkese uyma konusunda şımarık çocuğu üzerinde neden ağırlığını koymuyor? Çünkü ABD ile Siyonist İsrail’in durumu, merhum başbakan Erbakan hocamızın benzetmesi ile timsahın iki çenesi..
Hamas’tan bedelsiz İsrailli rehineleri serbest bırakması istenirken, binlerce Filistinli İsrail zindanlarında.. Onlar can değil mi? Onların anneleri, babaları, eşleri yok mu? Neden onlar gündeme getirilmiyor? Onların arkasını kim arayacak? İsrail tüm işgal edilmiş Filistin topraklarından tasını tarağını toplayarak geri çekilmeli, katiller sürüsü yerleşimci dediği işgalcileri de yanına alıp götürmeli.. Müslümanların topraklarını ve arazilerini geri vermelidir. Derhal mahkûm ve tutsak Filistinli kardeşlerimiz zindanlardan çıkarılıp özgür bir şekilde evlerine dönmelidir. Siyonizm’in tek yanlı istekler karşısında insanım diyen herkes bunun bir zulüm olduğunu haykırmalıdır.
Eğer herhangi bir anlaşma coğrafi bütünlüğe sahip başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasına zemin hazırlamıyorsa, bu içeriği boş ve kof, hatta kırılgan bir anlaşma metni olur. Yapılacak ateşkes sadece mücadelenin yeniden başlaması için bir aradır. Bu konuda eğer varsa bir İslam dünyası ağırlığını koymalıdır.
Makalemizi şu dua ile bitirmek istiyorum:
Allah’ım! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında inim inim inleyen zayıf düşürülmüş ümmetin Rabbi’sin. Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Cammu Keşmir’de ve tüm işgal edilmiş İslam coğrafyalarında yaşama tutunmaya çalışan kardeşlerimizi, içinde bulundukları sıkıntılardan kurtar ve onları aydınlığa çıkar. Senin her şeye gücün yeter.
“Kurban Bayramınız mübarek olsun!.!