Milletimizin Yüksek Ferasetine Güvenelim
Türkiye, Osmanlı bakiyesi ve onun devamı..
Osmanlı coğrafyasını cetvelle birbirinden ayıran emperyalist güçler, onun motoru konumunda olan Türkiye’yi etkisiz ve edilgen hale getirmek için gizli ve açık tüm düşmanlıklarına devam ediyorlar. Hafızalarımızı tazelemeye ihtiyaç var. Unutulanlar tekrar hatırlanmalı..
Dış güçler ve işbirlikçileri 20 yıldır başarılı bir siyaset izleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yapmadıklarını bırakmadılar. Türkiye tam da barış ortamına giriyor diye sevindiğimiz bir zaman diliminde, Taksim gezi parkı eylemlerini başlattılar.
Bununla da yetinmediler. Taşeron olarak kullanılan terör örgütleri eliyle gerçekleştirdikleri intihar saldırılarında yüzlerce vatandaşımız can verdi. PKK terör örgütü ve onun uzantıları, hendek siyasetini devreye soktular. Kutsallarımıza saldırdılar.
Öte yandan Türkiye, çevreden; Suriye ve Irak’tan kuşatılmak istendi. Yerli ve yabancı işbirlikçi müfsit ekibi, milletimize karşı 15 Temmuz kalkışmasını sahneye koydu. Birçok vatandaşımız şehadet şerbeti içti. Çanakkale ruhu yeniden yaşandı. Milletimizin güçlü liderinin kararlı ve cesur duruşu sayesinde halkımız onun etrafında saf tuttu ve darbecileri hezimete uğrattı.
Bugüne kadar dışarıdan ve içeriden millet düşmanlarıyla mücadele edilirken diğer taraftan da milletimizin her alanda kalkınması için büyük mesafeler alındı. Birçok sorun çözülmek suretiyle halkımız rahat nefes aldı. Bu hizmet siyasetinin hangilerini anlatalım ki!. Her şey milletimizin gözünün önünde cereyan ediyor.
Halkımız, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerde istikrardan yana oy kullandı. AK Parti iktidarına güçlü bir destek vermek suretiyle Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemine geçildi. Koalisyon dönemleri kapandı. Hizmet alanında daha hızlı karar almanın yolu açıldı.
Öte yandan millet düşmanları Güney Suriye’de terör devleti kurmak niyetiyle Türkiye’mizi kuşatmak istedi. Milletimiz, onun kararlı lideri ve güvenlik güçlerimizin özverili çalışmalarıyla millet düşmanlarının niyetlerini kursaklarında bıraktı. Yaşanan pandemiye rağmen başarılı çalışmalar sürdü. Aynı şekilde savunma sanayi alanında atılan ciddi adımlar, gaz ve petrol alanında hayırlı sonuçların alınması Türkiye’mizin önünü daha da açtı. Mavi vatan alanındaki gelişmeler, Libya ile münhasır ekonomik bölge antlaşması, Karabağ’da siha ve iha’larımızın olağanüstü başarılarıyla gelen bağımsızlık, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında insiyatif alması düşmanlarımızı endişeye sevk etti, dostlarımıza da umut oldu.. Türkiye başarı hikâyeleri yazdı.
6 Şubat 2023 tarihinde 10 şehrimiz asrın en büyük felaketi olarak nitelendirilen depremlerle sarsıldı. Binlerce vatandaşımız vefat etti, yaralılarımız var ve şehirlerimiz büyük yıkım yaşadı. Kısa zamanda devlet-millet seferberliğiyle depremlerin yol açtığı yaralarımız hızla sarılıyor. Çadır ve konteyner kentler kuruldu. Bir yıl içinde de şehirlerimizi yeniden kurmak için kollar sıvandı ve yeni konutların temelleri atıldı. Aziz milletimiz kardeşlerinin yaralarını sarmak için deprem bölgesine hızla aktı. Hala yardımlar devam ediyor.
14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimleri yapılacak. Milletimiz sağduyusuyla hareket edecek ve tercihte bulunacaktır. Vefalı halkımız yüksek sağduyu ve feraset sahibidir. O, en iyi tercihini yapacaktır. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yirmi yıldır tarihinin görmediği hizmetlerle buluştu. Ben inanıyorum ki, takdir etmesini bilen, vefalı ve vicdanlı halkımız, 20 sene önceki eski Türkiye ile 20 sene sonraki yeni Türkiye’yi mukayese edecek ve büyük değişimleri adil bir şekilde değerlendirecektir. Bu sebeple de “her hak sahibine hakkını ver” diyen dinimizin emrini hakkıyla yerine getirecek ve istikrara evet mührünü basacaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Yapılması gereken lisani ve fiili dualara devam etmektir.
Çalışmak bizden, yardım Yüce Allah’tandır.