Kuşların Zikri
Kıymetli kardeşlerim bu hafta sizlerle sabahın nuruyla pencerelerimizi açtığımızda sanki her birine ayrı ayrı ögretimiscesine aynı anda öten rablerini zikreden kuşlardan bahsedeceğiz insaAllah.
Kıymetli kardeşlerim rabbimiz bir ayeti kerimede bizlere şöyle buyuruyor;
Görmez misin ki, göklerde ve yerde bulunan her varlık, bu arada kanat çırparak uçan dizi dizi kuşlar Allah’ı tesbih ediyor? Onların her biri kendi duâsını ve tesbihini bilmektedir. Allah, onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilir.
(NUR SÜRESİ 41 AYET)
Kıymetli kardeşlerim rabbimiz herseyi bir ölçü ve bir hikmet boyutunda yaratmıştır.Yaratılmış herseyin bir amacı ve sevebi vardır.Bu varlıklardan biride kuşlardır.
Rabbimiz bir ayeti kerimede bizlere şöyle buyuruyor;Onlar, göğün hava boşluğunda ilâhî emre boyun eğmiş bir halde uçuşan kuşlara bakıp hiç düşünmezler mi? Bunları orada tutan Allah’tan başkası değildir. Elbette bunda iman edecek bir toplum için nice deliller, işaretler vardır.(NALH SÜRESİ 79 AYET)
Rabbimiz tarafından kuşlara kanatlar verilmiştir, vücut ısısının korunması ve aerodinamik bir yapı kazandırılması için vücutları tüyler ile kaplanmıştır. İçi kısmen boşluklu olarak yaratılan kemikleri, onların hafif ve kuvvetli bir yapı kazanmaları, havada süzülmek ve uçmak için en ideal şekil almaları için oldukça önemlidir.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün ashâbıyla birlikte otururken elinde üzeri sarılı bir şey bulunan bir adam gelerek Efendimiz’e şöyle dedi:
“–Ey Allâh’ın Rasûlü, Sen’i görünce buraya geldim. Gelirken bir ağaç kümesinin yanına uğradım. Orada bir kuşun yavrularının seslerini işittim de hemen onları alıp elbisemin arasına sardım. Derken anneleri gelip başımın üzerinde dönmeye başladı. Neticede ben yavrularının üzerini açtım, anne kuş gelip onların üzerine kondu. Ben tekrar üzerlerini örttüm. Şimdi onlar işte buradadır.”
Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“–Onları hemen bırak!” diye emretti. Adam da bıraktı. Ana kuş, kaçıp uzaklaşmak yerine yavrularının başında durdu, onları terk etmedi. Bunun üzerine Allâh Rasûlü ashâbına sordu:
“–Şu annenin yavrularına şefkatine hayret ediyorsunuz değil mi?”“–Evet yâ Rasûlallâh!” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz:
“–Beni hak ile gönderen Zât-ı Zülcelâl’e yemin olsun ki, Allâh’ın kullarına karşı rahmeti, şu anne kuşun yavrularına karşı taşıdığı şefkatten daha fazladır. Onları götür, aldığın yere koy, anneleri de beraber olsun!” buyurdu. Sahâbî de onları derhâl yerlerine götürdü. (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 1/3089)
Bir keresinde Hazret-i Âişe vâlidemiz hırçın bir deveye binmişti. Hayvanı sâkinleştirmek için onu sert bir şekilde ileri geri götürmeye başladı. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Âişe’ye:
“–Hayvana yumuşak davran! Çünkü yumuşaklık nerede bulunursa orayı güzelleştirir. Yumuşaklığın bulunmadığı her davranış çirkindir.” Buyurdu. (Müslim, Birr, 78, 79)