İslami İlimler Fakültemiz İlk Mezunlarını Verdi

Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi,  27 Ağustos 2015 tarihinde kurulmuş olup    2017 tarihinden itibaren de öğrenci almaya başlamıştır.   Hızlı  bir gelişme kaydeden fakültemiz,  dört yıllıktır. An itibariyle  50 Öğretim üyesi, 750 öğrencisiyle Konya’mızın geleceği parlak genç bir fakültesidir.

Her bidayetin bir nihayeti vardır.

 Beklenen gün geldi.

Mezuniyet törenleri hasat mevsimi gibidir. 4 yıldır ekilen tohumlar bugün başağa durmuştur.

 Burada bir emek, bir alın teri vardır. Bu emeği takdir etmek,  erdemliliktir.

Öğrencilerimizin yetiştirilmesinde emeği geçen başta rektörlüğümüz olmak üzere Fakültemizin tüm hocalarına ve çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

İslami İlimler Fakültemiz ilk mezunlarını verdi.

İlk  mezunları uğurlamanın hem hüznünü hem de haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz.  Mezun öğrencilerimiz, bundan sonra eğitim ordusunun bir neferi olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapacaklar.

İslami İlimler Fakültesi’nden mezun olmak bir ayrıcalıktır.  Bugün mezun ettiğimiz öğrencilerimiz meslek hayatlarında bu farklılığı daha iyi anlayacaklardır.

 Şu anda İslami İlimler Fakültemiz uluslararası bir hüviyet kazanma yolundadır. Fakültemizde;  Kosova, İran, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Suriye, Afganistan, Çin Tayvan, Kamerun, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Batı Trakya ve  Irak’tan  29 misafir öğrencimiz eğitim görmektedir. Bugün 111’i kız, 46’sı erkek olmak üzere 157 öğrencimiz ve  bir de Azerbaycan’dan misafir bir öğrencimiz mezun oldular.

İlahiyat mesleği, kutsal bir meslektir. Varis-i enbiya olmak hem şerefli bir görev ve hem de sorumluluk açısından zor bir görevdir. Dini eğitim alan bu gençlerimiz İslam’a hizmet edeceklerdir.  Onların hizmet alanı, sadece 800 bin kilometre kare vatan toprağı değil, küresel ölçekte bütün bir yeryüzüdür. İlk emri “Oku” olan bir dinin mensupları olarak, ilim ve irfan meşalesini daha uzaklara taşıyacaklardır.

İslami İlimler mezunlarından haklı olarak yaşadığınız toplumların beklentisi büyüktür. Çünkü onlar, “önderdirler”,  her alanda içinde yaşadığınız toplumlara önderlik yapacaklardır.

  Doğrudan doğruya Kur’an’dan ve Hz. Peygamber (a.s)’ın  sünnetinden alıp ilhamı, asrın idrakine; mihraptan, meydandan, kürsüden, minberden, televizyon ekranlarından, gazete sütunlarından, sosyal medya mecralarından   söyletecekler,   İslam’ı.

 Onların metodu: “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin” Nebevi kavli olacaktır.

 Yine onlar;  “biz ayırmaya değil, birleştirmeye geldik” diyen Hz. Mevlana’nın birleştirici gönül dilini kullanacaklardır.  İslam,  merhamet, adalet ve şefkat dinidir. Bu sebeple, hayatınızın temel felsefesi,  bu değerlere canlılık kazandırmaktır.

Vazifemiz, iyiliği yaymak ve kötülüklere firen olmaktır.

İslam’a hizmet yolunda izlenmesi gereken metot,  nur sakallı M. Akif’imizin şu mısralarında dile getirdiği hakikattir:

Allah’a dayan sa’ye sarıl hükmüne ram ol

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.

Mezun olan öğrencilerimizin yolları ve bahtları açık olsun.

Allah yar ve yardımcıları olsun!..