HERKES ALİM MAŞALLAH!
Bakıyorum da hiç kimse AYRANIM EKŞİ demiyor. Güzellikleri kendi yapıyor, kötülükleri ise başkaları yapıyor. Sonra da kalkmış ülkeyi düzeltmeye soyunuyor.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki her insan müthiş bir potansiyelle yaratılmıştır. Ve bu potansiyelinin farkında olursa, dünyayı düzeltebilir. Bu potansiyeli Allah herkese vermiştir ve herkese potansiyeli ölçüsünde sorumluluk yüklemiştir. Bir insanın potansiyelini bilerek görev ve sorumluluklarını yüklenmesi ve yapması halinde önce yakın daha sonra da uzak çevresine örnek olarak dünyayı düzeltmesi mümkündür. Dünyayı düzeltmek demek, tüm insanları düzeltmek anlamına gelmiyor. Bir insan kendini düzeltirse, dünya düzelmiş olur. Kendini düzeltmeden başkalarını durmadan eleştiren ve suçlayan insanlar kişilik bozukluğu olan insanlardır ve asla kimseyi düzeltemezler ve hatta gülünç duruma düşerler.
Burada üzerinde önemle durmak istediğim konu, elbette eğitimdir. İyi ve kaliteli bir eğitimle düzelmeyen insan olamaz. Terbiye anlamında eğitimden söz ediyorum. Terbiyeli insan yetiştiren eğitim yani. İnsanlara kendilerinin ne olduğunu anlatan eğitim. Bunu başarmak için ise öncelikle evlilikler sağlam temellere oturtulmalıdır. Laf olsun diye evlenmemeli insanlar. Evlilik bilinci oluşturularak evlenmeliler. Evlenmeden önce mutlu evlilik için gerekli şartlara ve özelliklere sahip olmayan anne ve baba adayları, kendileri mutlu değillerken doğacak çocuklarını nasıl mutlu edecekler acaba? Mutlu olmayan çiftlerin çocukları maalesef ciddi davranış bozuklukları ediniyorlar ve bunu ömür boyu düzeltemiyorlar. Ve bu sorunlar hiç azalmıyor, aksine çoğalıyor. Boşanma oranları aldı başını gidiyor.
İkinci olarak da öğretmenlerimizin çocuklara çok iyi örnek olmaları gerekiyor. Milli Eğitim bakanımız yüksek lisans yaptırarak öğretmenleri daha kaliteli yapabileceğini söylüyor ama yüksek lisansı da üniversitelerdeki aynı hocaların yaptıracağını düşünmüyor sanki. Lisansta 4 yılda verilemeyen özelliklerin yüksek lisansta verilmesi zor bence. Öncelikle bu konuda çok daha ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Öğretmenler usta çırak eğitimine benzer bir eğitimle yetiştirilmelidirler. Yani çalışacakları okullarda kıdemli ve örnek öğretmenlerin yanında 4 yıl boyunca ciddi bir şekilde staj görerek yetiştirilmelidirler.
Ben ülkemizin iyi bir eğitimle kısa sürede düzeleceğine inanan bir eğitimciyim. Ve Allah’ın izniyle bunu hep beraber başaracağız. Esen kalınız.