Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş Helâlleşmeden dalga geçmeye giden yol

Helâlleşmeden dalga geçmeye giden yol

İktidar ve muhalefetin gelecek vizyonu arasında dağlar kadar fark var. Muhalefet sadece ekonomik sıkıntıdan dolayı vatandaşın kendilerine yöneleceğini sanıyordu. TOKİ projesine olan tarihi başvuru hükümet için bir güven oylaması gibi oldu. Elbette sadece bu değil, hükümet neredeyse her hafta milyonlarca vatandaşın hayatını değiştirecek yeni adımlar atıyor. Muhalefet cephesi ise işe başörtüsü sorununa çözüm bulmakla başladı(!) Vizyon derken işte bunu kastediyoruz…

Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal güvence çıkışı çok konuşuldu. Konuşulmasına rağmen elbette ciddiye alınmadı. Hatta kendi partisi ve çevresinden de doğal olarak tepki gördü. Ciddiye alınmadı çünkü yıllarca başörtülerinden dolayı mağduriyet yaşayanlar gerek CHP gerekse de Kılıçdaroğlu’nun tavrını çok iyi biliyor. Hükümet yasal çerçevede sorunu çözmeye çalışırken bizzat Kılıçdaroğlu’nun da içinde bulunduğu heyet Anayasa Mahkemesine başvurarak yasayı iptal ettirmişti. Hükümet de yönetmelikle sorunu çözmüştü. Kılıçdaroğlu’nun muhafazakâr kesime şirin görünme çabası elinde patlarken yeniden liderliği sorgulanır oldu.

Sosyal medyanın diline düştüğünüzde kurtuluş olmuyor. Kılıçdaroğlu’nun yeni projeleriyle ilgili epey geyik yapıldı. İstanbul’a ikinci havalimanı, bırakın üçüncüyü hazret zamanında ikincisine bile karşıydı. Üçüncü köprü, yerli savunma sanayii, yerli otomobil, üniversitelerde harçların kaldırılması, ders kitaplarının ücretsiz olması gibi daha onlarca yeni vaat sayılabilir. Bu ve benzeri projelerinin halihazırda olmuş olması Kılıçdaroğlu’nu pek ilgilendirmiyor. Onun öyle dertleri yok.

Muhalefet komik bile diyemeyeceğimiz bir gündemle vatandaş ile adeta dalga geçerken hükümet ise iç ve dış politikada çok önemli adımlar atıyor. Alevi vatandaşlarımıza yönelik Cem evi düzenlemesi yüzlerce yıldır kanayan bir yaraya merhem olacak düzeyde. Elbette süreç tam anlamıyla oturasıya kadar dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü gerek batı gerekse de içimizdeki işbirlikçiler kullanışlı bir argüman olarak gördükleri Alevi meselesinin kolay kolay çözülmemesi için ellerinden geleni yapacaklardır. Alevi vatandaşlarımızın da hükümetin attığı bu iyi niyetli adımı desteklemesi gerekir. İşin içine siyasi, ideolojik düşünceler falan katılmadan meselenin özüne odaklanılmalı. Yoksa AK Parti yapıyorsa karşıyız anlayışıyla bir çözüme ulaşılamaz, yara kanamaya devam eder…

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki sadece iç politika ile bir yere varmak mümkün değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Aliyev ve Paşinyan’ı aynı masada bir araya getirerek yeniden savaşın eşiğine gelen iki ülke arasında suların durulmasını sağladı. Erdoğan’ın rolünden çekinen AB, meseleye dahil olmak için komisyon kurmaya başladı. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bitmemesi için ABD elinden geleni yapıyor. Ukrayna’nın komedyen liderini elinde oynatıyor. Amaç Rusya’nın sinir uçlarıyla oynayıp savaşı iyice içinden çıkılmaz bir hâle sokmak. Kırım’daki köprüde gerçekleştirilen patlama bunun yeni bir adımıydı. Rusya’yı köşeye sıkıştırarak Putin’i nükleer silah başta olmak üzere yeni çılgınlıklara sürüklemeye çalışıyorlar.

Avrupa ise nedense bu oyunu görmesine, enerji fiyatlarındaki artıştan canı yanmasına rağmen hâlâ ABD’nin yanında yer almaya devam ediyor. Avrupa elbette eski Avrupa değil. Merkel’in görevi bırakmasıyla Avrupa’da güçlü lider kalmadı. Önceden her ülkenin liderinin adı bilinirken şimdi akla gelen tek isim Macron, bilmem daha ötesini söylemeye gerek var mı?

2023 yılı seçimden dolayı ülkemiz için kritik bir yıl olacak. Lakin sadece ülkemiz açısından meseleye bakamayız. 2023 yazında nasıl bir dünya ile karşılaşacağımızı şimdiden kestirmek oldukça zor. Savaş Avrupa ve dünyanın hangi noktalarına sıçrayacak, İran’daki olayların sonu nereye varacak? En önemlisi dünya genelinde yaşanılan ekonomik kriz, bir yerde yavaşlayıp duracak mı yoksa daha kötü günler mi göreceğiz? Soruların sayısı artırılabilir ama net cevapları maalesef yok.

Ülkemiz ve dünya açısından bu kadar kritik günlerden geçerken muhalefetin vizyonu gerçekten endişe verici. Helâlleşme diye çıkılan yolun sonu dalga geçmeye gider oldu. Elbette bazı şeylerin farkındalar. İktidarı çantada keklik gördükleri günler her geçen gün geride kalıyor. Can havliyle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama ellerine yüzlerine bulaştırmaya başladılar. Vatandaş elbette her şeyin farkında…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi