6’lı masa mı? Kısır günü mü?
Bugüne kadar 7 kez masa başında ve 30 kez masanın dışında baş başa olmak üzere, toplamda 37 kez bir araya gelen 6’lı masa toplantılarına devam ediyor.
Fakat 6 aydır toplanıp toplanıp dağılan 6’lı masanın ortada dişe dokunur bir tane projesi yok.
Projeyi bir kenara bıraktım, ortada bir cumhurbaşkanı adayı da yok. Varsa yoksa parlamenter sistem konuşuluyor. Milletin çok da umurundaymış gibi.
6’lı masanın, ‘adayımız yıpratılmasın diye isim vermiyoruz’ açıklamasını daha önce defalarca kez duyduk. Millet İttifakı bugüne kadar hep bu argümanla siyaset yapıyordu.
Fakat masanın ortaklarından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Konya’daki programında kullandığı cümlelerle bir anda 6’lı masanın bu argümanını boşa çıkarıverdi.
Ali Babacan: “Bugüne kadar biz, 6 genel başkanının oturduğu masada hiçbir ismi, 'Bu isim olabilir veya olmaz.' diye bir diyaloğa bile girmedik.” İfadelerini kullandı.
Haklı olarak herkes gibi ben de sordum: peki o zaman kısır gününde toplanır gibi toplanıp toplanıp ne konuşuyorsunuz?
“Kısır yiyip kısır konular mı konuşuyorsunuz?”
Haklı olarak seçmen soruyor…
BU KONULAR TURNUSOL KAĞIDI OLACAK
6’lı masanın aday konusunda daha hiç konuşmamış olmasını bir kenara bırakıyorum. Üzerinde konuşulduğunu pek de tahmin etmediğim turnusol kağıdı vazifesi görecek bazı maddeleri ele almak istiyorum.
İstanbul Sözleşmesi’nin hayranı CHP, Ayasofya’nın cami olmasına üzülen CHP, Parti içinde LGBT Komisyonu kuran CHP ve bu konuların tümünde tamamen zıt görüşe sahip seçmene sahip olduğunu düşündüğümüz Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partisi nasıl bir ortak yol bulacak mesela?
Masada bunlar konuşuldu mu acaba?
Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü hamlesinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın topu doksana taktığı ‘anayasa’ çağrısını hatırlayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “türbanı anayasa ile güvence altına alalım, aileyi koruyacak hamleyi de bu değişiklikle birlikte yapalım” çağrısında bulunmuştu.
Bunun neticesinde de AK Parti kurmayları ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hemen çalıma yapmaya başlamıştı.
Nihayet dün AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, "Ailenin kadın ve erkekten oluştuğunu ifade eden bir maddenin anayasaya eklemenin makul olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Bu madde en çok Saadet Partisi, Deva ve Gelecek Partisi açısından önemli.
CHP zaten baştan reddetmişti bu düzenlemeyi.
Fakat onlar nasıl bir yaklaşım sergileyecekler çok merak ediyorum.
Özellikle İstanbul Sözleşmesi konusunda hükümete geçmişte sert eleştiriler yapan Saadet Partisi, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağını söyleyen CHP ve İP ile nasıl anlaşacak?
CHP, HDP ve İP’in tavır aldığı gibi LPG lobisinden yana mı yoksa aileden yana mı tavır alacaklar hep birlikte göreceğiz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi ve LGBT konusu, sağ seçmenden oy almayı hedefleyen bu partiler için turnusol kağıdı olacak.
Çünkü bu konuda masa arkadaşlarıyla tamamen zıt düşünüyorlar diye biliyoruz.
DAVUTOĞLU İZLENME REKORLARI KIRMIŞ (?)
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Youtube kanalı BabalaTV'de Oğuzhan Uğur'un "Mevzular Açık Mikrofon" programına geçtiğimiz haftalarda konuk olmuştu.
Gelecek Partisi ekibi tarafından dün haber servisimize ilginç bir haber geldi.
Haberi görünce çok şaşırdım. Herhalde bizimle kafa buluyorlar diye düşündüm.
Servis edilen haberde videonun milyonlar izlendiği söyleniyordu ve buradan bir başarı payesi çıkarılmak isteniyordu.
Ama olayın iç yüzü hiç de öyle değildi.
Programda Ahmet Davutoğlu, teröristbaşı Fethullah Gülen'i daha önce hiç övmediğini iddia etti.
Kendinden o kadar emindi ki; Gülen için "hiçbir zaman Hocaefendi demedim, ne konuştuğumu bilirim" diye iddialı bir yaklaşım gösterdi.
Fakat programa katılan izleyici gençler, Ahmet Davutoğlu'nun Türkçe Olimpiyatları'ndaki konuşmasını dinletti. Ortalık bir anda buz kesti.
Açığa düşen Davutoğlu’nun panik halleri sosyal medyada hızla yayıldı. Doğal olarak izlenme rekorları kırdı.
Olayın iç yüzü tam olarak bu.
Buradan bir başarı hikayesi çıkarmaya çalışmak hayli komik…