Efenim zorla güzellik olur mu?
Soğuk bir Ekim sabahından herkese merhabalar. Kıymetli seyirciler – kelimeleri seyredenler mi demeliydim? Ya da - kelimelerle derinleşen! yo yo –kelimelerle oynaşan- kelimelerle boğuşan…
Şimdi size balkanlardan ülkemize ulaşmış soğuk hava kütlelerinden sıyrılıp sıcak tatlı hoş hayatların bağrında meramımı anlatmaya çalışacağım. Sancılı derdimin gölgesinde, üşümenin de sevdaya dâhil olduğu bir dönemde –sonbaharda- içinizi ısıtacak yazılar yazmaya karar verdim. Sonbahar benim gibilere çatık kaş ciddiyetinde! O halde gülelim. Sıcak hadiselere soğuk bir bakış atmak zordu benim için. Ama ben cesur umursamazlığımla en kötü karar kararsızlıktan iyidir düsturumla sizlerin ruhunda soğuk duş etkisi kılmanın zorluğunu yaşayacağım. Bu zorlama hüsnü kastımın dikkate alınması ile insanı kendine götüreceğine dair inancımdan doğdu. İnsanın kendini koştur adım terk ettiği bir dönemde durup bir dakika demenin zorluğundan kendine dönmenin zorluğunu yaşamanın elzemliğindeyim! Her şeyin kolay kolay parsalandığı bir çağda size zorluğun kıymetini, zorla, zorluğun zorundan sıyrılıp, zorlukla sunacağım.
Efenim bunları yazmak ve söylemek zor! Düşünmek dürtüleri yaşamaktan zor! Kitap okumak kitap dinlemekten zor! İyilik kötülükten zor! Soğukkanlılık cesaret anından zor! Emek hırsızlıktan zor! Dürüst davranış yalandan zor! Bulmak kaybetmekten zor! Susmak konuşmaktan zor! Vazgeçmek sahip olmaktan sahip olmak terk etmekten zor! Bir bir birken 111 olmak zor! Tamirat tahribattan zor! Kuyuda kalmak zordur! Mısıra Sultan olmak da zor!
Zora talip olduğumdan beri görünmezliğin bilinmezliğin esrarından sıyrılıp zorlu yolculukta kendimi buldum. Zorun beni bulması ihtimalide zor değil. Malum bir şeyin derdine düşmek zordu. Payıma düşen derdimi, kendimden bilmekte zordu. Sınırlarımı zorlukla aştım. Zor zamanda dostumla tokalaştım. Zorda kaldıkça iş zorlaştıkça hakikatle kucaklaştım. Zahmette rahmet rahmette zahmet varmış anladım.
Toprağı zorla yoğurdum emeğimi buldum! Alın terin zordan olursa yaşamın gölgesinde fidanlar çınar olur! Zora dayanmayan ağaç kurur! Hatıraların çoğu zorlukta saklıdır. Kolay olan unutulur! Unutursun Mihriban’ım! Kolay elde edileni harcayıp unutursun! Dedim ya birileri parsayı kolay kolay götüre dursun. Beni yıkmayan her şey güçlendirir der Nietzche! Biz zorla zorlu kitaplar okuyarak varlığımıza kavuştuk. Zorlu insanlarla tanıştık gücümüze ulaştık.
Yürümenin oturmaktan daha eftal olduğu bilgisinin zorluğunu idrakime nakışladığım saatlerdeyim. Hareketin zorluğunu yürüdükçe yakınlaşan tazelikten öğreniyordum. Beyler gezen tilki yatan aslandan iyidir! Bu da mı aklına yatmadı? Birde şuradan bak o halde! Bir derdim var bin dermana değişmem! Derdim bana derman imiş bilemedim! Zorluğa talip olanlar talip oldukları zorluklarca bir yere varırlar. Adına tekâmül derler. Yani olmak ya da to be or not to be
Bizler insanları acılarıyla başlatanlardanız. Zorlukla yoğrulan fikirler motto olur çağlar boyu var olur. Bizler maddi ve manevi zorluğun çarkında bileğlendikçe şahikalarda doğarız. Her doğum, acının yıpranmasında netice verir. Efenim yollar ve dertler insanı bir yere götürür. Sizlerin nazarınıza tüneyebilmek benim nazarımda pek mümkün görülmüyor. Beni zorlayanda bu olmalı Hey hat zorladıkça gönül dünyanı güzelliğin akisleri sokaklarda parlıyor adına kardeşlikte derler. Zorladıkça gelişir beyin ve vücut kaslarımız. Bir şeyi öğrenmeye niyet eder ve zorlarsak irfan kapıları açılır. Zorladıkça idrakimizi düşünce derya olup taşar. Zorların hatırına diriliş doğar insan kendisini oldurmak için zorlukla zorla zor halde zor olanı var eder. Başarı merdivenlerini elleri cebinde çıkan cepsiz iner. Zorlanmamış hayat tutukluk yapmış silah gibidir her an patlar. Bum! Zorladıkça kendini zor olanla yoğruldukça zordan kaçmadıkça zora koştukça insan-ı kâmil olunur. Her şeyin kolay fakat varlığını bilmenin zor olduğu bir çağda sana dayatılan - hiçlik duygunu, iradene yönelik nobranlıkları- zorluklarını zorda bırakmayarak sırtındaki zor olanın bedelini ödeyerek taşıyabilirsin. Anlaması zor mu geldi? O halde bir kez daha zorla.
Yıpranmak! Paslanmaktan iyidir. E Cumberland