Macit Uluçamlıbel

Macit Uluçamlıbel

Duruş önemli

Duruş önemli

Olimpiyat oyunları başladığından beri bu konuyla ilgili yazmak istiyorum. Hadi bakalım diyerek yazıya başladığım da oldu ama birkaç satırdan sonra kendi kendime yahu ne olimpiyatı ne oyunu ne madalyası şimdi bütün derdin bu mu? Diyerek bıraktım yazmayı… Aylardır ne yazsak ne konuşsak ne düşünsek dönüp dolaşıp Filistin oluyor, Gazze oluyor içimiz. Terörist İsrail her türlü vahşeti köşeye sıkıştırdığı masumların üzerinde denerken yaşamak bile boğazımıza diziliyor. Son çıkan görüntüleri izlediniz mi? Mahkumlara tecavüz ediyor İsrailli vahşiler.

Dünya yine sessiz tabi…

Olimpiyat oyunlarının açılışında hazırladıkları gösterileri sadece bir gösteri olarak izleyen dünyadan suskunluktan fazlasını beklemekte yanlış olur zaten.

Her türlü sapkınlığı gözümüze soka soka normalleştirme çalışmalarına hızla devam ediyorlar. Birkaç aklı selim devlet başkanı dışında erkek boksörlere dövdürülen kadınları dert edinende olmadı mesela. Cinsiyet eşitliği adı altında türlü maskaralıkları, sapkınlıkları gündelik hayata sokuyorlar.

Bazı dizi film platformlarının her diziye her filme eşcinsel karakterler koymasını eleştirmekle başlayan süreç şu anda bu işi dalgaya alan komedyenler sayesinde tüm sosyal mecralarda yayılarak normalleştiriliyor.

Sosyal mecralar yalnızca bakılıp geçilen hatırat saklanan yerler olarak düşünülecek kadar basit platformlar değil. Bunu anladık ama biraz geç anladık sanırım. Kapatılan mecralarla ilgili devletimizin yanında olmamız lazım. Belirtilen şartlara uyduklarında zaten yayına devam edecekler. Bana göre devletimizin atması gereken daha önemli bir adım var. İletişimciler tarafından verilmesi gereken medya okuryazarlığı dersleri. Çok küçük yaşlardan itibaren elinde telefonla yaşamaya başlayan çocuklarımızı sosyal medya ve medya okuryazarlığı konusunda eğitmeliyiz. Bunu her zaman dile getiriyorum ve getirmeye de devam edeceğim. Yalan yanlış şeylerin ışık hızında yayıldığı internet dünyasında çocuklarımızı kendimiz yönlendiremezsek o taze dimağları birileri şekillendirirler.

Buradan olimpiyatlara yeniden döneyim. Tam İsrail Gazze’de soykırım yaparken olimpiyatlara gönderdiğimiz sporculara İsrail bayrağını anımsatan pijamaları tasarlatan, tasarlayan ve bunu onaylayan herkes bana göre hatalı. Ben birileri bizimle dalga geçiyor diye düşünüyorum böyle durumlarda.

Olimpiyatlar için sporcu yetiştiremiyor oluşumuz gerçeğiyle her olimpiyatta yeniden karşı karşıya geliyoruz. Ben bu yazıyı yazarken altın madalyamız yoktu yazım sonrasında gelirse altın madalya alan, gümüş madalya alan, bronz madalya alan ve derecelere girerek ülkemizi iyi şekilde temsil eden tüm sporcularımız tebrik ediyorum.

Sporcu yetiştirme konusunda da bir eylem planımız olmadığı gerçeğini iyi değerlendirerek, bundan sonrası için daha planlı çalışmalar yapmayı ülkemiz adına temenni ediyorum.

Duruşu olan; kişi, kurum, ülke farketmeksizin kazanır. Bu durumun kişi örneği Yusuf Dikeç oldu. Tüm donanımları üzerinde olarak altın madalya almış olsaydı emin olun bu kadar konuşulmazdı. Yusuf Dikeç’i konuşulur yapan şey duruşu.

Ülke olarak duruşumuz sayesinde daha büyük olacağız…

Mazlumun yanında zalimin karşısında durmaya devam inşallah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi