Devleti dinleyin

Devlet Bahçeli her konuşmasında gündem oluyor. Konuşan bir parti lideri diye düşünerek konuyu küçümsemeye kalkmasın kimse. Devlet Bahçeli’nin ağzından Devlet konuşuyor. Batının Ortadoğu planları kuzeyimizde devam eden savaş ve son günlerde sıkça dile getirilen nükleer bomba riski dünyayı kasıp kavururken tam zamanı olan şey işte Bahçeli’nin eliyle devletin uzattığı zeytin dalını tutmak. Bu zeytin dalı aslında teröristlere değil bunu daha önce yazmıştım. Bu zeytin dalı terörizmin kendi eksenine çekmeye çalıştığı kesimlere. Bu işin sonunda hepimiz biliyoruz ki aklı selim olan taraflar bu zeytin dalını tutacak ve hep beraber kardeşliğe nifak sokmaya çalışan hainlerin kafasına bu dal sopa olarak inecek.

2014 Yılında tamda bugünlerde yayınlanmış olan köşe yazımdan bir bölüm... Seneler geçmiş her kelimesi hala değerli...

“Bizim bir derdimiz var biz tarihin bizlere yüklediği misyonu devam ettirmek için çaba göstermeliyiz. Nasıl ki Selahattin Kudüs için gülmekten vazgeçmişse nasıl ki Fatih İstanbul için hayatını ortaya koymuşsa şimdi sıra bizde dert ne Kudüs ne İstanbul’du dert İlahi Kelimetullah’dı önce bunu idrak etmeliyiz. Birilerinin derdi de Ortadoğu ya da Türkiye değil emin olun; bizim Türklüğümüz, Kürtlüğümüz, Araplığımız umurlarında değil. Ne Şii ne de Sünni olmamız ilgilendiriyor onları… Onların tek derdi, bizi Gerçek derdimizden uzak tutmak, biz Hilalin altında birleşmeyelim diye ellerinden geleni yaptılar, yapacaklar. Artık bu oyunu bozma vakti… Rabbim yardımcımız olsun…”

Biz bu birliktelik için ne gerekirse yapmalıyız… Dün ne konuşmuşsak bugün hala konuştuklarımızın arkasındayız.

…

Bazı konularla ilgili kurumlarımız hızlı reaksiyon alamıyorlar maalesef, illa Cumhurbaşkanımız Eleştirince konuyu gündeme getirince bir şeyler yapılıyor. Haftalardır dizilerde organize şekilde İslam düşmanlığı yapılıyor. Dindar insanların öcü gibi dolandırıcı gibi gösterildiği Yeşilçam filmlerinin modern hale gelmiş versiyonlarını izliyoruz sanki. Cami altında kalpazanlık yapanlar, dindar aile görünümde olan ailelerin aile içi şiddet temaları, tarikatlarla ilgili iftiralar, dizilerde sübyancılık yapan şeyhler… Daha neler neler… Adamlar ipini koparmış gibi İslam’a Müslümanlarla savaşıyorlar. Bu dizilerin birinde bir haham tacizci olarak gösterilse yarın bütün Yahudiler ayaklanırlar. O dizilerin oyuncuları özür sırasına girerler. Peki bizde? Kimsenin umurunda değil. Rtük bazılarına cezalar verdi. Sonra ne oldu biliyor musunuz? O oyunculardan biri “ödül sayarım” diye açıklama yaptı.

Ey Müslümanlar ey inanıyorum diyenler ey Türklüğüyle inancıyla gurur duyanlar; dizilerle, filmlerle tüm değerlerinizi ayaklar altına alan bu insanların bu açıklamalarını da sizler bizler “ödül sayalım”…