Can Azerbaycan
Ebulfez Elçibey’in, Türkiye yaralılarımız için istediğimiz helikopterleri göndermedi diye dertlendiği zamanlar geçirdik. Gönderecek helikopterimiz mi yoktu? Yoksa kendi helikopterimizi gönderebilecek özgürlüğümüz mü yoktu? İki devlet tek millet değil miydik o zamanlar?
Şükürler olsun ki hep tektik biz… Bugün ise hem tekiz hem de özgürüz…
Kendimize ait İHA’larla, SİHA’larla düşmanın karşısına birlikte çıkıyoruz.
Helikopter göndermeyen Türkiye’den, tüm unsurlarıyla kardeşinin yanında olan Türkiye’ye evrildik, şükürler olsun…
Yeni harita Türkiye ile Azerbaycan arasında sınırları kaldırmış oluyor. Türk dünyasının sınırsız birlikteliği de böylece hayırlı olsun.
Karabağın özgürlüğü can Azerbaycan’a ve tüm Türk dünyasına hayırlı olsun.
Dilerim Uygur Türklerini de birlik ve beraberlikle zulümden kurtarırız. Yaşadıkları zulümlere bir dur demek için birliktelik zamanı gelmedi mi? Tüm Türk İslam dünyası bir olup Çin mezalimine bir dur demeli artık.
Karabağ’ın özgürlüğü dünyanın her yerinde zulüm gören, mazlum coğrafyalara umut olacak.
Dillere pelesenk olan güzel türküde ne diyordu…
“Ayrı düşmüş dost elinden,
Yıllar var ki, çarpar sinem,
Vefalı Türk geldi yine,
Selâm Türkün bayrağına.”
Vefalı Türk elbet ecdadının at koşturduğu tüm coğrafyalara yine gidecek. Bugün o coğrafyalarda zulüm gören, Osmanlı adaletini özleyen ve Türk bayrağını gördüğünde duygulanan tüm milletler bir gün ‘vefalı Türk geldi yine’ diyecekler.
.....
Süt gibi mevzular…
Sosyal medya kullanımıyla ilgili sürekli bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Özellikle sosyal medyayı ün ve para kazanma aracı olarak gören sayıları azımsanmayacak bir kitle var. Bunların yanı sıra kendini şekilden şekile sokarak milyonlarca sosyal medya kullanıcısına arz eden karşılığında ne beklediğini anlayamadığımız büyük bir kitle daha var. Geçtiğimiz günlerde yaşanan süt toplama fabrikasında çekilmiş görüntüler de bu minvalde değerlendirilmeli.
Süt banyosu mevzusunun ve çekilen görüntülerin temizlik sonrası dökülecek olan malzemelerle yapıldığı iddia ediliyor. Öyle de olabilir. Ama orası yeri değil… Gıda üretimi yapılan bir alanda değil banyo yapmak galoşsuz eldivensiz gezmek bile doğru değil. Sosyalleşmek için yanlış adres orası. Günlük 70, 80 ton süt toplayan bir firmanın çalışanı çok meraklıysa bir ya da birkaç bidona doldurur sütünü gider evde süt banyosunu yapar. İster film çeker isterse canlı yayın yapar. Ama şunu da söyleyeyim keşke işine odaklansa daha çok para eder… Şu dünyada insanın kendine ettiğini kimse etmez…
Bu süt mevzusundan Konya’yı ve Konya’nın değerli firmalarını hedefe koymakta ayrı bir densizlik.
Herkes haddini bilmeli…