Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Biz de onlara yaklaşıyoruz…

Biz de onlara yaklaşıyoruz…

İsrail Gazze ile başladığı Arz-ı Mev’ud projesi kapsamındaki işgal, yıkım ve soykırım harekatını Lübnan’a da taşıyarak cephesini genişletti. Daha Gazze’de yıkımın ilk günlerinde söylemiştik hedef Gazze, Hamas falan değil hedef daha büyük diye. Hamas’ı yok edeceğiz diye başladıkları işgali tüm Gazze’yi masumların başına yıkarak sürdürdüler. Yerle bir ettikleri Gazze’de şu an gıda, ilaç ve en önemlisi su yok. Şimdi Hizbullah’ı bahane ederek Lübnan’a saldırıyor. Ya sonra? Sırada Suriye olacak elbet orayı vurmak için de bir bahaneleri var. İran’ın İsrail’i dümdüz edeceğiz nidalarıyla geçen bir seneden sonra attığı yüzlerce füze ise İran’a başrolü destekleyen en iyi yardımcı oyuncu ödülünü getirir muhtemelen. İsrail’i vuracağız diye Amerika’ya haber veren onay alınca füzeleri yollayan yolladığı füzelerin İsrail’in dağına taşına düştüğünü düşündüğümüz, kazara yerleşim yerine düşen bir füzenin de bir Filistinlinin ölümüne sebep olduğunu haber kaynaklarından öğrendiğimiz İran’ın İsrail’i dümdüz edeceğini düşünen var mı hala?

İsrail kendince kendi dininin gereğini yerine getiriyor. Anlaşılan o ki kendine vadedildiğini düşündüğü topraklar için tüm Ortadoğu’yu ateşe verecek. Lübnan’dan sonra Suriye vurulmaya başlandığında sıradaki hedefin neresi olduğunu hep birlikte göreceğiz. O kadar beklemeye gerek var mı? Sayın dışişleri bakanımız Hakan Fidan aylardır bir şeyler anlatıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Meclis açılışında açıkça söyledi. Peki içimizdeki bazı tuhaflar bu açıklamaları nasıl karşıladılar takip ettiniz mi? “Cumhurbaşkanı bunu nasıl söylermiş. “yuh arkadaş ya. Yahu adamların bakanı, vekili, hahamı, vatandaşı bir ağızdan arz-ı mev’ud için savaşacağız diyorlar, bizim bazı değişiklerimiz İsrail kendisini savunuyor modunda ortalarda dolanıyorlar. Rabbim bize birlik dirlik versin. Karşımıza dikilecek olanla bir şekilde mücadele ederiz de yıllardır içimizde “biz” gibi görünen “onlar" enerjimizi kaybettiriyorlar.

İsrail Lübnan’a karadan girince aklıma Sultan Alparslan’a ithafen anlatılan şu kısa hikaye geldi "Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarına ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla,

'300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor' der.

Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der,

'Bizde onlara yaklaşıyoruz.' "

Lübnan’dan sonra Suriye’ye de saldırdığında İsrail bize yaklaşmış olacak tabi biz de ona…

Meclis açılışının ve meclis resepsiyonunun baş rolünde Devlet Bahçeli vardı. Tüm partilerle özellikle Demlilerle selamlaşması, Özgür Özel’e nezaketle yaklaşması, Ahmet Davutoğlu’na uzattığı zeytin dalı… Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni anayasayı mutabakatla yapalım çağrısını vurguladığı konuşmasının ardından sayın Devlet Bahçeli’nin davranışları bu mutabakatta milliyetçi hareket partisinin önemli bir rolü olacağını düşündürdü bana.

Yazımı Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasından birkaç cümleyle bitirmek istiyorum: “İsrail, er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak."

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi