Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Beni temsil edenler terörle kucak kucağa

Beni temsil edenler terörle kucak kucağa

Geçtiğimiz hafta muttali olduğumuz, bir kadın HDP milletvekilinin iki asker ve bir korucuyu şehit eden bir terörist ile terör kamplarında çekilmiş fotoğrafları aslında herkesin bildiği gerçeği bir kez daha açık etti. HDP’nin aslında şiddeti ve terörü övmekle kalmayıp, terörün doğrudan göbeğinde olduğunu tüm dünyaya bir kez daha ilan etti.

Fotoğraflara şaşırmadık, ama TBMM çatısı altında bulunan, hepimizi temsil eden birinin alçaklığın ve ihanetin bu kadar içinde olmasını da içimize sindiremedik.

Anayasanın 80. maddesine göre milletvekilleri sadece seçildikleri bölgelerin ve kendisine oy verenlerin değil, tüm Türkiye’nin ve hepimizin temsilcileri olarak kabul ediliyorlar.

Şehit ailelerini, gazi yakınlarını ve terörden nefret eden toplumsal kesimleri elinde şehit kanı bulunan bir teröristle kucak kucağa fotoğraf veren biri temsil ediyor. İçimizi acıtan husus tam da bu. Ne kadar kızarsak kızalım, HDP’li milletvekili hepimizi temsil ediyor.

İşte bunu kabullenmemiz hiç mi hiç mümkün değil: Anayasa değiştirilsin, milletvekilleri kendilerine oy verenleri temsil etsin ve bu alçaklığa bulaşanların vekillikleri düşürülsün.

Fotoğrafların ekranlarda saatlerce yorumlanmasını yadırgadım. Reklamın iyisi, kötüsü olmaz. Hain teröristler gündemi doldurdukları, herkesin dikkatini çektikleri için ne kadar seviniyorlardır; Allah bilir.

Zira terör korkutmak ve gündemi kontrol etmek için sadece bir araçtır. Gündemimizi ne kadar fazla meşgul ederlerse, kendileri için o kadar iyi olur.

Oysa toplum hesabı ilk görüşte kesti. Teröre, teröriste ve bunların destekçileriyle, ortaklarına hak ettiği muameleyi yapıyor.

Bu ilişkide asıl düşünmesi gerekenler, teröristlerin ortak ve destekçileridir.

Fotoğrafların ‘çözüm sürecinde çekildiği’, kadının ‘olay döneminde HDP üyesi olmadığı’ ya da ‘ikna etmek için teröristlerle görüştüğü’ şeklinde yapılan teviller olayın vahametini daha da artırıyor. Herhangi bir mazeret üretmeksizin bu alçakları tel’in etmemek, en basit tabirle onların suçlarına ve günahlarına ortak olmaktır.

Sonra, o arkasına sığındıkları Avrupa değerleri ve Avrupa Komisyonu tarafından belirlenen Venedik Kriterleri şiddeti bir araç olarak gören, şiddeti öven ve şiddetle arasına mesafe koymayan siyasi oluşumların kabul edilebilir olmadıklarını söylemektedir. Teröristle sarmaş-dolaş fotoğraf çektirmek bunun ilanıdır.

Fotoğraflar HDP müttefiklerinin işlerini zorlaştırdı. Yoksa PKK ve HDP, terörün ve şiddetin tecessüm etmiş mekanizmaları olarak durumdan memnun.

Siyaseten oldukça milliyetçi söylemlere sığınan, Suriyeliler başta olmak üzere işinde, gücündeki tüm yabancılara karşı acımasızca tavır koyanlar teröriste ses çıkar(a)mıyorlar.

Edebiyle ve mevzuat çerçevesinde gelerek ülkemize sermaye transferi yapan Katar’lı yatırımcılara olmadık lafları edenler şimdi neredeler?

Millet İttifakı, PKK – HDP ilişkisini izahta zorlanıyor. Doğrusu izah edilmeyi gerektirecek bir durum da yok: Her şey ayan, beyan ortada.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde varlık sergileyebilmesi için Millet İttifakı HDP desteğine ihtiyacı duyuyor. Onlarsız olmuyor. Onlarla da olmuyor aslında.

Ülke içi ve dışındaki Türk askeri varlığını hedef alan, hain saldırılarıyla ve vur-kaç taktikleriyle güvenlik kuvvetlerimize zarar veren teröristleri savunmak kimsenin haddine değil. Savunanlara karşı milletin yaklaşımı oldukça net.

Unutturulmaya, gözlerden kaçırılmaya çalışılan fotoğraflar ülkenin birliğine, dirliğine ve huzuruna doğrudan kastetmiş hainlere ait.

Bu saatten sonra siyasetten ve devletten beklentimiz artık bu son olsun. Hainler ve destekçileri hak ettiklerini bulsunlar. Kim de ama, fakat, lakin gibi cümleler kuruyorsa, o da aynı muameleye maruz bırakılsın.

Bir de milletvekilleri sadece kendilerine oy verenleri temsil etsinler...

Bir teröristin benim adıma konuşmasını istemiyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi