Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Amerika ziyareti meyvelerini vermeye başladı

Amerika ziyareti meyvelerini vermeye başladı

Geçtiğimiz aylarda yaptığı ABD gezisi çokça konuşulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinin somut sonuçlar vermeye başladığını 3 Aralık Vizyon Toplantısı gösterdi.

ABD başkanlarına ve Almanya Şansölyesine danışmanlık yapan bir zatı başdanışman olarak atadı. Bunu da kimseden saklama gereği duymuyor.

İktidara talip olduğunu söyleyen, Atatürk’ün mirasına sahip çıktığını her vesileyle ve yüksek sesle ifade eden bir parti gizlemeden, saklamadan karanlık bir adamı danışman olarak görevlendirebiliyor.

Sonra da ‘iktidarı istiyorum’ diyebiliyor.

Aynısını kim yapsa itiraz ederdim.

Ülkeye giren Katar sermayesine, Arap finansmanına ve Rus yatırımına karşı çıkan bir siyasi hareketin intihar kararı bu.

Ülkeler güvenli buldukları için gelip, yatırım yapıyorlar. Tamamen sizin kontrolünüzde.

Buna karşı çıkanlar, ithal ‘akıl’ getiriyorlar.

Gizleseler, saklasalar bu kadar yadırgamazdım. Resmen ve kasten bir eylem içine girdikleri anlaşılıyor.

Gizlemek bir tutumun, bir tavrın göstergesidir. Tasvip etmesek de mecburen yaptık, demenin bir yoludur.

Oysa burada Türk seçmenine ve dünyaya bir meydan okuma ile karşı karşıyayız.

Kanaatimce siyaseten harakiri yapmak bu.

Halkımız tüm küreselleşme, açılma, liberalleşme söylemlerine rağmen milli bağımsızlığı ve egemenliği konusunda hala muhafazakâr.

Hele de bu evsaftaki bir Amerikalıyı kabul etmesi asla mümkün değil.

Yanı-başımızdaki Yunan adalarını işgal eden, Suriye, Libya, Irak, Karabağ, Filistin, Yemen, Somali gibi tüm çatışma bölgelerinde hep Türklerin ve Müslümanların karşısında konumlanan bir ülkenin sadık bir vatandaşını ana muhalefet partisi lideri başdanışman olarak görevlendiriyor.

Akıl almaz bir işlem.

Bunu da İkinci Yüzyıl adıyla duyurdukları vizyon toplantısında lanse ediyor.

Kılıçdaroğlu, CHP’yi ne hale getirdi?

Keşke iyi yönde değiştirip, dönüştürebilseydi.

Partinin genlerinde mevcut olan baskı ve bastırma kültürü halen devam ediyor.

Adam hakikaten karanlık.

Adı farklı skandallarla ve anti-demokratik yönelimlerle gündeme gelmiş bir kişi.

85 milyon ülke insanı içinde bulamadığı hangi aklı, hangi projeyi, hangi uygulamayı buldu bu kişide?

Kendi vatandaşlarına güvenemeyen bir ana muhalefet partisinin milli bir duruşa sahip olduğunu iddia etmesi pek inandırıcı gelmez.

CHP lideri eğer kendi partisi içinde bu evsafta birinin bulunduğuna inanmıyorsa, bu vahim bir durumdur.

Yok, eğer varsa ve öne çıkarılmak istenmiyorsa bu daha da acı bir durumdur.

Neresinden bakarsanız bakın bir skandal. Ülkenin en mahrem konularını, farklı politika başlıklarını bir Amerikalı ile paylaşacaksınız.

Ötesinde, onun önerileriyle bu alanı şekillendireceksiniz.

Muhalefet görevi önemli bir sorumluluktur. Devleti yönetme potansiyeli olan bir partinin bir yabancıya güvenmesi akıl almaz bir durumdur.

Bunu da Vizyon Toplantısı ile duyurmaları tam bir çelişki.

Olayın ‘Masa’ boyutundaki karşılığını bilmiyoruz. Milli ve milliyetçi olduğunu söyleyen diğer partilerin seçmeni ne diyecek acaba?

Çıkarırlarsa ortak adaya destek anlamına gelir mi bu?

Bence bu ‘ayarlama’ ve ‘görevlendirme’ Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde karara bağlandı.

Seçimden önce bakalım şapkadan başka hangi tavşanlar çıkarılacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi