2022’de Türkiye’yi neler bekliyor
Ağır pandemi şartlarının sona ermesini umduğumuz bugünlerde, yeni yılda Türkiye’de neler olabileceğine dair bir değerlendirme yapma ihtiyacı bulunmaktadır. Eski dönemin muhasebesi, yeni dönem beklentilerinin ele alınması gerekmektedir.
Hızlandırılmış tarih diyebileceğimiz abartılı bir gündeme sahibiz. Başka ülkelerde yıllar, asırlar alabilecek gelişmeler bizde bir günde, haftada ya da ayda gerçekleşebiliyor.
Buna rağmen, 2022 yılında siyaset ve ekonomide gündemi meşgul edecek olay ve gelişmeleri tahmin etmek mümkün.
Siyasetin hızına yetişmeye çalışacağız. En önemli konu kuşkusuz seçim ve ittifaklar olacak. Seçimlerin ne zaman yapılacağından tutun da cumhurbaşkanı adaylığı, ittifaklar, kutuplaşma, HDP kapatma davası, muhalefet belediyelerinin performansları ve Cumhurbaşkanının süresi tartışılacak.
Millet İttifakı henüz bir aday belirleyemedi ama yıl içinde mutlaka bir adayları olacak. Akabinde bu aday tartışılacak. Belirlenen adayın, İttifak tarafından kabullenilme şansı ve Cumhur İttifakı’nın tavrı merak edilecek.
Muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresini yoğun biçimde tartışmaya açacak. Derin mahfillerde, özellikle İP eliyle bu tartışma yürütülüyor zaten. Cumhurbaşkanının İki Dönem Kuralı’na takılacağını dillendiriyorlar.
Yıl içinde seslerini iyice yükseltecek, cumhurbaşkanı, hakkı olmayan bir adaylığı zorluyor algısı oluşturacak, kendilerine yakın ‘hukukçular’ eliyle ve ‘Ekonomide OHAL’ benzeri söylemlere sığınacaklar.
Ayrıca, İP ve İttifak’ın yeni üyesi Gelecek ve Deva partilerine rağmen HDP ilişkisi devam edecek. Vazgeçmeleri mümkün değil: HDP ise bunun bilincinde. Onlar da o alanı kullanacaklar.
Bu parti hakkındaki kapatma davası İttifak için bir handikap olduğu gibi, Diyarbakır Anneleri ile teröre evlatlarını vermiş kahraman şehit ve gazi yakınlarına bu ilişkiyi izah etmeleri oldukça zor.
Öte yandan, muhalefetin en büyük açmazlarından biri belediyeler olacak: Yetersizlik, yeteneksizlik, başarısızlık, niteliksizlik sırıtıyor.
Ekonomi değerlendirmeleri, son iki yıla damgasını vuran pandemi şartlarının gölgesinde yapılacak. Döviz kurlarındaki yükselişinin durdurulamaması, küresel ekonomik sorunlar, enerji fiyatlarının orantısız biçimde artması gibi gelişmeler toplumun gündemini işgal edecek.
Ülkenin, uzunca aradan sonra, yeni bir hiper enflasyon dönemine girip, girmediği netleşecek. Belirlenen yüksek asgari ücret ile çalışanlar ve emeklilere yapılan zamların ne kadar süreyle yeterliliğini koruyacağı tartışılacak.
Alım gücü muhafaza edebildiği ölçüde siyaseten sıkıntı çıkmayacak. Ne zaman ki hayat standartlarında belirgin bir düşme gerçekleşir, o zaman eleştiriler yöneltilecek.
Ayrıca, yolsuzluk söylem ve algısının nasıl yönetileceği de önem arz ediyor. Söylentiler ve ifşaatlar bu yıl içinde adeta patlayacak, fışkıracak. Her gün yeni bilgiler kamuoyuna servis edilecek.
Denizlerde yapılan sismik arama ve sondajlardan gelecek tek olumlu haberle ülkenin şansı dönebilir. Ekonomide aslan payı enerji sektörüne ait; yıllık 60 milyar dolarlık enerji ithalatı çok yüksek. Ekonomi büyüdükçe fatura da kabarıyor.
Son beş yılda neredeyse 300 milyar dolar enerjiye gitti. Bu miktar aslında bu dönem boyunca Türkiye’nin tam da ihtiyacı olan kaynağa tekabül ediyor.
Sonuç olarak; 2022 kolay geçmeyecek. Ancak ülkenin önünü açacak ya da eski döneme götürecek olayların gerçekleşeceği yıl olacak. Bu yılı yönetebilen önümüzdeki dönemi kontrol edecek.
2023’ü, 2022 şekillendirecek…
Ak Parti’nin rakibi yine Ak Parti. Türkiye’nin tüm bölgelerinde en yüksek oyu alabilmesi, her kesimi kuşatıcı bir dil geliştirebilmesi en büyük üstünlüğü.
Yolsuzluğa bulaşanların üzerine kararlı biçimde gidilir, yanlış yapanın defteri anında dürülür, seçmenin en fazla önem verdiği temizlik, dürüstlük konularına bariz bir vurgu yapılırsa söylem üstünlüğü yakalanır.
Aksi halde, muhalefetin her salvosuna savunma pozisyonunda kalarak üstün olunamadığı gibi, seçmen tatmin de edilemez.
2022 iyi bir yıl olacak...