Tarık Ziyad
Tarık Ziyad Vizyon Başlığı Altında Vizyonsuzluk

Vizyon Başlığı Altında Vizyonsuzluk

CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, "İkinci Yüzyıla Çağrı" adlı vizyon toplantısı öncesi sosyal medya hesabından ve vermiş olduğu demeçlerde 3 Aralığı işaret etmişti.

Doğal olarak tüm Türkiye haklı olarak meraklandı. Söz konusu geleceğe dair hazırlanan, Türkiye'nin değişiminin ele alınacağı bir vizyon toplantısı idi.

Bunun için ciddi manada hazırlık yapıldı. Bazı yazar ve çizerler tarafından vizyon toplantısı ile alakalı çok şey söylendi. Yazıldı, çizildi.

Beklenti oldukça büyük dostlar. Türkiye'nin geleceğine yönelik sağlam adımların atılması, varsa bir problem, çözümünün sağlanması, enflasyonun yeni ve farklı politikalarla düşürülmesinin de ele alınacağı bir intiba bıraktı.

Bırakmasına bıraktı ama, ortaya çıkan sonuç trajikomik. 3 Aralıkta gerçekleşen toplantı, bırakın beklentileri karşılamayı, tamamıyla fiyasko ile neticelendi.

Salonda uyuyanlar mı dersiniz, telefonuyla ilgileneni mi dersiniz, ne derseniz deyin.

Biz meseleyi ele alalım ama nasıl alalım, nereyi ifade edelim, neresinden tutalım anlamış değilim.

Hani meşhur bir fıkra vardır. Tam da bu konu üstüne… Arz etmeme müsaade buyurun dostlar:

"Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..."

Dinleyenlerden biri dayanamamış:

"Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"

Danışman olarak katılan zat telekonferans yöntemi ile katılıyor, zahmet edip Türkiye'ye gelme nezaketi göstermiyor.

Adam konuşuyor lakin; kimse dilinden anlamıyor, çeviri sadece Kılıçdaroğlu'nda var ki, buna parti vekillerini ve delegelerini sallamamak denir.

CHP'nin hangi durumunu ifade edelim… Vizyon toplantısı diye ifade ettikleri hadise, Amerikadan ithal edilen bir danışman.

Yerlilik ve millilik söylemini dilinden düşürmeyen CHP, ithal danışman ile yerliliğini ortaya koydu.

O zaman şu soruyu da sormamız gerekir. Danışman olarak atanan Jeremy Rifkin'i nereden tanıyorsunuz? Atatürk'ün Partisi yabancı bir bir danışmana mı bırakıldı?

CHP iktidar olursa Amerikalı bir danışman mı ülkeyi yönetecek?

Toplantıya bile katılmayan yabancı bir danışman, ülkenin hangi sorununu çözecek? Vizyon parolasıyla çıkılan yolda tam bir vizyonsuzluk vakası.

Daha da vahim bir durumu ifade edeyim. CHP'nin millilik ve Yerlilik anlayışı ziyadesiyle değişti.

CHP milletvekili Gürsel Tekin Jeremy Rifkin'in Yerli ve Milli olduğunu dile getirmiş. Tamamıyla bir akıl tutulması.

Anlayacağınız dostlar, muhalefet bildiğimiz muhalefet. Şaşırtmadı bizleri…

Şunu ifade etmekte bir sakınca görmüyorum. Türkiye'nin en büyük sorunu, yuları başkaları tarafından tutulan muhalefettir. Türkiye'nin menfaatine olan her hamleye karşı olan bir muhalefetle karşı karşıyayız.

3 Aralıkta tertip edilen vizyon programı da bunun en bariz göstergesi. Satır arası bizden olsun.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tarık Ziyad Arşivi