Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu ‘Ücretsiz Okul Kitabı’ uygulaması kaldırılsın!

‘Ücretsiz Okul Kitabı’ uygulaması kaldırılsın!

Bugün okullar açılıyor. Yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yapacak. Baştan söyleyeyim, bu kadar yüksek bir öğrenci nüfusunun üstesinden gelmek her ülkenin harcı değil. Yunanistan’ın toplam nüfusundan fazla öğrenci nüfusuna sahibiz. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın çektiği yük kolay bir yük değil.
 
2003 yılında başlayan uygulamayla, okul kitapları tüm öğrencilere ücretsiz dağıtılmaya başlandı ve eğitimde fırsat eşitliği oluşturuldu. İlkokul yıllarında çocukluğu Rampalı Çarşı’da ikinci el kitap aramakla geçmiş biri olarak bu nimetin farkında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Fakat bu konuyla alakalı olarak hem okullara, hem öğretmenlere hem de eğitim paydaşlarına eleştirim var.
 
Okul ders kitapları öğrencilere ücretsiz veriliyor ama… Öğretmenlerimiz, devlet tarafından verilen kitaplara ek olarak alınması istenilen kaynak kitap ve o kitabın alınacağı kırtasiye mağazası ismini de belirterek yeni bir liste oluşturuyorlar.
 
Bu duruma hiçbir yetkili kurum ses çıkarmıyor.
 
Burada durup bir düşünmemiz gerekiyor. Devletimizin dağıttığı kitaplar bir işe yaramıyor olacak ki öğretmenlerimiz bu kitapları yok sayıyor ve böyle bir uygulama yapıyor…
 
O zaman bu ücretsiz kitap işini kaldırmak daha doğru olur gibime geliyor.
 
Yazık değil mi bizim vergilerimize?
 
Öğrenci kardeşlerim için bir şeyler söylemek istiyorum.
 
Değerli kardeşlerim, okul bittiğinde, hayatın gerçekleri ile yüzleştiğinizde insanlar sizin sadece diplomanıza önem vermeyecekler. Kişilik çok önemli. Kişilik özelliklerinize, genel kültürünüze, ahlaki tutumunuza, iş disiplininize diplomanızdan daha fazla önem verecekler. Bunun bilincinde olun.
 
Şimdiden bir planınız, bir hedefiniz olmalı. Hayallerinizi küçük tutmayın, ufkunuz hep geniş olsun.
 
Sosyal hayattan da ödün vermeyin kardeşlerim. Spor da yapın, gezilere de katılın. Ayrıca ülkenizin gündemine de hakim olun. Apolitik olmayın; siyasetten de anlayın, spordan da anlayın, ders de çalışın. Donanım sahibi olmak için bunlar şart.
 
Evet çok okuyun ama okumak ve iyi bir eğitim almak sizin en büyük hedefiniz olmasın, okumak sizin için bir amaç değil, bir araç olsun. Her şeyden önce iyi bir insan olun. Ülkenize, milletinize ümmetinize faydalı bir insan olmak en önemli hedefiniz olsun…
 
Bir de değerli öğretmenlerimize seslenmek istiyorum.
 
Ev ödevleri ve proje görevleri konusunda lütfen kantarın topuzunu kaçırmayın…
 
Etrafımda da sık sık karşılaşıyorum; bu proje ve ev ödevleri öğrencilerin olduğu kadar velilerin de kâbusu oluyor sene boyunca.
 
Bazı öğretmenlerimiz, öğrencinin boyunu aşan ödevler veriyor. Bu ödevleri, çocuğum rezil olmasın diye yufka yürekli anneler-babalar yapıyor. Yani çocuğa bu işin katkısı sıfır!
 
Rampalı Çarşı’da veya okul civarlarındaki kırtasiyelerde yeni bir iş kolu türemiş durumda sayenizde.
 
‘Proje ödevi hazırlanır’…
 
Hatta kırtasiyelerin ürün yelpazelerinde ‘Hazır Projeler’ başlığı altında iş yapılıyor. Önceden hazırlanmış projeler kırtasiyelerde satılarak kâr elde ediliyor.
 
Küçücük çocuklardan mühendislik harikaları çıkartmalarını bekliyorsunuz… Bence bunu bir gözden geçirin.
 
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk "Çocuğun ödevini kendiniz yapmayın" şeklinde bir uyarıda bulundu velilere.
 
Tamam bu konuda Bakan Selçuk haklı. Fakat Bakan beyin bunu öğretmenlere söylemesi ve "Veliler için değil çocuklar için ödev verin" demesi daha doğru olur.
 
Öğretmenlerimiz, velinin yaptığı ödeve tam puan verirken, çocuğun yaptığı ödeve "olmamış" diyorlar.
 
Bir de velilere söylemek istediklerim var.
 
Çocuğunuzun ödevinde elbette destek olun, ama burada asıl sorun, bu desteğin ölçüsü. Ebeveynler ödevin tamamını yaptıktan sonra, çocuğa sadece kağıda ismini yazmak kalıyorsa bu işten hiçbir kârımız olmaz...
 
Ödevleri ebeveynleri tarafından yapılan çocuklar bir kere kendi ayakları üzerinde duramaz, ikinci olarak da özgüvenleri zedelenir. Bu “yardım” rutin bir hal aldığında, çocukta “Acaba ben yapamayacak kadar beceriksiz miyim?” düşüncesi sizce de oluşmaz mı?
 
Öğretmenler sınıfta bir soru sorduğu zaman, annesi-babası yanında olmayan çocuk bu sorulara cevap veremez. Çekingen davranır.
 
O yüzden, çocuğunuza destek olun ama işi o yapsın.
 
Biliyorum ki sizin yükünüz öğrencilerden daha ağır olacak. Öncelikle size, sonra da öğrenci ve öğretmenlere şimdiden iyi dersler diyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi