Türkiye’de Hiç Alışamadığım İki Şey
Ben küçüklüğümden beri Türkiye sevgisi ve Türkiye aşkıyla büyüdüm. 5 yaşımdan itibaren TV ve kitap aracığıyla Türkçeyi neredeyse kendi Azerbaycan Türkçesiyle aynı anda öğrendim. Küçükken oynadığım oyunlarda bile Türkiye sevgim hep ön sıradaydı. Rüyalarımda bile Türkiye’yi ziyaret edip bu mutlulukla uyandım kaç defa…
Daha sonra ailemden, büyüklerimden gördüğüm destek ve Türk hayırseverlerin Azerbaycan’da açtıkları Kuran kursları, medreseler, üniversitelerde okumam benim bu sevgimi daha da attırdı. Türkiye’ye ilk geldiğimde al bayrağı görüp ağladım. En son üç ay önce, 1 aylık memleket ziyaretimden dönerken yine aynı duyguları yaşadım. Her daim de Türkiye sevdamla gurur duydum. Bu benim için iftihar vesilesidir. Bu sebeptendir ki Türkiye’yi her alanda her şeyde ileri görmek isterim. Çünkü bana göre Türkiye Azerbaycan, Azerbaycan da Türkiye’dir. Ancak maalesef bazı şeyler var ki 2 yıldır Türkiye’de olmama rağmen hala bunlara alışamadım.
Bunlardan ilki sigaranın fazlaca tüketilmesidir. Türkiyede sigara çok fazla tüketiliyor. O kadar önlemler alınmasına rağmen hala sigaraya başlama yaşı çocuklar seviyesindedir. Ben Konyada okul çıkışı 8-9 yaşlarında iki çocuğun ulu orta sigara içtiği gördüğümde çok üzülmüştüm. Daha kötüsünü söyleyeyim, sigaranı kullanan bayanların sayısı da çok fazla. Beni yanlış anlamayın. Ben cinsiyet ayrımı yapmıyorum. Erkeğe olur kadına olmaz da demiyorum. Ama kadınların sigara içmesi erkeklere nazaran çok daha kötüdür. Ondan daha beterini söyleyeyim, başörtülü bayanlar bile içiyor. İşte bana en çok üzüntü veren budur. Yalnız benim değil Türkiye’ye gelen her Azerbaycanlını hayretlendirir bu. Çünkü benim ülkemde bayanların sigara kullanmasına toplumun bakışı çok kötüdür. Ha kullanan var mı var. Ama bunu öyle ulu orta yapamazlar. Yapanları da toplum dışlar. Kaldı ki hele-hele başörtülü dindar bayanların kullanmasına…
Bana Türkiyede en garip gelen ikinci şeyde otobüste yer verme meselesidir. Benim ülkemde yaşlılara, hamilelere, çocuklu bayanlar yer verilir. Hatta bunlar dışında, 17-18 yaşında bir bayan otobüse bindiği zaman 30 yaşındaki adam kalkıp ona yer verir. O yüzden bizde erkekler hep otobüsün arka tarafına geçiyor. Çünkü biliyor ki ön tarafta oturursa erken kalkar. Otobüsün ön tarafları yaşlıların ve bayanlarındır. Hatta toplumsal taşıtlarda yer vermeyle ilgili anons yapıldığında bize garip gelir. Çünkü toplu taşıma araçlarına biri bindiği zaman ona yer verilecek zaten niye anons yapıyorlar ki? Ama maalesef Türkiyede bu gelenek artık yok oluyor. Öğrenci olduğum için toplu taşıma araçlarını sık kullanırım. Şahit olduklarımdan yola çıkarak diyebilirim ki, maalesef Türkiyede değil bayanlara yer vermek, yaşlılara, hamile kadınlara, hatta kucağında çocuk olan bayanlara bile çok azı hariç genç nesil yer vermiyor.
Velhasıl bugünün gençleri yarının geleceğidir. Onlar gelecek nesillere bizden aldıklarını ulaştıracaklar. Onun için lütfen sağlam gençlik yetiştirelim ki geleceğimizde sağlam olsun. Unutmayın ki, Sizin bugün yetiştireceğiniz gençlik tek Türkiye’ni değil, tüm İslam Dünyasını yönetecek kadrolar olacak İnşallah.