Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Azerbaycan ve İsrail: Gerçek Ne?

Azerbaycan ve İsrail: Gerçek Ne?

Birkaç gündür ortalıkta dolaşan bir fotoğraf var. Fotoğrafla ilgili iddialar, yazılar ve algılar havada uçuşuyor. Azerbaycan ve İsrail arasında yapılan bir imza töreni sonrası çekilen bu fotoğraf, yine pusuda bekleyen Azerbaycan karşıtlarını harekete geçirmiş. Azerbaycan hakkında zerre kadar bilgi sahibi olmayan kişiler yorumlar ve yazılarıyla bilerek ve ya bilmeyerek kara propagandaya destek oluyor. Yapılan algılar, karalama ve suçlamalar büyük olunca, arkadaşlara tek tek anlatmak yerine olayı bir yazıyla köşeme taşımayı düşündüm. Peki, işin aslı nedir? Anlatalım.

Türkiye’de artık varlığından emin olduğum bir grup var. Bu grup, Azerbaycan ve Türkiye’nin birbirine yakınlaşmasından inanılmaz derecede rahatsız oluyor. Ellerinden gelen her şeyi ortaya koyarak Türkiye’de Azerbaycan aleyhine faaliyetler yürütüyor, algı ve karalama kampanyaları yapıyorlar. Bu grupların altını kazıyınca da, bu millete dost olmayan ve asla da olmayacak olan, dışarıdan farklı merkezlere bağlı yapılar ortaya çıkıyor. Ne gariptir ki, aynı grupların içinde dindar gibi görünenler olduğu gibi, sol marjinal gruplara bağlı ateist ve din düşmanları da var. Bahsi geçen olayda da bu grubun yoğun faaliyetlerini görüyoruz. Eğer öyle olmasaydı, Türkiye, Belarus, Çin, Bosna-Hersek, Slovakya ve Sırbistan gibi ülkeler arasında aynı anda yapılan anlaşmalar, sadece İsrail ile yapılan anlaşma gibi gösterilmezdi. Ayrıca, haberin kamuoyuna yansıtılma şekli, Azerbaycan’ın sanki İsrail’e silah sattığı ve bu silahların Gazze’deki insanlar üzerinde kullanılacağı yönündedir. Fakat gerçek bundan çok farklı.

Fotoğrafı paylaşan İsrail’in Azerbaycan’daki Büyükelçisi George Deek, Azerbaycan ve İsrail şirketinin “NATO standartlarında hafif silahların üretimi ve geliştirilmesi” konusunda anlaşma yaptığını açıkladı. Yani Azerbaycan, İsrail ile NATO standartlarında hafif silahların temini konusunda anlaştı. Peki, neden İsrail?

Azerbaycan ordusunun bir süredir Türkiye tarafından eğitildiği bilinmektedir. Türk Ordusu NATO standartlarında olduğuna göre, Azerbaycan ordusu da NATO’ya göre hazırlanıyor. Ancak Azerbaycan NATO ülkesi olmadığı için, eğitimini aldığı ordunun silahlarından mahrum. Bu sebeple Azerbaycan’a acil olarak NATO standartlarında silahlar gerekli. Ancak NATO ülkeleri, NATO üyesi olmayan ülkelere birliğin silahlarını satamayacağı için Azerbaycan bu silahları alabileceği tek bir ülke kalıyor. O da, maalesef, NATO’ya bile aynı silahları satan İsrail’den başkası değil. Kaldı ki, Ermenistan nedeniyle Batılı ülkeler Azerbaycan’a silah ambargosu uyguluyor. Azerbaycan’ın ise buna karşılık silah alabileceği ülkeler çok kısıtlı. Hatırlıyorsanız, Türk SİHA’larına kamera satan Kanada şirketi, Karabağ’a verilen destekten dolayı Türkiye’ye ambargo uyguladı. Türkiye’ye bunu yapanlar bize neler yapmaz, siz düşünün. Ayrıca, Azerbaycan’ın Gazze’deki katliamdan önce İsrail’den aldığı silahlar da var. Onların modernizasyonu ve yedek parça temini konusunda maalesef bu anlaşmalar gerekli. Peki, neden bu dönemde? Onu da anlatalım.

Türkiye’de pek gündem olmuyor ama şu an Ermenistan, Batı ülkeleri ve özellikle Hindistan tarafından aşırı derecede silahlandırılıyor. Muhtemelen, Zengezur Koridoru üzerinden Ermenistan’ı Azerbaycan’a karşı kışkırtacaklar. Durum böyleyken, Azerbaycan’ın silahlanmaması intihar olur.

Tüm bunları göz önüne alarak söyleyebiliriz ki, evet, İsrail ile olan anlaşma her ne kadar hoşumuza gitmese de, maalesef şu an yapabileceğimiz bir şey yok. Şimdilik buna mecburuz. İnşallah, İslam ülkeleri gelecekte bu silahları kendileri üretir de İsrail’e muhtaç kalmayız.

Eğer Azerbaycan, Filistin meselesinde İsrail’e destek olmak gibi bir niyeti olsaydı, 7 Ekim'den bu yana katliamlarla ilgili yapılan açıklamalarda Filistin’in tarafını tutmaz, ya açık açık İsrail’e destek verir ya da en azından bu konuda susardı. Azerbaycan hükümeti ise son bir yıldır yaptığı tüm açıklamalarda Filistin’in tarafını tutuyor. Fakat ne hikmetse bu açıklamaların hiçbiri, istisnalar dışında, Türkiye medyasına yansımıyor.

Sonuç olarak, sizlerden ricamız, fasık size bir haber getirdiğinde, lütfen bunu iyice araştırmadan inanmayınız. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa zarar verir ve sonradan pişman olursunuz. Bu, bize Rabbimizin emridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi