Türkiye’nin yeniden doğuş sancıları
Türkiye son yıllarda çok önemli süreçlerden geçiyor. Tüm dünya dikkatini Büyüyen ve bölgesinde söz sahibi olmak isteyen Türkiye üzerine dikmiş durumda bulunuyor.
Tabi takdir edersiniz ki tarih boyunca olduğu gibi bizi sevenlerden çok sevmeyenler de var. Zaten son zamanlarda yaşadığımız sıkıntılar da bizi sevmeyen ve büyümemizi istemeyenlerin ayak oyunlarından kaynaklanmıyor mu?
15 Temmuz’dan bu yana darbe kalkışması ile yapamadıklarını başka şekillerde yapmaya çalışıyorlar. Ekonomik anlamda ülkemizi diz çöktürme çabaları da bunlardan bir tanesi.
Kabul etmek gerekir ki özellikle 15 Temmuz’dan bu yana ekonomi anlamında işler iyi gitmiyor. Küçük esnaf işlerini bin bir zorluklarla devam ettirmeye çalışıyor. Her şey zamlanmış. Temel bazı ihtiyaç malzemeleri bile almış başını gitmiş. Daha birçok sıkıntıya rağmen bu aziz millet gık bile demeden işin içinden çıkmaya gayret ediyor.
Tam da bu noktada Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne yüzde 40 zam yapacaklarını açıklaması bardağı taşıran damla oldu. Bu ülkenin insanı her zaman devletinin ve milletinin yanında olmuştur. Ancak bazı yanlış uygulamalar olduğu takdirde de tepkisini göstermeyi de bilmiştir.
Neredeyse tüm kamu kurumlarında israftan geçilmezken, ülkenin paraları hesapsızca israf edilirken zaten zor durumda olan, kıt kanaat geçinen vatandaşa daha fazla yük yüklemek doğru mudur?
Türk milleti gerekirse maaşının tamamını da getirir ülkesine verir. Ama gerekirse!
Evet ülkemiz son derece kritik bir süreçten geçiyor. Bir yandan FETÖ ile bir yandan PKK ile bir yandan da nice örgütle mücadele ediyor. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte İdlip’te de harekata başladı.
Dış politikada neredeyse tüm dünya Türkiye’nin üzerine oyunlar oynuyor. Dört bir yanımız düşmanlarla çevrilmiş durumda. Hollanda, Almanya derken şimdi de Amerika Birleşik Devletleri el atından oynadığı oyunları artık alenen uygulamaya başladı.
Geçmişte atalarımızın da pek çok kez yaptığı gibi yedi düvele birden karşı koymaya çalışıyoruz.
Tüm bu yaşadıklarımız ise büyük ve güçlü Türkiye’nin doğum sancıları. Bu süreci eğer sağlam bir şekilde atlatabilirsek güzel günler bizi bekliyor olacak.
Burada elbette herkese büyük görevler düşüyor. Türk milleti sıkıntılara zorluklara bundan sonra da göğüs gerecektir. Bundan kimsenin şüphesi yok. Devlet büyüklerinin de bazı konularda gerekli hassasiyetleri göstermeleri özellikle bu dönemde çok büyük önem arz ediyor.
Türkiye Allah’ın da izniyle bu süreçten daha da güçlenerek çıkacaktır. Bize düşen sabırlı olmak, dikkatli davranmak ve her zaman devletimizin ve milletimizin yanında olmaktır.
Çünkü bizim bu topraklardan başka gidecek bir yerimiz yok!