Koronavirüs ile mücadele konusunda adını son günlerde sıkça duyuran tekniklerden biri de immün plazma tedavisi. Bu tedavi yöntemi aslında yeni bir teknik değil. Koronavirüsten önce de diğer pek çok hastalığın tedavisi için uygulanan bir yöntem.

 

Hatta 1900'lü yılların başından günümüze kadar tıp dünyasında bilinen ve uygulanan da bir yöntem.

 

Teknik olarak, hastalık geçiren ve sağlığına kavuşan insanların kanlarında virüse karşı oluşan antikor ve proteinler, bir başka hastanın iyileşmesi için serum olarak kullanılıyor.

 

ABD'de 35 bin dolar, Avrupa'da ise 25 bin avroya mal olan bu tedavi, Türkiye'de ücretsiz yapılıyor.

 

Immun plazma tedavisi, şuanda Kovid-19 tedavisinde en büyük umut kaynaklarından biri olarak biliniyor.

 

Bu sebeple bu aralar adını sıkça duyuyoruz.

 

Virüs nedeniyle yakınları yoğun bakımda yaşam savaşı veren vatandaşlar, sosyal medya üzerinden plazma donörü arıyor. Facebook ve Twitter’a ne zaman göz atsam bu şekilde paylaşımlar görüyorum.

 

Fakat bu konuda o kadar can sıkıcı gelişmeler var ki!

 

İnsanların umutla arayış içinde olduğu önemli bir ihtiyacı ekmek kapısı haline getiren bazı merhametsizler var…

 

Hasta yoğun bakımda canıyla cebelleşirken, kansızlar da sağda solda kan pazarlığı yapıyor.

 

Adeta yeni bir sektör oluşmuş durumda. Kanını 3 bin TL’den başlayıp 40 bin TL’ye kadar satmaya çalışanlar var!

 

Benzer pazarlıkları geçtiğimiz günlerde Konya’da aktif kullanılan kalabalık üyeli bir Facebook grubunda da gördüm… Hatta bu işin piyasasını tutan Facebook grupları bile oluşturulmaya başlanmış.

 

Biz ne ara bu hale geldik anlamıyorum.

 

Bu kadar gaddar, bu kadar merhametsiz, bu kadar vicdansız insan toplulukları arasında Allah bizim yardımcımız olsun…

 

Kanını parayla satan kansızlardan Allah bizleri korusun.

 

Devletimizin acilen bunların önüne geçmesi lazım.

 

Plazma kan bağışını Kızılay’ın tek elden daha titiz bir şekilde yürütmesi gerekiyor.

 

Hatta bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın yeni bir genelge yayınlaması gerekli. Tedavisi pozitife dönen bütün hastalardan kan alınması lazım.

 

Hastalığı atlatan herkesten uygun şartlarda sistematik bir şekilde plazma kan alınmalı.

 

Bütün ülkeler tedavi için binlerce dolar para alırken, bizim ülkemiz beş kuruş tedavi masrafı almıyor.

 

Bunun bir karşılığı olmalı diye düşünüyorum.

 

Eğer devlet senin için bu kadar masrafa girip fedakârlık yapıyorsa; sen de devletin için fedakarlık yapacaksın!

 

Bu işin şakası yok.

 

Plazma kan ticaretinin adli bir suç olduğuna inanıyorum.

 

Organ ticaretinden ne farkı var ki?

 

Eğer keskin önlemler alınmazsa yeni yeni organ mafyaları türeyecek piyasada…

 

O sebeple devletimizin acilen önlem alması gerekiyor.