Tarhana Osman
Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başta Türkiye olmak üzere Avrupa ülkelerine yaptığı Marshall Yardımları ile ülkemize gönderilen ürünlerden biri de süt tozu oldu. ABD’den yardım olarak gelen bu süt tozları, Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokullara dağıtıldı ve öğrencilerin tüketmeleri mecbur tutuldu. Tarım ve hayvancılık konusunda öncü olan ülkemizde çocuklar, süt ürünlerine doğal yollarla ulaşabiliyor olmalarına rağmen gerçek sütten mahrum bırakıldı ve süt tozu içmeleri diretildi.
O tarihlerde bu dağıtılan süt tozlarından sonra
Türkiye’de ilk “Çocuk Felci” vakaları görüldü. Sonrasında ise Amerika bize milyon dolarlar karşılığında çocuk felci aşıları sattı..
Bu yıllarda vatansever bir Aydın olan “Tarhana Osman” lakaplı Osman Nuri Koçtürk’ün büyük mücadelesi karşımıza çıkıyor.
Asıl adı Osman Nuri Koçtürk olan Tarhana Osman, 1943’te Ankara Üniversitesi Veterinerlik fakültesinden mezun olur. 1949-1953 yıllarında ABD’de Missouri Üniversitesi’nde çalışır. 1953’te yurda dönerek Askeri Biyoloji Enstitüsü kimyagerliğine atanır. Ankara Tıp Fakültesi biyokimya kürsüsünde, gıda kontrolü ve hijyen doçentliği alır. 1956’da Et ve Balık Kurumu’nda merkez laboratuvarları müdürlüğü ve teknoloji müdürlüğü yapar.
Tarhana Osman, beslenmemizin politik kararlarla şekillendiğini, ABD ve Sovyet Rusya’nın az gelişmiş ülkeleri sömürdüğünü söyler ve ABD’nin Marshall yardımıyla Türkiye’ye gönderdiği süttozu ve diğer ürünlere savaş açar. Süt tozunda kansere yol açan “Aflatoksin” maddesinin bulunduğunu ispat eder.
Margarine karşı zeytinyağını, yabancı buğday ırklarına karşı yerli buğday ırklarımızı teşvik eder. Yeşil devrimin başlangıcı olarak bilinen, Meksika’da üretilen Sonora-64 Bu dayının ülkeye gelmesine şiddetle karşı çıkar.
Kendi sütünü üretebilen insanlara süttozu dağıtılmasının gereksizliğini dile getirir. Gönderilen bu ürünlerin hem topraklarımızı hem de insanımızı zehirleyeceğini iddia ederek mücadele eder.
Gittiği her yerde Amerikan gıda ürünlerinin yerine halka tarhana yapmayı ve tüketmeyi önerir. Tarhana Osman lâkabı ona buradan kalır.
Koçtürk’ün çabaları ihracat lobilerini çok kızdırır ve bu yüzden bir kaç kez saldırıya uğrar.
1966 yılında CIA raporunda pasifleştirilmesi gerekenler listesinde adı geçer. 12 Eylül olaylarında bir süre gözaltına alınır, ardından emekli olur.
1994 yılında vefat eder.
Ülkemizde gıda emperyalizmine karşı savaş açan ve tek başına yıllarca mücadele eden bu büyük aydının ismi unutulmamalı vesselam..