İyilik
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuştur.
Yüce Allah şöyle buyurdu; "Bir sevap işleyene onun on misli veya daha fazlası verilir. Bir günah işleyene de onun bir misli verilir, yâhut mağfiret ederim. Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın ve bir arşın yaklaşana da bir kulaç yaklaşırım. Bir kimse bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim. Bana şirk koşmayan, küfretmeyen bir adam yer yüzünü dolduracak kadar günah ile bana kavuşsa, ben o kimseyi o kadar mağfiretle karşılarım."
Güzel dinimiz İslam herhangi bir iyilik yapanın iyiliğe teşvik edenin, iyiliğe öncülük edenin karşılığını kat kat fazla verileceğini bize bildirmiştir. Üstelik hem bu dünyada hem de ahirette karşılığının olduğunu birçok ayet ve hadisten biliyoruz.
Allah'ı Teâlâ’nın iyiliğe fazla sevap yazdığı halde, kötülüğü işleyeni sadece misliyle günah yazması, ayrıca kötülüğü terk edene de sevap yazması, Rabbimizin rahmetinin genişliğine ve gazabına üstün gelmesine delalettir.
İyilik yapmanın yolları çoktur. Müslüman, eli, dili ve malı ile yapabileceği kadar iyilikte bulunmalıdır. Bu her müslümanın görevidir. Allah, mutlaka yaptığımız iyilikleri bilir ve karşılığını verir.
İyilik nedir hususuna bakacak olursak Allah'ın rızasını kazanmaya sebep olacak her güzel iş diye tanımlaya biliriz.
Peygamber Efendimize iyilik nedir diye sorulduğunda “iyilik güzel ahlâktır, kötülük, kalbini tırmalayan ve insanların duymasını istemediğin şeydir” buyurmuşlardır.
Bir insanın bizzat kendisine ve aile bireylerine, işine ve topluma karşı görevlerini yerine getirmesi, iyiliğe teşvik etmesi ve kötülükten sakındırması iyiliktir. Kur'anı Kerim'de Allahu Teala şöyle buyurur:
"İyiliği emretmek ve fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın, günah islemek ve düşmanlık yapmakta yardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın azabı çok şiddetlidir" (Mâide 5/2).