Oy istemeye yüzleri yok
Türkiye’nin bugününü doğrudan etkileyecek ve geleceğini şekillendirecek hayati öneme sahip seçimlere üç haftadan az bir süre kaldı.
Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir dizi önemli projenin açılışını yaparken ya da müjdesini verirken, Altılı Masa’nın adayı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bol keseden vaat dağıtmaya devam ediyor.
Erdoğan’ın icraatlarına çamur atmak için bahane bulmakta zorlanan muhalefetin sözcüleri gibi Kılıçdaroğlu da son günlerde akla ve mantığa aykırı şeyler söyleyerek alay konusu olmaya başladı.
Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın karaya çıkarılarak ateşinin yakıldığı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan Filyos’ta düzenlenen törende doğalgazın konutlarda bir ay süreyle ücretsiz olacağını ve bir yıl boyunca da 25 metreküp doğalgazın ücretsiz verileceğini açıklayınca Kılıçdaroğlu’ndan karşı atak geldi.
Adıyaman’ın Besni ilçesinde halka hitap eden CHP Genel Başkanı, “bedava elektrik” vaadinde bulunarak aynen şöyle dedi:
“Besni’nin belediye başkanlığını bize vereceksiniz, bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz. Bana dediler ki, “Efendim, çiftçiye elektriği nasıl bedava verirsin?” Elektrik elde etmek için petrole ihtiyaç yok, doğalgaza ihtiyaç yok, kömüre ihtiyaç yok. Allah’ın güneşi var, o da bedava. Niye, güneşe dolar mı ödüyoruz? Güneşten bize fatura mı kesiliyor? Hepsi bedava, yapacağım göreceksiniz.”
O sırada Kılıçdaroğlu’nu dinleyenler arasında “Ağam bizimle eğlenir” diyen çıktı mı, bilmiyorum.
Fakat kesin olarak bildiğim bir şey var ki, Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayının bu sözleri koyu bir cehaletin ürünü değilse seçmenin aklıyla dalga geçmek ve halkı küçümsemektir.
Nitekim Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla sadece Türkiye’de değil ülke dışında da alay edildi.
CHP Genel Başkanı güneş enerjisinin hiçbir altyapı olmadan elektriğe dönüştüğünü mü sanıyor?
Güneş enerjisinden elektrik elde etmek için kurulması gereken tesislerin maliyetiyle bakım, onarım ve dağıtım masraflarından haberi yok mu?
Allah’ın güneşinden bedava elektrik elde ediliyorsa tüm dünya petrole ve doğalgaza bu kadar parayı niye ödüyor?
Bu arada benim aklıma başka bir soru daha takıldı:
Kılıçdaroğlu güneş enerjisinden elektrik elde etmeyle ilgili açıklamalarını yapmadan önce acaba dünyanın parasını ödeyerek danışmanı yaptığı Jeremy Rifkin’den ya da konunun uzmanı birinden görüş aldı mı?
Bu soruların cevabı ne olursa olsun ortada skandal olarak nitelendirilebilecek bir durum var.
CHP Genel Başkanı konuştukça ister istemez insanın aklına Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’a şöyle söylemek geliyor:
“AK Parti’deyken Erdoğan liderliğinde ülkeye çağ atlatan gerçek bir başarı hikâyesinin kahramanlarıydınız.
Erdoğan’ı beğenmeyip partiden ayrıldınız.
Bari Erdoğan’dan daha iyi veya en azından onun gibi birini bulup ona hizmet etseydiniz.
Kendi aranızda da birlik olamadınız.
Gittiniz, kahramanı Kılıçdaroğlu olan bir Hint filminin figüranları olmayı tercih ettiniz.”
Kim ne derse desin, Erdoğan’ı eleştirerek AK Parti’den istifa edenlerin bugün geldikleri nokta oldukça ibret verici.
Kendilerinin “Biz ne yaptık?” diyerek bir muhasebe yapabileceklerini ve gerçeği kabul edebileceklerini sanmıyorum.
Fakat halk her şeyin farkında.
Televizyonlardaki konuşmalarına ve sosyal medyada söylediklerine bakmayın; teşkilatları da sokaklara çıkıp Kılıçdaroğlu’na oy isteyemiyor.
Utanıyorlar ve halkın tepkisinden çekiniyorlar.