Türkiye’nin tarihindeki en önemli seçimlerden birine sayılı günler kalırken, siyasi partiler 14 Mayıs seçimlerine katılacakları milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) teslim etti.

Demokrat Parti (DP), Saadet Partisi (SP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ve Gelecek Partisi (GP)’nin seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden girme kararının ardından Cumartesi akşamından Pazar günü sabahına kadar yoğun pazarlıklar yaşandı.

CHP Genel Merkezi’nde Cumartesi günü saat 19.00'da yapılacağı duyurulan Parti Meclisi toplantısı, defalarca ertelendikten sonra ancak Pazar günü saat 09.00’da başlayabildi.

CHP’liler toplam oyları yüzde 1,5-2’yi geçmeyen küçük partilere ve FETÖ bağlantılı isimlere CHP listelerinde yer verilmesine öfkeli.

DEVA’nın önde gelen isimlerinden Sadullah Ergin’in CHP listesinde Ankara 1’inci bölge 4’üncü sıradan aday gösterilmesine itiraz eden Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Gazeteci Uğur Dündar, “Söylemesem olmaz!.. Fenerbahçe'ye 3 Temmuz FETÖ kumpası yapılırken Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin'in Atatürk ve Cumhuriyet ile özdeş olan Çankaya’dan aday gösterilmesini bir Fenerbahçeli olarak kabul edemiyorum” dedi.

“Kemalizm ırkçılıktır” diyen Yüksel Taşkın’ın İzmir 1’inci bölgeden ilk sırada aday gösterilmesi de yine CHP’de rahatsızlığa yol açtı.

Daha böyle onlarca örnek var.

Adı önemli değil, CHP yandaşı bir gazetecinin “Seçimlerden sonra Meclis’te iki parti olacak. Biri mevcut AK Parti, diğeri de CHP listelerinden girecek olan eski AK Parti” sözü o cenahtaki halet-i ruhiyeyi çok güzel anlatıyor.

CHP’liler öfkelenmekte haklılar.

Çünkü Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın kendisini ortak cumhurbaşkanı adayı göstermesini sağlamak için küçük partilere cömertçe mavi boncuk dağıttı ve partisini büyük bir riske attı.

Naylon anketlerle oy oranının şişirildiğine bakmayın; bu seçimlerde CHP’yi tarihi bir hezimet bekliyor.

Bir kere Kılıçdaroğlu - Allah’ın izniyle - Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında yarışı daha ilk turda kaybedecek.

CHP’den Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’ne ciddi oranda oy kayması olacak ve bu da CHP’nin Meclis’e daha az milletvekili göndermesine yol açacak.

Seçimlerden sonra dört küçük partinin kontenjanlarından seçilen milletvekilleri de istifa edip kendi partilerine dönünce CHP’nin Meclis’teki milletvekili sayısı iyice azalacak.

Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’tan sonra CHP’nin başında kalması imkansız.

Bugüne kadar defalarca seçim kaybeden CHP Genel Başkanı siyasi hayatını ağır bir yenilgiyle noktalayacak.

İyi Parti’de de durum farklı değil.

Meral Akşener’in partisinin oylarının Ağustos sıcağında kalmış buz gibi eridiğini konunun uzmanları dile getiriyordu.

İyi Parti’nin büyük oy kaybı bizzat kendi içinden önemli bir isim tarafından da itiraf edildi.

Listelerin açıklanmasına saatler kala sosyal medyada yaptığı paylaşımla milletvekili adaylığından feragat ettiğini duyuran İyi Parti milletvekili Aytun Çıray, partisinin oylarının barajın altına düştüğünü söyledi.

CHP gibi İyi Parti’nin de 14 Mayıs’ta sandığa gömülme ihtimali hayli yüksek.

Listelerin açıklanmasından bu yana her iki partide istifa fırtınası yaşanıyor.

Kılıçdaroğlu, dört küçük partiyi yanına alarak oy kazanmak isterken söz konusu partiler sebebiyle onlardan gelecek oydan daha fazlasını kaybedecek.

Diğer bir ifadeyle, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak.

İyi Parti ise - Akşener ne kadar hırçınlaşırsa hırçınlaşsın - terör örgütü yandaşlarıyla yan yaya geldiğini gizleyemeyecek ve bir taraftan milliyetçilik yapar gibi görünürken diğer taraftan HDP’yle kol kola girmenin bedelini ödeyecek.