Gülşen Yılmaz
Gülşen Yılmaz ORUÇ SENİ TUTSUN!

ORUÇ SENİ TUTSUN!

Çocukluğumuzda tekne orucu tutardık. Ama o çocuk olmanın verdiği heyecanla orucu bakardık ki büyükler daha farklı tutuyor. Ve bizde tam gün oruç tutmaya heveslenirdik.
 
Tabi haliyle zaman geçtikçe küçük bünyelerimiz kaldıramaz ve orya buraya atardık kendimizi…
 
O zaman bizi gören yetişkinler; “Oruç mu seni tutuyor, sen mi orucu tutuyorsun” diyerek bize gülerdi.
 
Şimdilerde bu cümleyi hatırlayınca bende farklı bir anlam oluşturuyor. Düşününce biz orucu tutarken orucunda bizi tutması gerekiyor. Her manada bizi frenlemesi, bize farklı bir ruh hali katması gerekiyor.
 
Yani yılın kalan aylarındaki ruh ikliminizden sıyrılamıyorsak, oruç tutuyorum demeyelim hiç.
 
Hala aynı öfkeyle konuşuyorsak, hala tahammülsüzsek, hala bir çocuğun başını okşamıyorsak, hala hak yiyorsak, hala gözyaşından bir haber mermer gibi yaşıyorsak, hala çatır çatır dedikodu yapıyorsak, o zaman işte oruç tutmanın da bir önemi kalmıyor. Boş yere gün boyu aç kalmış oluyoruz.
 
Oruç tutmaktaki amaç bu olmalı zaten…
 
Benliğimizde ve egomuzda o kadar kayboluyoruz ve kendimizi hiçlikten sıyırıyoruz ki Ramazan insana tokat gibi vuruyor. Önüne gelen helal nimete erişememek, onlardan nasiplenememek nasıl bir duygu onu öğretiyor. Ona kendinizi şöyle bir bıraksanız meselenin sadece aç kalmak olmadığını o kadar iyi anlıyorsunuz ki…
 
Annem hep dedi; “Allah sizin aç kalmanızı istemiyor. O sizin oruçla temizlenip melek olmanızı istiyor” diye… O zamanlar annemin cümleleri çok tatlı gelirdi. Özünü kavrayamazdım.
 
Ama o kadar derin bir manası var ki aslında. Bir ay bile olsa o derinliğe kendimizi şöyle bir bırakmamız lazım. Düşünmek, elde olana şükretmek lazım. Yani bir bakıma melek olamasak da temizlenebilmemiz lazım.
 
Oruç tabi ki nefse zor gelecek. Ona ne zor gelmez ki zaten.
 
Önemli olan orucu kendimize yük gibi değil de bizi terbiye edecek bir misafir gibi görmemiz… İnanın oruç sizin ruhunuzu detokslardan fazla temizleyecek.
 
Yaşadığımız hayatın ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz böylelikle. Yani anlayacağınız, “Hadi televizyonda bir hoca bulalım. Ona sorulan orucu bozan ve bozmayan şeyleri harfiyen yerine getirip, Ramazan’ı tamamladık mı tamamdır.” kafasıyla oruç ibadetini yaşayamayız.
 
Aslında çok fazla da beylik laflar etmeye gerek yok. Biz tüm kalbi duygularımızla orucumuzu tutalım ki oruçta bizi tutsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi