Fatma Betül Felhan
Fatma Betül Felhan Müslüman kimliği

Müslüman kimliği

“Herkesin kendi durum ve konumuna göre yorumladığı bir “hakikat anlayışı” kolaylıkla toplumsal şiddetin bir kaynağı haline gelebilir.” İhsan Fazlıoğlu

 

Müslümanın üzerinde taşıdığı bir kimliği vardır. O kimliği onun bazı davranışlarda bulunmasını bazılarından kaçınmasını sağlar. Müslüman demek başlı başına şahsiyet demektir. Allah’ın kulları üzerinde göstermiş olduğu en güzel kimlik. Her yönüyle Allah’ın bütün istekleri üzerinde.

 

Yıllarca üzerinde çalışılmış ve bütün milletlerin emeğiyle oluşmuş bir İslam medeniyeti var. Toplumu şekillendirdiği gibi toplumdan da parçalar alan bir medeniyet ve bu medeniyeti oluşturan Müslüman şahsiyetler. Peki bu medeniyet neden çöküyor? İslam alemi deyim yerindeyse kan ağlıyor her yerde kan ve gözyaşı. Çocuk ölümleri günlük olaylar arasına girecek nerdeyse. Müslümanlar güne bomba sesleriyle başlayıp bomba sesleriyle bitiriyorlar. Ne acı bir durum ya Rabbi! Her gün ölen binlerce insan ve baş ağrısı çekmeyen biz Müslümanlar. Duyarsızlaşıyoruz günden güne ve yok ediyoruz kendi kendimizi bile isteye.

 

Müslüman coğrafya neden bu durumda peki?

 

İslamiyet Medine hicreti sonrası hızla dünyaya yayılmış kısa süre sonra bir çok ülke İslam devleti bünyesine dahil olmuş. Geniş topraklara yayılan İslam sınırları geniş bir medeniyet inşa etmiş. Ve bu inşa Osmanlı Devletine kadar devam etmiştir. İslamiyet’in geniş coğrafyalara yayılmasına öncülük etmiştir.

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma süreci ise milliyetçilik akımlarının baş göstermesi ile başlamıştı.  Ümmetçiliği esas alan fikir yerine milliyetçiliği öne çıkaran düşünceleri empoze eden batı dünyası, Osmanlı’nın İslam mefkuresinin ancak bu şekilde önüne geçilebileceğini hesaplamışlardı. Nitekim düşündükleri gibi oldu ve İslam Medeniyetinin mihmandarı önce hasta adam haline sonra ise küçük bir bölgeye sıkıştırıldı.

 

Hülasa İslam Dünyası, birliği esas olan ümmetçilik yerine ırkçılığı temel alan milliyetçiliğe özendirilmesiyle dünyaya hükmeden etkin güçlü halinden, hüküm altında olduğu edilgen güçsüz hale dönüştürülmüştür.

 

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur: ‘’Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.’’  (Ali İmran 3/103)  

 

Günümüz İslam Dünyasının bu acı dolu  hali, belirttiğimiz gibi  Rabbimizin buyruğuna uymuyor olmamızdan, yani bir-beraber olup ümmetin birbirine Kur’an yolunda sımsıkı sarılmıyor olmasından kaynaklanıyor...

 

Bu acıların, gözyaşı ve kanların son bulmasını istiyorsak birbirimize sımsıkı sarılmamız gerek. 

 

Vesselam....

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Betül Felhan Arşivi