Öncelikler denklemi
İnsan dışında her şeyin değerli olması! Günümüz çıkmazını ifade eden en iyi cümle belki de.
İnsan hem yaratılış hem de evrendeki diğer yaratıklara göre ayrıcalıklı durumdadır. Yön veren, düzenleye ve dahi bozandır. Eşya ise insana hizmet eden konumdadır. Bunların konumlarının değişmesi sadece günümüzle sınırlı kalmayıp her zaman için böyle süregelmiştir. Ayrıcalıklı olan insan kendi ayrıcalığını eşyaya arz etmiş ve eşyanın –gücün- kölesi haline gelmiştir. Bununla ilgili Alev Alatlı, günümüzde teknolojiye tapınma sadece silahlara tapınma diye alınmamalı. Genel olarak ürünlere tapınma diye, işleyen bir düzenlemeye –işlevi ne olursa olsun- hayranlık diye bakılmalı, demiştir. Bu sistem her dönemde böyle süregelmiştir. Kimin elinde güç varsa –ki bu genelde makina gücü olur- o çevresindekilere hükmetmeye başlamış, insanları elindeki makinadan değersiz kılmıştır. Örnek verilecek olursa Avrupa Medeniyeti diye adlandırılan -aslında medeniyetten çok ölüsevici (bu da Alev Alatlı’ya ait bir kavram) olan- toplumlar güçlerini makinadan alıyorlar. Medeniyeti sadece teknolojik gelişme ve makina gücü olarak alırsak gayet medeni(!) olan bu toplumlar için makina insandan değerli ve üstündür. Ve bu düşünceyi tüm dünyaya empoze etmeyi başarmışlardır. Mesela telefonumuzu yanlışlıkla düşüren annemize şiddetli bir şekilde bağırmamız elimizdeki makinanın annemizden değerli konuma getirdiğimizi gösterir. Veya arabasına zarar verdiği için hayat arkadaşı karısı döven bir adam aynı düzlemde ele alınabilir. “Eşya insandan değerlidir çünkü eşya güçtür” söylemini başarılı bir şekilde tüm dünyaya uygulatmayı başarmışlardır. Bu devirden öncekilerde de aynı güç anlayışı mevcuttur. Firavun mezarlarını düşünecek olursak zamanın en büyük teknolojik imkanlarıyla vücut bulmuş olup öldükten sonra bile bir güç gösterisi özelliğine sahiptir. Veya Kur’an’da bahsedilen İrem şehri halkı ellerinde bulunan teknolojiyle ebedi kalacaklarını düşünmüşlerdir. Yani eşyaya üstünlük arz etme ve tapma sadece Avrupa Toplumlarının değil insanın olduğu her çağda meydana gelmiştir.
Eşyaseviciliği, ölümseviciliğini beraberinde getiriyor anladığım kadarıyla. Şöyle ki ikinci bir saldırıda hayatını kaybeden Ümran bebekten çok, televizyonumuzun bozulmasına üzülürüz. Ve ümranı izleyemediğimiz için dövündüğümüzü sanırız. Halbuki eşyalarımız herkesten çok daha değerlidir. Mesela petrol için insan öldürmek suç değildir. Çünkü petrol dünya insanları için önemli bir güçtür. Bu gücü elde etmek için henüz bir yaşında dahi olmayan çocukların ölmesi şarttır. Veya yavrusunun ölü bedenine sımsıkı sarılarak buz kesmiş bir annenin varlığı.
Peygamberlerin dünya kurulduğundan beri insanları yönlendirmeye çalıştıkları önemli meselelerden biridir, insanı eşyaya öncelemek ve gerçek gücü anlatmak.
Vesselam...