Mesele rektör değil
Nasıl başlamıştı hatırlıyor musunuz?
Ağaçları kestirmeyiz.
Evet, gezi ağaçları, yeşili seven gençlerle başlamıştı (!).
Vatan aşığı(!) olduğunu iddia eden ünlülerin de katılımı ile sivil bir kalkışmaya dönüştü. Sonra olaylar devam ederken o ünlülerden biri ağzındaki baklayı çıkarttı; “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel.”
Milleti galeyana getiren polisle, askerle çatıştırmaya çalışan o vatanperver(!) ünlü olaylar istediği hale gelmeyince soluğu İngiltere’de aldı.
Şimdi Boğaziçi’nde olan bitenleri bir de böyle okuyalım. Mesele Rektör’ün kim olması mı? Hadi oradan…
Okumak için üniversiteye giden bir gencin rektörün kim olduğuyla alakalı ne gibi bir mevzusu olabilir ki?
Rektör bir öğrenciyi taciz mi etti? Haraç mı kesti?
Rektör ne iş yapar?
“Rektör, üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayın faaliyetlerinin devlet kalkınma planı ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde, bilimsel ve idari gözetim ve denetimin yapılmasında ve bu görevlerin alt birimlere aktarılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumludur. ”
Yukardaki tanıma göre rektör sosyal bir insan olursa öğrencilerle iç içe olur öğrenciler mutlu olurlar. Diğer türlü iyi biri de olsa kötü biri de olsa akademik kadro ve idari kadro dışında rektörle muhatap olacak kimse yok.
Eeee bu yaygara ne?
Yoksa sen hala anlamadın mı?
Mesele rektör değil arkadaş…
Mesele manevi değerlere dokunup bizleri alevlendirmek.
Mesele kendilerine müdahale ettirmek.
Mesele yeni geziler tertipleyip yeni 15 Temmuzlara zemin hazırlamak.
“Toplu halde yürümek yok, aşağıdan…” diye seslenen polisin sözlerinden pr mazlemesi çıkartıp sosyal medya çalışmalarına başlamaları, ellerinden geldiğince işi Boğaziçi’nin bahçesinden çıkartma çabası.
Aşağı bakmayacağız diye ahkam kesiyorlar ya… Yahu zaten son yıllarda Selçuk Bayraktar sayesinde gözleri hep yukarlarda. Libya’da Hafter için, Irak’ta, Suriye’de PKK için, Karabağ’da Ermenistan için bakıyorlar göklere.
Aferin böyle devam edin gözünüz hep yükseklerde olsun.
Ama bir şeyi asla unutmayın. Bu millet değerlerini ayaklar altına aldırmaz. Değerlerini ayaklar altına alanları da ayaklar altına alır.