Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Kurbanla İlgili Birkaç Mesele

Kurbanla İlgili Birkaç Mesele

Kurban Bayramı yaklaştı. Mü’min coğrafyalarda hazırlıklar hızlandı. Kendisine kurban kesmek vacip olan Müslümanlar bu vecibeyi yetire getirmek için harıl harıl çalışıyor.  Birçok yardım kuruluşu, yurt içinde ve yurt dışında kurban kesimi için faaliyetlerini artırdı. Bu konuda toplumu bilgilendiriyor.  Güvenilir resmi ve sivil yardım kuruluşlarımız sayesinde hem bir ibadete vesile olunuyor, hem İslam kardeşliğinin pekişmesine ve hem de ümmet dayanışmasının gerçekleştirilmesine yardımcı olunuyor.  Kurban ibadetinin böyle bir sosyal boyutu da var.

Yurt dışı kurban bağışının yurt içi kurban bağışına göre ucuz olması, paranın değeri ile ilgili bir durumdur.  Yurt dışında daha ucuza hayvan bulunabiliyor ve paranın değeri orada daha yüksek. Burada 1000 TL’ye yaptığınız bağışla yurt dışında 2 bağış birden yapabilirsiniz. Yani hem hayvanın ucuz olması hem de para değeri gibi sebeplerden dolayı yurt dışı bağışları yurt içi bağışlarından daha ucuza yapılabiliyor. Ama asıl olan konu yurt içi ve dışı bağıştan ziyade niyetimizdir.  İşin tembelliğine kaçmak için veya yurt dışından ben daha ucuza bağışı yapabilirim, cebimden fazla para çıkmasın gibi bir yanılgıya girilirse, kurbanın ihlası bakımından sorun yaşanır.  

Vekaletle yurtdışına bağış yapılabilir, bunda bir sorun yok. Allah, kesilen kurbanın etinin ve kanının kendisine ulaşmadığını önemli olanın takva olduğunu belirtiyor. Takva da ancak samimiyetle gerçekleşir. Kurbanı dünyevi arzuya kapılıp kim kesecek, aman ailem kan görmesin gibisinden düşüncelerle yurt dışına bağış yapılırsa doğru değil.  Kurban bir ibadettir. Bu bayramın bir telaşı olacak. Kurban satın alınacak, bakılacak, götürülecek, derisi yüzülecek. Yani bir meşakkat yaşanacak. Kurbanın ayrı bir öneminin, sevabının olduğunu unutmamak gerekiyor. Kurban yükünden kurtulmak için yurt dışı kurban bağışı yapalım, görevimiz nasıl olsa bitti, tatile çıkalım gibi bir düşünce varsa bundan vazgeçmek gerekiyor.

Öte yandan, İslam temizlik dinidir. Bu sadece bayramlarda değil her zaman geçerlidir. “Temizlik imanın yarısıdır” diyen bir Peygamber’in ümmetiyiz. Bu anlamda gelişigüzel yerlerde, mesire alanlarda kurban kesilip atıkları sokaklara atmak yerine bizim için belirlenen bölgelerde kurban ibadetimizi gerçekleştirip, atılması gereken parçaları çöpe atmak en doğrusu olacaktır. Bu titizlik hastalık ve koku sorunlarını da ortadan kaldırır. Ayrıca kurbanı da en güzel şekilde kesmeliyiz. Kurban edilecek hayvanın gözü önünde kurban kesilmemeli, kurbanın canını en az yakacak şekilde o hassasiyetle eziyet etmeden,  kurban ibadetini gerçekleştirmeliyiz. İslam’a uygun olmayan kurban kesimi yapmamalıyız. Keskin bir bıçakla, en hızlı zamanda, işin ehli kişilerce, sağlıklı yerlerde kurbanlarımızı kesmeliyiz. Televizyonlarda görmek istemediğimiz hadiseleri duyuyoruz. İnşallah bu yıl aynı sorunlarla karşılaşmayız. İşin kurallarına riayet edilerek, hassasiyetle kurban kesmeliyiz.

Kurban bayramı et bayramı değildir. Yani yıllık olarak et ihtiyacımızı karşıladık düşüncesi son derece yanlıştır. İhtiyacı olan kişiler bu gözle kurbanı bekleyebilirler. Ama kurban kesimine güce yeten varlıklı bir kişi bu düşünceye sahip olamaz. Ete ihtiyacı olmayan varlıklı Müslümanlar için Kurban etinin yedi günden fazla evde kalmaması gerekiyor. Kurban eti üçe bölünmeli; ev ahalisinin yiyeceği et, misafir için ayrılması gereken et ve mutlaka fakire ayrılması gereken et. Veterinerce kontrol edilen sağlıklı hayvanlar kurban edilmeli,  yaşlı-hasta hayvanlar kurban edilmemelidir.

Şimdiden idrak edeceğimiz kurban bayramınızı tebrik eder, keseceğimiz kurbanların Rabbimize yakınlığa vesile olmasını niyaz ederim.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi