Konya'da kara gece!
Vefatının 3. Yıl dönümünde Ahmet Çalık’ı rahmetle anarak köşe yazıma başlamak istiyorum. Türk sporu ve bizler 3 sene önce çok iyi bir insanı kaybettik. Bir kişinin bile arkasından kötü konuşmadığı bir yaşam herkese nasip olmaz. Bizler bu dünya için uğraştığımızın dörtte birini ahiret ve cennet için uğraşsak belki yine güzel izler bırakıp bu dünyadan gideceğiz. Sadece iyi bir insan olmak yetmez bizler aynı zamanda imanlı ve salih amelli insanlar olarak ölebilirsek belki de bizim de arkamızdan bir kişi bile kötü konuşmaz ve arkamızdan sürekli dua eden birileri olur. Allah herkese böyle yaşamlar nasip etsin.
Gelelim maça. Konyaspor – fenerbahçe maçı kağıt üstünde fenerbahçe’nin üstün görüldüğü bir maçtı. Bir tarafta 22 milyon Euro piyasa kadro değerine sahip Konyaspor Kulübü. Diğer tarafta 220 milyon Euro değeri olan bir kulüp. TAM 10 KATI FAZLA KADRO DEĞERİ VAR fenerbahçe’nin. fenerbahçe’yi küçük, 10 KATINI BÜYÜK yazdım farkettiyseniz. Çünkü fenerbahçe'nin sadece kağıt üstünde ve saha dışında büyük olabildiğini çok net biliyorduk dünkü maçta. Bakmayın onların piyasa değerinin bu kadar yüksek olduğuna bunlar piyasa değerini bile haramla, haram galibiyetlerle ve haram puanlarla yükselttiler. Üç büyük dedikleri olay tamamen safsata. Hepsi EL BİRLİĞİYLE BÜYÜTÜLMÜŞ KULÜPLER. İmla kurallarına pek uymayacağım bu yazımda. Pek takılmayın.
Takılmamız gereken şeyler şunlar;
- Yıllar önce kollandıkları gibi yine kollanmaya devam ediyorlar.
- Türkiye’de futbol maalesef 2 veya 3 takım arasında dönüyor. Diğer takımlar figüran.
- Türkiye Süper Lig’in adı Süper Lig değil Tiyatro Lig’i olmalı. Çünkü süper bir lig olabilmesi için her takımın eşit bir şekilde yarışın içinde olması ve mücadele edebilmesi gerekiyor.
- Sırf şampiyonluk yarışında puan farkı açılmasın diye Konyaspor dün ince ince değil deyim yerindeyse BODOZLAMA DOĞRANMIŞTIR.
- Maçtan sonra Yusuf’un açıklamalarında değindiği hakemin sözleri uzun yıllar konuşulmalı. ‘KAÇIRMIŞIM’ dediği şey aslında ‘YAPI’ denilen tabirin özeti.
- Türkiye’ye VAR diye bir sistem getirildi ancak onu da kendilerine benzettiler. O yüzden Türk Futbolunun maalesef marka değeri yerlerde.
Belki bu konu ile ilgili yazmak istesem bir roman bile yazabilirim. Çünkü konuşulacak o kadar çok şey var ki artık boğazımız düğümleniyor. Dzeko’nun Uğurcan’ı ayak tabanıyla çiğnemesini VAR’da izlediler, çağırmadılar. Hem de baya uzun uzun izlediler. Ama sadece izleyebildiler. Kostic’in Prip’in yüzüne ceza sahası içerisinde müdahalesini VAR’da izlediler ancak yine ÇAĞIRMADILAR. Diğer sarı kartlık ve kırmızı kartlık pozisyonları es geçelim sadece penaltıyı verseler muhtemelen maç berabere bitecekti. fenerbahçe maalesef bu kadar aciz bir takım. Hakemlerle maç kazanabilecek güçleri var sadece. Muhtemelen şampiyon da olamayacaklar. Kimin şampiyon olduğu da çok umrumda değil. Artık o kadar canımıza tak etti ki bu olaylar FUTBOLDAN DA SOĞUDUK ! Resmen Konya’da KAPKARA BİR GECE YAŞATTILAR BİZE..
Bu maç özelinde futbol adına konuşmayı çok isterdim. Ancak orta hakem, 4. Hakem, yan hakemler ve VAR odasındaki hakemler maçın ve futbolun önüne geçmiştir. Sadece şunu söyleyebilirim. Konyaspor bundan sonraki her maçını böyle oynarsa ilk 10 içerisinde bu sezon rahatlıkla yer alır. Muhtemelen bu maçı Ahmet Çalık için her oyuncu daha hırslı ve istekli oynadı. Ancak bütün maçlarda böyle hırslı ve istekli görmek istiyoruz biz onları.
Konyaspor Kulübü hakem kararları hakkında en çok canı yanan kulüplerin başında yer alır. Yıllardan beri bu böyle. 2005-2006 sezonunda Anelka’nın Kocaman Maradona Yumruğunu görmeyen yapı ne ise bugün de yapı o. Yani değişen bir şey yok. Bizler maalesef TİYATRO’NUN SADECE BİRER PARÇALARIYIZ. Sahnede her zaman üç büyütülmüşler, hakemler, mhk ve tff vardı. Yine onlar var. ALLAH SONUMUZU HAYR ETSİN !
