Salih Küçükiba
Salih Küçükiba Her şey tersine mi döndü?

Her şey tersine mi döndü?

Konyaspor; Hakem hataları, Mhk başkanının bize kestiği racon, Recep Uçar’ın kalitesiz ve sıkıcı oyunu, yine hocanın çok tartışılan geç oyuncu değişiklikleri kabusu ile boğuşurken Galatasaray ile ZTK’da berabere kalıp çeyrek finale yükselmesi hem de grubunu lider bitirip yükselmesi bir anda moralleri çok yükseltti. Yaşanan bunca olumsuz olay üzerine futbolcuların maaşlarını geriden aldığı için oynamadığı konusu da oldukça canları sıkmıştı.

Konyaspor bu maçtan sonra hayati öneme sahip Trabzonspor maçına gözleri çevirmişti. Bu maçta alınacak bir mağlubiyet hem bizi ateş hattının içine atacak, hem de Recep Uçar’ın biletini kesecekti. Rakiplerimizin puan kaybettiği haftada alınacak bir galibiyet ise altın değil mücevher değerinde olmuştu. Ancak Konyaspor maalesef bu maça da çok iyi başlayamadı. Özellikle oyunu kenarlara yıkıp Kramer’i besleyerek gol bulma arayışımız olsa da bunu başaramadık. Bu arada Kramer’e de kendimiz nazar değdirmiş olabiliriz. Ben de bu maçtan önce bunu hissettim ve bu kez Umut Nayir’e yüklenip ‘Artık Şu Gol Orucunu Bozsan’ mı diye serzenişte bulunmuştum.. Daha önce Kramer’e iki defa yaptığım ve gol sayısına kadar tutturduğum totemimi bu kez de Umut için tutturmuş oldum. Bu da beni çok mutlu etti. Çünkü futbolcular her ne kadar bir şeylerden uzak gibi görünse de aslında onlar bizlerle iç içeler.

Neyse maça tekrar dönecek olursak bu maçta ben Uğurcan’ı stoper hattında çok beğendim. Tıpkı geçen sezon düşmemeye oynadığımız kader maçlarında ortaya bir karakter koyarak oynadığı futbol gibi bir futbol oynadı. Her şeyini verdi adeta ve penaltıyı da onun sayesinde aldık. Adil ile oynadığı zaman daha özgüvenli oynuyor. Bir parantez de Deniz’e açalım. Bence önümüzdeki maçlarda da forma kesinlikle Deniz’in sırtında olmalı. Kendini geliştirmiş, daha iyi yer tutuyor, kurtarışları daha profesyonel ve takıma ve bizlere güven vermeye başladı. Ayrıca yeni transferimiz Morten Bjorlo’nun artık orta sahaya monte edilmesi gerekiyor. Onun oyun görüşüne ve oyunu yönlendirmesine ihtiyacımız var. Oynadığımız sıkıcı futbola ani reaksiyon verdirecek bir adama ilaç kadar ihtiyacımız var. Bunu Tunahan yapıyordu onu da oynatmıyor.

Son dakikada kazandığımız penaltı ile olsa da bu galibiyet o kadar önemliydi ki hem psikolojik, hem mental, hem bazı futbolcularımızın özgüveninin yerine gelmesi, hem de önümüze bakabilmemiz adına hayatiydi. Neyse ki bir şekilde bu maçı kazanmış olduk.

Bu arada KONYASPOR geçen sezon son maçta oynanan Trabzonspor – Ankaragücü maçı sayesinde ligde kalmamıştır. Aksine kendi aldığı puanlarla, hakkının yenmesine rağmen, anasının ak sütü gibi helal puanlarla ligde kalmıştır. O maçtan sonra Trabzonspor galibiyeti tweetinin altına yazan Trabzonsporlular’ın ‘Keşke yenilseydik – Neden kazandınız – Konyaspor sizin yüzünüzden ligde kaldı’ benzeri tweetleri hala dün gibi aklımda.. Bu yüzden Konyaspor Taraftarlarına da şunu söylemek istiyorum. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bunu öğrenmeliyiz ve büyük resmi görmeliyiz.

Peki şimdi her şey tersine mi döndü ? Bence bunu konuşmak için erken. Ancak Türkiye Kupası’nda da çeyrek finalde İskenderunspor ile eşleşmemiz ve galip gelmemiz halinde yarı finalde de kendi sahamızda oynayacak olmamız bizi inanılmaz umutlandırdı. Finale gidersek kupayı da alırız bu yüzden finali görmeliyiz. Eğer Recep hoca bu maçlar oynanacağı zaman takımın başında olursa kesinlikle bu maçlara çok çok önem vermesi gerekiyor. Çünkü bu kadar kötü devam ettiğimiz bir sezonda kupada böyle bir eşleşme bize talih kuşunun konduğunu gösterir.

Şimdi önümüzde üç kritik mücadele var Eyüp – Beşiktaş ve Gaziantep.. Bu maçlardan da minimum 4 puan çıkarıp daha da rahatlamalıyız aksi taktirde yine kendimizi ateş hattında buluruz. Ayrıca Recep hocanın bu saatten sonra farklı şeyler yapıp takım üzerindeki etkinliğini artırması, hızlı reaksiyon göstermesi, maç içerisinde bir B planının olması gerekir. Çünkü taraftar Trabzon maçının sonunda onu yine istifaya davet etti. Her şeyi tersine döndürmek de Recep UÇAR’ın el

inde..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Küçükiba Arşivi