Tiyatro ligi
Konyaspor sahasında Fenerbahçe maçında yaşadığı kabusu tam atlatamamışken üstüne bir de Kasımpaşa maçında yaşanan son dakika sürprizi eklenmişti. Anelka olayı, Önder Turacı vakası, kasıtlı yapılan şampiyonluklar yüzünden yenilen haklarımız hafızlarımızdan silinmiyor maalesef. Yıllardır Şehr-i Müdafa-a diye haykırıp savunduğumuz şehrimizin takımı Konyaspor’u maalesef o gün olduğu gibi bugün de rahatlıkla doğruyorlar. Türkiye’de futbolun gelişmemesinin belki de en büyük sebeplerinden biridir bu. Gs, Fb, Bjk gibi takımlar Avrupa’da bu yüzden başarılı olamıyorlar. Çünkü Avrupa’da arkalarında kimse yok. Sahada onlarla beraber yürüyen bir hakem yok. Tıpkı Galatasaray-Konyaspor maçında ayağının dibinde kendini yerlere atan Toreira’ya çalınan faulde olduğu gibi. Başlıkta da belirttiğim gibi Tiyatro Lig’inde eğer üstünüzde bahsettiğim takımların renkleri varsa Ahmet Kutucu da olsanız Toreira da olsanız size kolay kolay kart çıkmaz.
İnsan maalesef böyle maçlar sonunda futbol konuşmak istemiyor, futbolla ilgili bir şeyler yazmak istemiyor. Ancak kısaca değinecek olursak aslında Konyaspor Galatasaray’a karşı kapanmayarak, futbol oynamaya çalışarak ve açık oynayarak Rams Park’ta yapılabilecek en mantıklı hamleyi yaptı. Son haftalarda tökezleyen Galatasaray’a karşı bir çelme de biz takmak istedik, ancak biz onlara çelme takmak isterken yarı yolda hakem bize çelme taktı ve bizi düşürdü.
Futbolcularımız özelinde de birkaç şeye değinmekte fayda var. Yaptırılan penaltıda Adil ve kaleci Slowik’in iletişimsizliği ve hatası vardı. Adil maalesef bu tip pozisyonlarda geç kalıp hamle hatası ve zamanlama hatası yapabiliyor. Slowik ise yan toplarda boşa çıktığı gibi bu tip toplarda da korkak davranıyor. Ayrıca hocanın bu maçta Nikola’yı oynatıp Oğulcan’ı orta sahaya atması tam bir kumardı. Ama tutmadı. Haftalardır Oğulcan’ı sağ bek deneyen Recep hoca bu maçta acaba mı demiş ama bu maçın acaba mı maçı olmadığını kestirememiş. Keşke Oğulcan sağ bek oynasaydı da orta sahada daha çok ayakları yere sağlam basan bir oyuncu oynatsaydı. Çünkü Oğulcan da bu maçta o bölgede rakibin kırmızı kart görmeyen hamlelerine karşı zayıf kaldı. Bir parantez de Yusuf’a.. Yusuf Konyaspor formasıyla çıktığı maçlarda dribbling özelliği çok iyi olan ancak son vuruşları ve son pas tercihlerinde fazlasıyla hata yapan bir oyuncu oldu çıktı. Önceki takımlarında son pas tercihleri ve şutları daha iyiydi. Recep hoca, Yusuf’u ilk 11 oynatmaya devam edecekse bu konu üzerine evrilmesi gerekiyor. Çünkü Yusuf Erdoğan topu ceza sahası içine kadar getirip topları kalecinin kucağına nişanlamayıp topun dibine girip içeriye çıkarsa veya isabetli ortalar yapsa tadından yenmeyecek.
Konyaspor şimdi önünde çok çok daha önemli olan iki maça bakması lazım. Artık alt sıralardayız ve buradan kurtulmamız için de bizim de puan tablosunda alt sıramızda bulunan Bodrum ve Kayseri’yi tek yumruk olup, kenetlenip mağlup etmemiz lazım. Alabileceğimiz bir 6 puan bizi çok çok rahatlatacaktır. Hem mental, hem özgüven hem de takımın geleceği açısından bu iki maç hayati öneme sahip. Özellikle evimizdeki Bodrum maçına takım ve şehir mutlak 3 puan parolasıyla çıkmalı. Malum envai çeşit tiyatro oyunlarının oynandığı bu ligde bu takımlardan başka rakip bulamıyoruz kendimize. Çünkü TFF, MHK ve hakemler bizim onlara karşı rakip olmamızı istemiyor
.