Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Konya esnafı haksız mı?

Konya esnafı haksız mı?

Hepimizin bildiği gibi Koronavirüs salgını dolayısıyla uygulanan kısıtlamalardan en çok etkilenen kesimin başında esnaf ve sanatkarlar geliyor.
                         
Kısıtlamalar kapsamında 1 yıldan fazla bir süredir birçok iş yerinin kapalı olması, açık olan iş yerlerinin sadece paket servis yapabiliyor olması nedeniyle esnaf ve sanatkarlar uzun zamandır çok zor durumda.
 
Konya’da da geçen hafta bir grup esnaf tepkilerini dile getirmek için sokaklara indi. Hatta masa-sandalye yakanlar bile oldu. Birkaç gün sonra ise Konya Valiliği önünde toplanan bir grup esnaf basın açıklaması yaptı.
 
Olayın hassasiyetinden ötürü kimse kimseye bir şey söyleyemiyor. Elbette esnafımıza kimsenin kızmaya hakkı yok. Haklı olduklarını düşünüyorum. Uzun süredir çektikleri sıkıntı nedeniyle iyi bile sabrettiler diye düşünüyorum.
 
Şunu da not etmem gerekir ki, Valilik önünde toplanan esnafa en azından Vali Vahdettin Özkan’ın bir açıklama yapması gerekirdi. En azından esnafımızı yatıştırıp biraz moral verebilirdi…
 
Görmezden gelmek bir çözüm değil, esnafımızın talebi aslında çok haklı bir talep.
 
Konya esnafının canı gerçekten yanıyor...
 
Koronavirüs renk tablosu ilk açıklandığı hafta kırmızı kategoride yer alan Konya, kırmızı şehirlere uygulanan kısıtlamalardan nasibini almıştı. Kırmızının altında olan şehirlerde ise kısıtlamalar gevşetilmişti.
 
Gelinen süreçte; bir ay önce turuncu olan birçok şehir, hatta mavi olan bazı şehirler bile şimdi kırmızıya döndü.
 
Ama ne var ki, bahsettiğimiz bu şehirlerde bir aydır kısıtlamalar gevşek bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Esnaf iş yapıyor, insanlar sokaklarda rahat rahat geziyor. Ekonomi ağır aksak da olsa çarklarını çeviriyor. Fakat Konya’daki sert kısıtlama uygulaması hala devam ediyor. O şehirlerde esnaf iş yaparken Konya esnafı ekmek teknesini açamıyor.
 
Bu sebeple de Konya esnafı haklı olarak bu eşitsizliğe karşı çıkıyor.
 
Konya esnafının bu haklı serzenişinin yanlış olduğunu söylemek haksızlık olur. Bu konuda artık bir standart getirilmesi gerekiyor. Eğer kısıtlama uygulanacaksa herkese eşit bir şekilde uygulanmalı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin bu konuya eğilip hakkaniyetli bir rapor hazırlaması gerekiyor.
 
Hatta bence esnaf kısıtlamasının tamamen sona ermesi gerekiyor. Çok sert önlemler ve kurallar dahilinde hiçbir esnafın kepengini kapalı tutmaması için çalışmalıyız.
 
Evet sağlık önemli ama mal da canın yongası değil mi?
 
SADECE KONYA’DA MI PAVYON VAR?
 
Geçtiğimiz günlerde Konya STK Platformu tarafından basının hedef alındığı bir bültene tüm gazeteciler gibi ben de tepki göstermiştim.
 
Bir daha hatırlatmak gerekirse, “Koronavirüsle mücadelede pek çok gelişmiş ülke ve milletten daha iyi bir performans sergilediğimiz, bu kapsamdaki kısıtlamalara ekseriyetimizin azami derecede uyma yönünde hareket ettiği bir dönemde bir kısım medya organlarındaki şehrimizi ve insanımızı karalama boyutlarına varan yayınları anlamakta güçlük çekiyoruz. Ferdi birkaç olayı ön plana çıkararak, Konya’nın adeta bir günah keçisine döndürülmeye çalışılma gayretlerini hayret ve kızgınlık içinde takip ediyoruz…” şeklinde bir açıklama yapmışlardı.
 
Konya STK Platformu’nun bu açıklamasını yeniden ele almanın daha doğru olduğuna karar verdim.
 
Bahse konu olan açıklamadaki niyet halis olsa bile yöntem yanlıştı. Konya basınına haksızlık yapıldı. Konya’nın adının son süreçte özellikle ulusal basında hep aynı konuda manşet olması bir Konyalı olarak elbette beni de üzüyor.
 
Fakat bu konuda suç gazetecilerin değil ki. Bizler elimize ulaşan haberi kamuya aktarmakla mesulüz. Algı yönetmek bizim işimiz değil. Elbette hassasiyetle yaklaşırız birçok olaya. Ama günah keçisi de değiliz, kurma kolu da.
 
Pavyon baskınlarına polislerle birlikte gazetecilerin götürülmesi ya da baskınların haberinin basına servis edilmesi kimin mesuliyetindeyse bu konuda tepki gösterilecek yer de orasıdır.
 
Sosyal medyada da görüyorum, sanki Türkiye’de sadece Konya’da pavyon var, sanki kurallara uymayan tek şehir Konya gibi bir algı oluşmuş. Bu algının oluşmasında vebal basında değildir. Ayrıca muhalif basın her zaman işini yapacaktır. Onlara da saygı duyulmalı. Mesele onlara malzemeyi verenlerde.
 
Şehrin büyükleri yönetir bu algıyı.
 
Haa eğer Konya STK Platformu, ‘Gelinim sana söyleyeyim, kızım sen anla’ mantığındaysa o da yanlış.
 
Açıkça tepki koyabiliyorsan değerlisin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi