Kısa Kısa Kıssa
Yedi düvel ülkemize saldırıyor. Emellerine ulaşamadan defolup gidiyorlar. Yeniden bismillah diyoruz Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor. Yunanla, İngilizle, Fransızla, İtalyanla kanka oluyoruz, balolar düzenliyor yeni devletimizin yasalarını savaştığımız batıdan devşiriyoruz. Ülkemizde dindarlar zulüm görüyor…
Ezan senelerce Türkçe okunuyor ezanın yeninden Arapça okunmasını sağlayan Başbakan darbeyle indiriliyor. Ülkemiz Amerika’ya mı yanaşmalı Rusya’ya mı yanaşmalı sessiz savaşı son buluyor. Ülkemizde dindarlar zulümden korkuyor…
Sağcı, solcu diye kutuplaşan gençler okulları cephelere çeviriyor, dindar gençlerde bu sefer örgütleniyor. Yine darbe geliyor. Ülkemizde dindarlar artık iki elin parmaklarından daha çok konuşana, konuşulana sahip…
Dindarlar iktidara geliyor. Bu seferki postmodern darbe. Dindarlara İrticacı yaftası yapıştırıldı. Pkk dan daha tehlikeli görülüyorlar. Okumasınlar, yazmasınlar, yaşamasınlar diyor birileri. Birileri beceremediniz bırakın diye destekliyor onları.Bazı dindarlar, siyasi ve ticari olarak güçlenirken aralarına sızdırılan ağlak Amerikan uşağının ağzından çıkanları kaçırıyor, göz yaşlarına kanıyorlar.
Büyük devlet olmak idealiyle hareket edilmesine tahammülleri yok. İstiyorlar ki borç alalım sonra emir alalım. Borcumuz bitti yeni borç almak istemiyoruz dan itibaren düğmeye bastılar. Ne kadar ileri gidebilirler diye düşünüyorduk… Milletin üzerine milletin silahlarını doğrultacak kadar ileri de gittiler. Başaramadılar… Haçlı seferlerinde başaramadıkları gibi, Çanakkale’de başaramadıkları gibi, Kurtuluş savaşına karşı duramadıkları gibi defalarca darbe yapmalarına rağmen milletin mayasını bozamadıkları gibi son kalkışmaları da bir işe yaramadı. Dindarlar mı? Artık onlarda kalabalıklar içinde yalnız… Bir sürü zulümden salimen çıktılar. Davaları vardı. Değerleri için, inançları için mücadele etmeleri lazımdı. İmkansızlıklar içinde hedefe ilerliyorlardı… İmkanlara gark oldular hedef kim bilir ne oldu?
Birbirinin derdiyle dertlenmeye korkan yalnızlar güruhu dindarlar artık dindarlığa zulmediyorlar…
Silkelenmenin zamanı gelmedi mi?
Allah’ın verdiği nimetleri hor kullanmaya devam edersek geçmişte başımıza gelenlerle tekrar sınanırız. İmtihanlar zordur unutmayalım…
Seçimlerde kullandığımız bir oy ne kadar önemli, bunu ne zaman anlarız? Kaybedince…
Son zamanlarda kazanmaya alışmışlığın rehaveti var dindarlarda.
İstanbul’da doğduğu günden hatta doğumundan bile yıllar öncesinden oy verdiği güne kadar çöp dağları görmemiş genç kardeşimiz şimdi geçmişle tanışıyor. Tabi umursuyorsa…