Karz-ı Hasen
Karz-ı hasen Allah rızasından başka bir menfaat beklenmeden verilen borçtur. Kelime manası olarak “güzel borç” anlamına gelir ve Kur’aı Kerim’de geçen bir terimdir.
Borcu olan ihtiyaç sahibi kişiye haramlardan uzak durması ve harama bulaşmaması için ihtiyacını giderecek meblağı faizsiz olarak ve sırf Allah rızasını kazanmak için temin etmenin ecri Allah katında çok büyüktür. Toplumsal yardımlaşma duygusu İslam’ın tavsiye ettiği en önemli konulardan biridir. İyi ve kötü günleri paylaşmak birlik ve beraberlik duygularını arttırır. Sadaka vermek dinimizde övülmüş bir şeydir. Ancak bazen ihtiyacı olan yakınımızı incitebilir. Böyle durumlarda ödünç vermek de çok kıymetli bir yardımdır.
Kuran’ı Kerim’de şöyle geçmektedir:
“Allâh’a güzel bir borç verecek olan kimdir? Artık Allah, bunu kendisi için kat kat arttırır. Onun için oldukça üstün ve onurlu (kerim) bir ecir vardır.” (Hadid/11)
Allah’a, kat kat karşılığını artıracağı güzel bir ödünç takdiminde kim bulunur? Allah hem darlaştırır, hem bollaştırır; Ona döneceksiniz” (Bakara/245)
“...Eğer namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, peygamberlere inanır, onları desteklerseniz ve Allah’a güzel borç verirseniz (ihtiyacı olanları Allah rızası için borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim...” (Mâide/12)
Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a gönül hoşluğuyla ödünç (karz-ı hasen) verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (Müzzemmil/20)
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla düşer kalkardı ve zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Aziz ve Celil olan Allah:
“Biz affetmeye ondan daha lâyıkız; onu affediniz” buyurdu.