Karabağ’a Devlet Geldi
30 yıla yakındır devam eden Karabağ çatışmasının, 10 Kasımda imzalanan anlaşmayla askeri kısmı tamamlandı. Anlaşma şartları gereği Ermenistan, işgali altında bulundurduğu Ağdam ve Kelbecer şehrinden çekilirken, Laçin’i de 1 Aralık itibarıyla Azerbaycan ordusuna bırakacak.
Anlaşma doğrultusunda ilk boşalttıkları şehir Ağdam’dı. Tabi eğer şehir demek mümkünse. Ağdam, işgalden önce bölgenin en büyük nüfusa sahip şehriydi. Ayrıca, Ağdamlılar ticaret erbabı olduğu için şehir zengin ve gösterişli olmakla birlikte, aynı zamanda bölgenin ticaret merkeziydi. Karabağ savaşı başlayınca da en fazla şehidi yine Ağdam verdi. Aynı zamanda Azerbaycan ulusal kahramanlarının çoğu da yine bu şehirden çıktı. Fakat, şehir işgal edildikten sonra Ermeniler, şehirdeki satabilecekleri her şeyi satıp, kalanlarını da yakıp, yıktılar. Ağdam’da neredeyse taş-taş üstünde kalmayarak, şehir tamamen harabeye çevrildi. Şehirde ayakta kalabilen tek yapı, 150 yıllık tarihi Ağdam Cuma Camisidir. O camide de Müslümanlara hakaret için domuz ve inek beslemişler.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, düşmandan temizlenmiş Ağdam şehrinde ilk ziyaret yeri Cuma Camisine oldu. Eşi Mihriban Aliyeva ile camiyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Aliyev, buraya Mekke’den getirdiği Kuran-i Kerimi bağışladı. Cumhurbaşkanı Aliyev ve eşinin camiye, zeminin toprak olmasına rağmen ayakkabılarını çıkararak girmesi, ayrıca takdir topladı.
Cami çıkışı konuşma yapan Cumhurbaşkanı Aliyev, 4 kez Kabe’yi ziyaret etme şerefine sahip olduğunu ve bunların üçünü, Cumhurbaşkanıyken gerçekleştirdiğini vurguladı. Kabe’deyken 4 tane dua ettiğini söyleyen Aliyev, bunun ilkinin, Karabağ’ı işgalden kurtarmak için Allahtan ona güç vermesini istediğini söyledi. Cumhurbaşkanı, Aliyev konuşmasını sürdürerek Allaha onun duasını kabul ettiği için şükrettiğini aktardı.
Hazır Ağdam’dan bahsetmişken bir şeyi daha vurgulayayım. Düşmanın şehri boşaltma tarihi olan 20 Kasıma yetişemeyen bazı köylerdeki Ermeniler, Ağdam’a ilk giren Azerbaycan ordusuyla karşılaştı. Birinci Karabağ Savaşında, Hocalı’da bizi kadın, çoluk çocuk, yaşlı demeden katleden Ermenilere rağmen, Azerbaycan ordusu bunu yapmadı. Aksine, zamanında toparlanamayan ermeni ailelerine yardım ederek, bölgeyi güvenli şekilde terk edene kadar eşlik ettiler. Çünkü biz insanız…
Bu insanlığın bir örneği de düşmanın 25 Kasımda boşalttığı Kelbecer’de yaşandı. Anlaşmaya göre Ermenilerin15 Kasımda boşaltılması gereken Kelbecer şehrini coğrafyasının zorluğundan dolayı boşaltamayınca, 10 gün daha ek süre istediler. Azerbaycan tarafı da insanlık namına onlara, 25 Kasıma kadar süre tanıdı. Halbuki, Kelbecer’in şimdiki nüfusundan 10 kadar daha fazla olduğu 1993 yılının Nisan ayında işgale uğradığı zaman Ermeniler, Kelbecerlilere 10 saat süre tanımışlardı. Ancak 1 saat bile geçmeden şehre girmiş ve katliam yapmışlardı.
10 gün ek süre tanınan Kelbecer’de, şehri boşaltan Ermeniler, klozetlerini bile alarak, kendileri yapmadıkları evleri ateşe verip, hayvanlarını da öldürerek geri çekildiler. Halbuki, bizimkiler o evleri kendileri yaptıkları için kapılarını kilitleyip, hiçbir şeye dokunmadan çıkmışlardı. Çünkü insan kendi malına kıyamaz…
Azerbaycan hükümeti işgalden kurtarılan yerlerdeki faaliyetlerine hemen başladı. Kurtarılmış yerlerde ilk yapılan uygulamalar arasında çınar ağaçları dikmek oldu. Bunun da her şeyden önce sembolik bir anlamı var. Çünkü Türk düşüncesinde çınar ağacı, gücü, uzun ömürlüğü, dayanıklılığı, ihtişamı ve en önemlisi devleti temsil eder. Mesaj açık, Karabağ’a Devlet Geldi. Karabağ Bizimdir! Karabağ Azerbaycan’dır!