Ömer Kocabaş
Ömer Kocabaş İsrail’in anlayacağı dil

İsrail’in anlayacağı dil

İsrail’in Filistin’e yönelik alçak saldırısı devam ediyor. Hastaneyi bombalayıp aynı anda yüzlerce sivili öldürmesine ise şaşıranlar falan oldu. Ortada şaşıracak bir şey yok. İsrail tam da kendine yakışanı yapıyor. Bütün bu olan biten karşısında bizim asıl şaşırmamız gereken şey kınamaktan öteye neden geçemediğimiz, lafa geldiği zaman şu kadar devlet, bu kadar milyar Müslüman diye konuşurken dişe dokunur bir adımın bir türlü atılamaması olmalı.

Bölge hareketli, sürekli sıcak gelişmeler yaşanıyor. Bu yüzden meselenin günceline dair yazacaklarımızın kısa sürede çöp olma olasılığı yüksek. İsrail’e anladığı dilden cevap vermekten başka bir şansımız yok. İsrail’in anladığı tek dil şiddet, çatışma. Biz bırakın bunu yapmayı, İsrail’i yalnızlaştırmayı, boykotu bile adam gibi beceremiyoruz. Gerek Türkiye gerekse de diğer Müslüman ülkelerin yapacakları ilk şey İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkileri tamamen kesmek olmalı. Bölgede yalnız kalan, komşularıyla ticaret yapamayan İsrail’in işi kolay olmaz. Taşıma suyu ile Amerika ve İngiltere’nin yapmış olduğu yardım, gösterdiği destek yetersiz kalacaktır.

Türkiye’nin başını çektiği Müslüman ülkelerle askeri birlik bugün değilse ne zaman oluşturulacak? Özellikle Ortadoğu’da huzurun sağlanıp, kalıcı hâle getirilmesi için böyle caydırıcı bir gücün mutlaka oluşturulması lazım. Bu güç oluşturulurken mezhepçiliğin yanı sıra geçmiş ve günü birlik çıkar çatışmaları da bir kenara bırakılmalı. Maksat güçlü, söylediği sözün değeri ve ağırlığı olan bir birlik oluşturmak olmalı. İstenirse, klişe ezberler bir kenara bırakılırsa olmaz diye bir şey yok. Dünya’da artık her şey Amerika ve İngiltere’den ibaret değil. Rusya ve Çin’de bölgede aktör olmak istiyor. Akıllıca, öncelikle ülkemizin ve bölgede yaşayan Müslümanların çıkarını ön plânda tutan her türlü iş birliği yapılabilir.

Böyle bir birliği iş işten geçmeden bir an önce kurmalıyız. Çünkü İsrail’in şakası yok. Adamların haritaları belli. Günün sonunda bizden bile toprak almaya çalışacaklar. Ortalama 70 yılda aldıkları yol ortada. Gerisi için bir 70 sene daha beklemeyeceklerdir. Irak ve Suriye’nin hâli ortada. İran’ı karıştırmaya çalıştılar şimdilik beceremediler. En kısa zamanda tekrar bir hamle yapacaklardır. Sonraki hedef ise biziz. Bizdeki tatlı su entellerine bakmayın veya sözde milliyetçilik adı altında Ortadoğu’ya tamamen sırtımızı dönmemizi bekleyenlere… Onlar konforlu alanlarında kuru ezberlerini tekrar etmeyi seviyorlar. Bırakın tarihi açıp okumayı, günceli bile takip etmekten acizler.

Demokratik, insan haklarına saygılı, özgürlükçü diye inandıkları batının yaldızı döküleli çok oldu, onlar sanki şimdi olmuş gibi şaşırabiliyorlar. Rusya, Ukrayna savaşı başladığında Dostoyevski’yi bile dışlayan batının İsrail’e karşı aykırı bir sese izin vermeyeceği belliydi. Sosyal medyada zaten Filistin’e açıkça destek verilemiyor. Hemen hesabınızı kapatmakla tehdit ediyorlar. Kültür sanat, spor aklınıza gelebilecek her alanda baskı var. Filistin’e destek olanı aforoz ediyorlar. Böyle bir ortamda sadece kuru lafla bile olsa kahrolsun İsrail diyemeyenler barıştan, insanlıktan yanayız diye kıvırıyorlar(!) Siyonistler kendilerini üstün ırk olarak gördüklerinden sizin barış anlayışınıza da insanlığınıza da doğal olarak değer göstermiyorlar. Netenyahu, İngiltere’nin Hint asıllı başbakanını bile adam hesabına almadı gerisini artık siz düşünün.

Devlet Bahçeli’nin 24 saat içerisinde ateşkes sağlanmazsa Türkiye tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır çıkışı boşa değildir. Bunun altında yatan mesajı, sonuçlarını önümüzdeki günlerde mutlaka göreceğiz. Kadim devletimiz, Bahçeli’yi sözcü olarak kullanıp gereken yerlere gerekli mesajı vermiş olabilir. Bu saatten sonra yapmamız gereken ilk şey diğer Müslüman devletleri de yanımıza alarak İsrail’in bölgedeki bütün devletlerle olan diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesini sağlamaktır. İsrail korku içerisinde Amerika ve İngiltere’nin yardımına muhtaç bir halde yaşamaya mahkûm olmalı. Ardından ise en kısa zamanda caydırıcılığı olan Müslüman devletlerin birliğinden oluşan askeri gücü oluşturmalıyız. İsrail’e bugün anladığı dilde cevap veremezsek yarın çok geç olacaktır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi