Fazlı Kartal
Fazlı Kartal Günümüzde Ermeni Gaileleri Devam Etmekte…

Günümüzde Ermeni Gaileleri Devam Etmekte…

Ecdadımız, “Ermeni sorunu” veya “Ermeni meselesi” yerine, “Ermeni gailesi” ifadesini kullanırdı. “Gaile”, dert, sıkıntı, keder, üzüntü, bela, baş belası, insanı uğraştıran, bezdiren sıkıntılı iş, musibet, felâket anlamlarına gelir. “Ermeniler, devletimizin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmamışlardır.” Günümüzde de Ermeni gaileleri devam etmektedir.

Amerikalı tarihçi JustinMcCarthy 19 ve 20. Yüzyıl Anadolu üzerine yaptığı çalışmasında, sonuçları beni hayrete düşürdü, çünkü o zamana kadar Osmanlı tarihi hakkında okuduklarımın hiçbirisi, o dönemin korkunç boyutlardaki ölüm sayılarına beni hazırlamamıştı. İstatistikler Müslüman nüfusun dörtte birinin yok olduğunu gösteriyordu. Bu boyutta bir kaybın tarih kitaplarından gizli kalmış olacağına inanamadım, fakat tekrar tekrar araştırdığım belgeler beni hep aynı sonuca ulaştırıyordu. Sadece Birinci Dünya Savaşı sırasında değil 19. yüzyıl boyunca Anadolu, Kırım, Balkanlar ve Kafkasya'da yaşayan Müslüman halk devamlı aşırı can kaybından mustarip olmuştu. Geçmişte yazılan tarih kitaplarının çoğunda Müslüman kayıplarından hiç söz edilmemiş olması inanılmazdı. Lakin yazılmasının sebebi acı çekenlerin sadece Müslüman olmaları değil, bu bölgelerin Türk ve Müslümanlarının tarihinin yazılmasında gelenekselleşmiş olan, olaylara tek yönlü bakılmasının düzeltilmesine ihtiyaç duyulmamasından kaynaklanmaktadır. Anlatılanlar, korkunç boyuttaki can kaybının ve tarihin en büyük göçlerinden birinin hikâyesidir. Bunu söyleyen biz Türk tarihçileri değil. Eğer bunu söyleyen Türk tarihçileri olsaydı tarafgirlikle suçlanırdı.1821-1922 arasında, 5 milyondan fazla Müslüman topraklarından sürülmüştü. Beş buçuk milyon Müslüman da ölmüştü; bir kısmı savaşlar sırasında katledilmiş, geriye kalanı mülteci olup açlık ve hastalıktan kırılmıştı. Müslüman kayıpları, Türk tarihinin önemli bir parçasıdır.

İşte milliyetçilik ve sömürgeciliğin zararlarından en çok biz Türkler çektik. Tarihsel açıdan önemli olmasına rağmen, Müslüman kayıplarına Avrupa ders kitaplarında rastlanmaz. Bulgar, Ermeni ve Yunanlıların katledildiğini anlatan tarih ve ders kitapları, aynı olaylarda Müslümanların da katledildiğinden hiç söz etmemişlerdir. Müslümanların sürüldüğü ve öldürüldüğü bilinmemektedir. Bu ihmal modern tarih anlayışının diğer alanlardaki hassasiyetiyle çelişmektedir. Balkan, Kafkas ve Anadolu Müslümanlarının ıstırabı, Batı'da ne tarih kitaplarında yer almış ne de anlaşılmıştır. Şimdi soruyorum, 24 Nisanlarda ifade özgürlüğü adı altında Türkiye’de eylemler yapılmasının hak olduğunu iddia ediyorlar ya; şimdi ermenilerin Müslümanlara yaptıkları katliamlar için Müslümanların Erivan’da, İngiltere’de, İsviçre’de, Hollanda’da ve İsrail’deeylem yapmasınabu devletleraynı şekilde ifade özgürlüğü çerçevesinde izin verecekler mi?

Ermenistan, AB ve ABD bazı çevrelerinin yardımıyla, Türkiye içinde bir hareket yaratarak kamuoyunda mevcut kanıyı değiştirmeyi amaçlamakta ve bunun için de Türkiye’de “liberal aydınlar” olarak tanımlanan bir zümreden yararlanmaya çalışmaktadır. Ermenilere hak verilmesi Türk milletinin yapmadığı bir hadiseden dolayı dünya kamuoyu karşısında suçlu duruma düşmesi ve ermenilerin hedeflediği tazminat yolunun açılması demektir. Ermeniler, kendi tezlerini Türkiye’ye kabul ettiremedikten sonra bir netice alamayacaklarını anladılar. Bu yüzden şimdi yoğun bir şekilde Türkiye içinde yandaş bulmaya ve propagandalarını yaptırmaya çalışıyorlar. Bütün bu propagandanın amacı bize katil damgasını vurmak. Ecdadımızın ermeni soykırımı yaptığını iddia etmek, siz katilsiniz demektir.  Şimdi bize “Biz katiliz. Ermenileri yok ettik.” dedirtmeye çalışıyorlar. İhanette sınır tanımayan aydın müsveddeleri ermeni tezlerini Türkiye’de yaymak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Farkında olmadıkları durum, tarihin en büyük üç imparatorluğundan biri olan Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran Türk milletinin asılsız iddialara boyun eğmeyeceğidir.

Aynı gaileler bugünde İngiltere Parlamentosu üzerinden yapmaya devam ediyorlar. Bu gailelere karşı var gücümüzle dünya kamuoyuna haklı olan tarafın biz olduğumuzu duyuracağız.18 Mart 2022’deki oylamanın sesiz sedasız yapılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bu oyunlara artık boyun eğmeyeceğiz ve daha gür bir ses ile DUR diyeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fazlı Kartal Arşivi