Gökhan Darılmaz
Gökhan Darılmaz Geçmiş Olsun Hocam

Geçmiş Olsun Hocam

Şiddetin her türlüsüne karşı olmuşumdur. Çünkü yaratılan en şerefli mahlûkat olan insanoğluna, konuşma, düşünme, paylaşma ve ikna gibi yetiler verilmişken, kaba güce başvurmak yakışmaz bizlere. Ancak aciz olan, iyi niyetten ve anlayıştan nasibini almamış insanlar böyle davranır. Kalp kırmanın bile vebalinin büyüklüğü bilinirken, bir kişiye zarar vermek, aklı ve vicdanı olan birisinin yapmaması gereken bir eylemdir.
Hele ki birde el kaldırılan isim, canını ve ömrünü insanlara harcayan bir hekimse, şiddet kavramı daha da vahim hale gelmiş demektir.


Ülke olarak tıp alanında yaşanan tüm gelişmelere rağmen ne kadar üzücüdür ki, şiddet olayları son yıllarda artmış, sağlık çalışanları sakatlanmalara ve ölümlere varan saldırılara maruz kalmıştır. Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi'ne gelen bildirimlere göre, Türkiye'de sağlık alanında günde en az 21 şiddet vakası yaşanmaktadır. 2012 yılıysa sağlıkta şiddet yılı olarak tarihe geçmiştir. Bir zamanlar münferit olarak değerlendirilen bu şiddet olayları artık her alanda günlük sıradan olaylar haline gelmiştir. Mesleğini 24 saat kesintisiz olarak fedakârca, cefakârca ve özveriyle yerine getiren hekim ve sağlık çalışanlarımız diğer sektörlere göre 16 kat daha fazla şiddet riskine maruz kalmaktadır.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, sağlık alanında, 2012 yılının yalnızca Mayıs - Ekim ayları arasında 3 bini aşkın saldırı olayı meydana gelmiştir. Bu vahim hadiselere,  geçen yıl can kayıpları da eklendi. Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından hunharca katledilmesinin acısı tazeliğini hala korumakta. Ayrıca Acil Tıp Asistanı Dr. Melike Erdem ALO 184 Sabim hattına gelen ihbar neticesinde hakkında soruşturma açılmasının ardından hayatına son vermişti.Bizler bu üzücü vakaların son olmasını temenni ederken, 2013 yılının ilk günlerinden itibaren birçok olay yaşandı.


Maalesef 18 Ocak 2013 Cuma günü de Konya ve ülkemiz için sağlıkta şiddet haberlerine içimizi burkan, bizleri oldukça üzen bir haberle eklenmiştir. Anadolu’nun kültür başkenti,  hoşgörü diyarı bu şehir, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli hekimlerden ve herkesin çok değer verdiği bir şahsiyete uygulanan şiddete tanık oldu.
Yalnızca Konya’da değil, görev yaptığı tüm yerlerde, kendisini tanıyan ve onunla çalışan herkes için efsane haline gelen Konya Eğitim Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Dursun Odabaşı hocamız darp edilmeye çalışılmıştır.
Dursun Hocamızın şiddete maruz kalma nedeni ise, kesinlikle kendi şahsi meselesi değil. Tamamen hastalarının daha rahat etmesini sağlamak amacıyla başlattığı bir uygulama yüzünden bu saldırıya maruz kaldı.
Vahim olay, Konya Eğitim Araştırma hastanesi bahçesindeki seyyar satıcılık yapan kişilerin hocamızı ziyaretinde meydana geldi. Hocamız,  hastaların hastaneye girişlerini zorlaştıran adeta hastane bahçesini işgal eden seyyar satıcıların kaldırılacaklarını belirttiği için şiddet maruz kaldı.


Dursun Hoca, bu kişileri odasına kabul ederek, neden oldukları rahatsızlığı belirtmiştir. Şüphesiz hocamızın bu insanlarla görüşmek gibi bir zorunluluğu yoktu. Talimatıyla seyyar satıcılar hastane önünde uzaklaştırabilir, hatta eşyalarına el koydurabilirdi. Fakat o kimseyi üzmemek ve hastalarını da mağdur etmemek için satıcılarla görüşerek, onları odasına kabul etmiştir.


Muhatap alındığına sevinmesi gereken bir kişi yazık ki  “ Ekmek paramıza engel oluyorsun” diyerek hocamıza saldırmıştır.
Hadsizliğin ve cahilliğin en dibe vurmuş yaklaşımıyla Dursun Hocaya el kaldıran bu şahsiyet, onun binlerce insana ekmek kapısı olduğunu gerçeğini ne çabuk unutmuştur?
30 yaşlarındaki bu saldırgan yalnızca bir hekime el kaldırmamıştır. Önemli bir dava adamına ve kendini insana hizmete adayan, yaşarken efsaneleşen bir kişiye zarar vermeye çalışmıştır.


Yüzlerce akademisyen yetiştiren, Türkiye’nin sağlık alanında önünü açan, çok önemli sağlıkçıları yetiştiren bir bilim adamına el uzatmıştır.
Bugün görev yaptığı Anadolu’nun birçok şehrinde duayla, hayırla ve minnetle anılan bir yöneticiye el kaldırmıştır. Van Tıp Fakültesinin dekanlığını kuran ve açılışı bizzat başbakanımız tarafından gerçekleştirilen Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi Hastanesine adı verilen bir toplum önderine zarar vermek istemiştir.Halka hizmetin Hakka hizmet olduğunu bilen, hiçbir zaman makam mevki hırsı olmadan çalışan, adı geçmesine rağmen Genel Sekreterlik gibi oldukça önemli bir görevi,  “Gençlere hizmet etme fırsatı tanımalıyız” diyerek kabul etmeyen, mütevazı kişiliğiyle örnek olan bir gönül insanına el kaldırmıştır.


Dursun Hocamın çalışkanlığını görmek isteyenler bugün Türkiye’nin sayılı hastaneleri arasında bulunan Konya  Eğitim Araştırma Hastanesinin, Eski SSK yani Sigorta Hastanesi olduğu dönemleri hatırlasınlar. Neredeyse günde bin civarında hasta bakan, kemikleşmiş sorunların yaşandığı, dinamikliğini kaybetmiş bir kurumu, adeta yeniden hayata döndürmek ve üstelik çoğu insanın hayal dahi edemeyeceği bir noktaya getirmek her yiğidin harcı olmasa gerek.Gerçekleşen menfur olay, çok şükür ki güvenliğin araya girmesiyle büyük ve kalıcı bir akıbete dönüşmeden engellenmiştir.Lakin Hocamız nezdinde sağlık camiası olarak gönlümüzde açılan yara oldukça derindir. Öylesi bir insana el kaldırıldığını bilmek hem hekim olarak hem de insan olarak canımızı çok yakmıştır. 


Tüm yüreğimle söylemek isterim ki, Dursun Hoca yalnızca Konya için değil Türkiye içinde yaşadığı mücadelelerle ve yaptığı çalışmalarla önder bir isimdir. Yalnızca 28 Şubat sürecinde bile gösterdiği dik duruş ve yılmaz tavırları milletimize örnek olmaya yeter.
Haksızlık karşısında taviz vermeden ve korkmadan, tüm baskı ve zulümlere rağmen, ne davasından nede hizmet aşkında azalma olmadan yoluna devam etmiştir.
Konya yaşanan bu darp olayında üzerine düşeni yapmalıdır. Şehrimizin her bir ferdi, annesi, babası ya da çocuğu zarar görmüşçesine üzülmelidir.  Muhakkak ki gösterilecek tepkiler yaşanan vahim hadiseyi geriye alamayacaktır. Ama insana verilen değeri gözler önüne sermesi bakımından önemlidir. 


Olayın yaşandığı gün büyük bir dayanışma içerisinde başta Konya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Bekerecioğlu olmak üzere, İl Sağlık Müdürlüğümüz, Konya Tabipler Odamız ve çeşitli sağlık sendikalarımız gereken açıklamayı yaptılar. Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr. Mehmet Bekerecioğlu hocamız yaptığı değerlendirmede Prof. Dr. Dursun Odabaşı’nın hep iyi haberlerle anıldığını belirterek  “Bu elim hadiseyi şahsım ve sağlık camiasındaki tüm meslektaşlarım adına esefle kınıyorum. Bu tür olumsuz hadiselerin yaşanmamasını temenni ediyorum. Biz sonuna kadar konunun takipçisi olacağız” demiştir.


Konya Tabip Odası Başkanımızın katılımıyla, Konya Eğitim Araştırma Hastanesinde de yaşanan saldırıya dair basın açıklaması gerçekleştirildi. Toplantıya darp mağduru olan Dursun Odabaşı hocamızda katılarak yaşananlara dair bilgi verdi.
Tepkiler gün geçtikçe artacak ve sivil toplum kuruluşlarından, yerel ve ulusal basınımıza, siyasi partilerden diğer kamu kurumlarına kadar, tüm kuruluşlar tek yürek olacaklardır. Ancak böylelikle yaşanan çirkin saldırı bir parça unutulabilir.
 Şehrimiz, gecesini gündüzüne katarak çalışan değerli insanına karşı görevini yerine getirmelidir. Belki bu vesileyle gittikçe artan sağlıkta şiddetin önüne geçilebilir. Büyük umutlarla beklediğimiz ve yeterli yaptırımları taşıyacağına inandığımız sağlıkta şiddet yasasının çıkmasını sağlayabilir.


Artık can güvenliğinden endişe ederek çalışan doktorundan hemşiresine, başhekiminden müdürüne kadar her bir fert gönül rahatlığıyla işlerini yapmalıdır. Cezaların caydırıcılığıyla, insanlar sağlık çalışanların tüm fertlerine daha dikkatli davranacaktır.
Bir hekim olarak, hocamıza uzanan eller kırılsın demeyeceğim ama, bu çirkin fiili gerçekleştiren kişinin öyle bir vicdan azabı çeksin ki ruhu, elleri kırılmışçasına acısın. Nasıl bir vebalin altına girdiğini ve ne kadar değerli bir insana el uzattığını fark ederek canı yansın.


Temennimiz ve dualarımız ülkemizin en değerli hekimlerinden birisi olan Dursun Hoca’mıza yapılan saldırının son olmasıdır. Kendisine, şahsım ve Beyhekim Devlet Hastanesinin tüm çalışanları adına, tekrar tekrar geçmiş olsun diyorum. Cenabı Allah onun gibi değerli insanları, bu ülkenin ve şehrimizin başından eksik etmesin.
Hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gökhan Darılmaz Arşivi