Evet Avrupa’yı şoka soktu
Biz referandum ve sonuçlarıyla meşgulken; referanduma şaibe bulaştırmak için yanlı rapor hazırlayan AGİT gözlemcilerinin PKK destekçisi çıkmasının ardından bir skandal da AKPM'de yaşandı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye'yi siyasi denetime alma kararı verdi.
16 Nisan için bütün unsurlarıyla ‘Hayır’ kampanyasına soyunan ülkeler, referandumda ‘Evet’ çıkmasının ardından AGİT’e hazırlattıkları ön raporla seçimlere gölge düşürmeye çalışmaları buna bir başlangıçtı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ndeki 'Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi' konulu oturumun sonundaki oylamada Türkiye'nin 2004 yılında çıktığı denetim sürecine geri dönmesini öngören tasarıyı onayladı. 2004’te süreçten ayrılan Türkiye, 13 yıl sonra tekrar denetim sürecine alınmış oldu. Türkiye, üyelik müzakereleri görüşmelerinin ardından tekrar denetim sürecine alınan ilk ülke oldu.
Karar, 45'e karşı 113 oyla kabul edildi. 12 parlamenter ise çekimser kaldı. Denetleme komitesi Türkiye’nin 2018’e kadar denetim sürecine alınmasını öngörüyor. Bu karara gerekçe olarak OHAL’ın devam etmesi ve yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) gerekçe gösterildi.
AKPM'nin OHAL gerekçesiyle Türkiye'ye siyasi denetim kararı aldığı oylama ise; OHAL'in 5. kez uzatıldığı Fransa'da yapılmış olması düşündürücü.
AKPM raporundaki en suçlayıcı madde; OHAL'de referandum yapmak. O kadar iki yüzlüsün ki Avrupa! OHAL'de seçim yapıyor Fransa. Ama sen üç maymunu oynamaya devam!
Fransa, Hollanda, Almanya, AKPM, AGİT, BM, AB'de gündem her daim Türkiye! Ne büyüksün sen Türkiyem.
Oylamada 11 AKP’li, 4 CHP’li, 2 HDP’li ve 1 MHP’li üye bulunuyor. Alınan skandal kararın ardından AK Parti ve MHP'li üyeler AKPM Genel Kurul çalışmalarına katılmama kararı aldılar. HDP’liler Türkiye’nin denetime alınması yönünde oy kullandı. AKPM ye katilmaya devam edeceklerini aciklayan ve Türkiye aleyhine alinan karara olumlu oy veren HDP ile kolkola devam eden CHP zihniyeti; bizi gidip Avrupa'ya şikayet eder sonrada AKPM'nin kararını eleştirir. İçimizdeki ikiyüzlülüklerin yansıması işte bu! AKPM, Türk vekillerin verdiği hemen hemen bütün önergeye hayır derken; kabul edilenler arasında PKK ile yakın teması olan temsilcilerin olmadı da tesadüf olamaz sanırım.
Bu karar sürpriz olmadı. Zira esasen aylardır bu doğrultuda büyük bir çaba vardı. AKPM'nin Türkiye karşıtı kararının talimatı geçen ay Papa tarafından AB liderlerine Vatikan'da verildi.
AKPM'nin yoksaydığımız kararı ile terör eylemlerinin aynı güne denk gelmesi terörizm ile Avrupa'nın işbirliğinin kanıtı olarak ayrıca tarihe geçer.
ABD, PKK yuvalarını vurmamızı hazmedemedi, AKPM FETÖ'yü tanımadı. Hep söylüyorum, savaş çetinleşiyor, Erdoğan'ı istemiyorlar, dik durmalıyız. 2023 hedeflerine ulaşmasının önüne geçmek en büyük idealleri.
AKPM Türkiye'nin FETÖ ve PKK önerilerini de reddetti. Yazıklar olsun! O namlu elbet bir gün size dönecek. Artık bunlara değer atfetmemek lazım. 16 Nisan'da son bariyeri kırdık. Yola devam. Avrupa Birliği bizi kontrol edebilmek adına yıllardır oyalıyor ama artık geçmiş olsun. Biz artık tam bağımsız!
Irkçılık ve Müslüman düşmanlığının giderek tırmandığı Avrupa’da terör örgütleri dış siyasetin temel aktörü. PKK, FETÖ, DHKP-C başta olmak üzere onlarca örgütün koruyuculuğuna soyunan Avrupa ülkeleri, özellikle Türkiye ve Ortadoğu bölgesine ilişkin konularda örgüt sempatizanlarının güdümünde hareket ediyor.
AKPM kararı, Türkiye düşmanı çevrelerin siyasi operasyon niteliğinde. Hakikatle ve hakkaniyetle ilgisi olmayan bu maksatlı kararı şiddetle kınıyorum. FETÖ'ye terör örgütü diyemeyen, PKK'yı tehdit görmeyen, hendek kazanları ve şiddeti övenleri masumlaştıran AKPM kararı sonuç itibari ile bir akıl tutulmasıdır.
AKPM'nin isteği; PKK'ya karışma, Suriyelilere sahip çık gelmesinler, FETÖ'ye yönelik operasyonları durdur. Türkiye'ye ayar verme günleri geçti.
AKPM Genel Kurulunda izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasi önceliklerle alınan bu kararın kabul edilmesi mümkün değil.
AGİT temsilcisi Alman Mv. An.Hunko: "AKPM'nin PKK'yı terör örgütü olarak görmediği bilinmektedir" cümlesi kararın arka planını tek başına anlatıyor zaten.
Türkiye olmasa AKPM'de ne konuşulacak bilmiyorum. Bu kararla Türkiye'ye karşı ikiyüzlü, gayri samimi, çifte standartlı davranan ve verdiği sözleri tutmayanların asıl yüzünü birkez daha gördük.
APKM'nin son yıllarda aldığı kararlar taşıdıkları değerlerle nasıl örtüşmüyorsa, bugün alınan kararda Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşmüyor. Türkiye’ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergileyen AKPM Türkiye kamuoyunun gözününde değerini yitirmiştir.
Verilen karar tarihi bir hatadan ibarettir.
Türk Milleti, büyük ve asildir. Tarihi ve demokrasisi ile güçlü, kadim ve büyük bir devlettir. Alınmış ve alınacak hiçbir haksız karar Türk milletine ve Türkiye'ye zarar veremez, yol çizemez, diz çöktüremez.