MESCİD-İ AKSA İÇİN HİÇBİR ŞEY YAP(A)MAYAN BİZ!
Bilge kişiye sormuşlar:
- Bu kötü gidişatın değişmesini daha ne kadar bekleyeceğiz?
Bilge cevap vermiş:
- Eğer beklerseniz hiçbir zaman değişmeyecek.
Kudüs yüz yıldır haçlıların, altmış sekiz yıldır yahudilerin elinde tutsak. Biz müslümanlar ise; elimiz kolumuz bağlı beklemekte.
İslam Alemi dediğimiz büyük coğrafyada, iki milyara yakın nüfusuyla, özellikle Arap dünyasından, en küçük bir tepki hareketi dahi oluşmuyor.
Sisi darbesine destek için bir günde toplanan Arap Birliği Mescid-i Aksa için iki haftada ancak toplandı.
Buradan çıkan sonuç?
İsrail güçlü değil, Müslümanlar güçsüz.
Eli kanlı siyonistler mabedimizde gezerken müslümanlar dışarda.
İşte İslam aleminin en temel sorunu kaybettiği bilincidir. O bilincin inşasında Mecid-i Aksa başta olmak üzere üç mescid çok önemlidir.
Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan ve kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa, yahudiler ve hristiyanlar tarafından da kutsal kabul edilmektedir.
Mescid-i Aksa ve Filistin toprakları işgalci İsrail'in değil,
İslamın topraklarıdır ve kıyamete kadarda öyle kalacaktır
İsrail güçleri tarafından siyonist katliamlara, ezan ve namazın yasaklanmasına giden yolda Siyonist İsrail'in kurşunlarına ve her türlü zorbalığına rağmen binlerce Müslüman Mescidi Aksa etrafında yatsı namazını kılmakta devam ediyor.
Hesap Filistinliler’in çok ötesinde, bütün bölgeye hatta Müslüman dünyasına yöneliktir.
İşgalci İsrail ordusu ise, Mescidi Aksâ kapılarında nöbet tutan kardeşlerimize saldırmaya devam ediyor.
İsrail "Mescid-i Aksa'nınhakimibenim"diyor. Filistinliler kapılarda. Körfez'in abileri ise İsrail'e yaranma yarışında.
Veyl olsun!
Müslüman alemini provoke etme amacı ile Aksa üzerinden başlatılan bir kriz, çok iyi planlanmış, sonuçları ise çok iyi hesaplanmış.
Geçmişten günümüze bölgeye sayısız sefer düzenleyen, Haçlıların hedefi olan Kudüs, Müslümanların elinde emin olmuş, halkta kendini daha güvende hissetmiştir. Ta ki Birinci dünya Savaşı'nda Haçlıların işgaline uğrağıncaya kadar.
Kudüs’ün işgal edilmesi, Filistin'in yok edilmesi ve Gazze saldırıları İle Müslümanların kendi içlerinde senkronize olmaları engellenecek ve sonuca daha hızlı gidilecektir.
Halbuki Kudüs coğrafik bir mesele değil, imani bir meseledir.
Yüzümüz hâlâ Aksa'ya dönüktür. Kudüs insanlığın şehridir, özgür olmalıdır ve Kudüs Allah'ın ayetidir korunmalıdır.
Bu sömürü düzenini değiştirmek zorundayız. Yalnızca namaz kılıp oruç tutarsak Kudüs özgür olmaz ve müslüman coğrafyada akan kan durmaz.
Birlikte hareketle kazanmanın en güzel örneği karınca dünyasında görülür.
İslam dünyası da Kudüs için tek yürek olmalı.
Ayasofya'yı ezan okumaya ve namaz kılmaya açarak, fiilen bir tepki olarak verilebilir ve onların anladığı dilden konuşarak, onlar dize getirilebilir.
Direnmesini bilen, daha savaş başlamadan düşmanı mağlup etmiş sayılır.
Yürekten dualarımız ve çabamız Mescid-i Aksa için...