Eleştiri Yap
Resulullah(sav) şöyle buyuruyor;
Mümin müminin aynasıdır.
Aynaya baktığımızda saçımız bozuk mu? Ya da kıyafetimiz düzgün mü? vs.. gibi durumlardan haberdar oluruz. Yani bizim bilmediğimiz bir durumu ayna bize söyler. Hadisi şerifte bize Mümin kardeşine aynanın gördüğü vazifeyi yap onun gör-e-mediği durumları söyle, düzeltmesine yardımcı ol diyor. Yani kısaca eleştiri yap diyor.
Eleştiri yapıldığında karşı tarafın noksan bir tarafını düzeltmesini söyleriz. Bu yüzden eleştiri şarttır. Fakat günümüzde ağzı olanın konuştuğu veya hiçbir bilgisi ve alakası olmadı halde hırs, kıskançlık, menfaatine ters düştüğü için konuşan insanlar, eleştirinin maksadını\amacını kaydırmıştır.
Kardeşinin noksanlığına binaen yaptığın eleştiri karşı tarafta, ‘sanki her şeyi düzgünde beni eleştiriyor’ veya ‘kendini beğenmiş’ gibi manalarda da anlaşılıyor. Bu gerçekten üzücüdür.
Bu sebepten ötürü hem eleştiriyi unuttuk hem de eksiliğimizi bir tarafa atıp eleştiri yapanın niyetini sorgulamaya başladık. Bu yüzden hep eksik kaldık…
***
Burada şuna da değinmek gerek; eleştiri yapan kişi bizim için çok önemlidir. Düşünce namusuna güvendiğimiz insanların eleştiri yapması bulunmaz bir nimettir. Şükür meselesidir.
Hamd vesilesidir.
Hz Ömer misali hata yaptığımızda bizi düzeltecek dostlar büyük nimettir.
Ne diyordu Hz. Ömer; Ben haktan ayrılırsam ne yaparsınız ” Cemaat içinden bir sahabe kalkarak cevap verdi: “Seni kılıcımla düzeltirim ya Ömer!”
Hz. Ömer (r.a.) ellerini açarak;
“Ya Rabbi! Sana şükürler olsun ki ben Senden gaflete düşersem, Senin adaletinden ayrılırsam, beni kılıcıyla doğrultacak cemaate sahibim” diye şükretti.
Rabbim hepimize hata yaptığımızda düzeltecek insanlar nasip eylesin. Amin
Ama işin özü Süleyman Çobanoğlu söylemiş; “Bizim bugün eksikliğini hissettiğimiz şey, samimiyettir.
***
Biz ilk önce sözü söyleyene bakıyoruz. Lakin sözü söyleyene bakmayıp söze bakmalıyız. Bu çok zor bir durumdur. Ayrı bir erdemli olmamızı gerektirir. Böyle olanlar yok mu? Var.
Geçen hafta ulusal bir gazete yazarı, bir hanımefendiye paylaştığı durum hakkında yorum yaptım. Amacım sadece düşüncelerimi belli etmekti.
Ama şok oldum. Hanımefendi\Ablamız teşekkür etti, haklısınız dedi ve durumu kaldırdı.
Dondum kaldım…
Bu nasıl bir erdem diye düşünüp bu yazıyı kaleme aldım.
***
Pazar günü Prof. Dr. Ali Osman KOÇKUZU hocamızı asıl yurduna uğurladık.
Ali hocamızla bizim az muhabbetimiz vardı ama yetiştirdiği talebeler bize hocalık yaptılar.
İnsan sevdiğinin sevdiklerini de sever diyerek sevmiştik Ali hocamızı…
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
Ruhuna El-Fatiha.