Hasan Ukdem
Hasan Ukdem Dünyaya gönül gözüyle bakmak

Dünyaya gönül gözüyle bakmak

Dünyaya, insanlara, doğaya, hayvanlara en son ne zaman gönül gözüyle baktınız? Hemen cevap vermeden önce biraz düşünün. Gönül gözüyle bakmanın, hayatın bu gözle görülmesi için nasıl bir ruh halinin gerekliliğinin ve kendi varlığınızın anlamı üzerinde bir düşünün. Çok eskiden okuduğum bir hikâyede geçiyordu sanırım; Köye yabancı ihtiyar bir adan geliyor, ayağının biri olmayan bir çocuğun mahzunluğunu gidermek istiyor ve ona tahtadan bir bacak yapıyordu. Çocuk, iki ayağının üstüne o tahta bacağın yardımıyla kalktığı zaman kendini kuşlar gibi hür hissediyordu. Adama nasıl teşekkür edeceğini bilemeden, gözlerinde sevinç gözyaşlarıyla fakat gülümseyerek bakıyordu. Bir seferinde de mahallemizdeki caminin imamı, özel bir sohbetimizde kendi köylerinde yaşayan bir Ahmet amcadan bahsetmişti; “bizim köy bir dağ köyü olduğu için kışın yağan karların erimesinden, ya da sert yağan bahar yağmurlarından oluşan sellerden bozulan yollar, yıkılan köprüler olurdu. Bu Ahmet amcamız, her yaz önü eşeğine kazmasını küreğini, öğlen yiyeceği domatesini, salatalığını bir de abdest ıbrığını yükler bu bozulan yolları köprüleri tamir etmeye çıkardı. Gördüğü her arızayı tamir eder, kimseden yardım istemez, kimseyi zorlamazdı. İşini görür, vakitlerde ibadetini yapar akşam olunca evine döner, yapılacak iş kalmışsa buna günlerce devam ederdi” diye anlatmıştı. İşte gönül gözüyle bakmak böyle bir şey. İki hikâyeyle de ilk karşılaştığım zaman beni çok şaşırtmış ve böyle insanların varlığına inanmakta zorlanmıştım. Ancak yaşadıkça gördüm ki, sayıları az olsa da böyle insanlar gerçekten var. 
 
Yaklaşık on yıldır şehrimizde faaliyet gösteren Gönül Gözü Derneği’nde Derviş Ahmet Şahin ve birkaç arkadaşı da sessiz sedasız, kendi hallerinde bu şehirde ve daha uzaklarda yardım bekleyen engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak için, eski Konya tabiriyle didinip duruyorlar. Son olarak 1000 mahalleye 1000 tekerlekli sandalye kampanyası ile bu gayret halkalarına önemli bir katkı yapmanın uğraşı içindeler. Geçtiğimiz günlerde yerel basınımızda da yankı bulan bu kampanyayı duyunca hem engelli bir birey olarak hem de duyarlı bir yazar olarak bugün bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum. Tabidir ki bu kampanya geniş kapsamlı ve maliyetli bir kampanya. Bir derneğin kendi başına altından kalkabileceği bir iş değil. Bu nedenle başta Büyük Şehir, Karatay, Selçuklu, Meram belediyeleri ve taşradaki 28 ilçe belediyesi olmak üzere şehrimizin yerel idarecilerini bu güzel gayrete maddi manevi destek vermelerinin gerekliliğinin altını çizmek isterim. Taşradaki mahallelerde sağlık sorunu yaşayan insanların daha iyi şatlarda yaşaması anlamında önemli bir hamle gerçekleşmiş olacak ve sadece engellilerin değil kaza geçirenlerin, hastaların 21. Yüzyıla yakışan hizmeti almaları açısından da önemli bir adım atılmış olacak bu kampanyanın kotarılmasıyla. Sadece mezkûr belediyelerin değil, ayrıca sanayicilerimizin, iş adamlarımızın, esnaflarımızın ve hali vakti yerinde olan bütün duyarlı vatandaşlarımızın bu Gönül Gözü Derneği’nin kıymetli projesine desteklerini göstermelerini isterim. 
 
Hayat, bir sonraki günü belli olmayan bir yapıya sahip malumunuz. Yarın ne olacağımız belli değil, her insan aynı zamanda bir engelli adayı. Velev ki böyle olmayacağı garanti olsa bile, zor şartlarda yaşayan engelli kardeşlerimizin, kazazedelerin ve hastaların, hayatını kolaylaştırmaya vesile olmak az şey mi? Bizim inancımız, hayatın kolektif olduğunun, yardımlaşmanın kaçınılmaması gerekliğinin önemini her fırsatta belirtir. Bu gerçekten çok önemli bir şey. Ben ilk akülü arabama kavuştuğum günü hatırlıyorum; kendimi öylesine özgür ve huzurlu hissettim ki, o an yürüyen bir insan benim kadar mutlu olamazdı inanın. Başına gelmeyen bilemez, o bir tek tekerlekli sandalye öyle bir zamanda, öyle bir insanın işini görür ki, o insanın içinde duyduğu hisleri son teknoloji otomobillere sahip olanlar bile hissedemez. Yaşayan bilir. 
 
Evet şimdi yazımızın başında sorduğumuz soruya cevap verebilirsiniz. En son ne zaman etrafınıza gönül gözü ile baktınız? Eğer çok olmuşsa ya da tam hatırlayamadınızsa, gelin Gönül Gözü Deneği'nin bu gayretiyle tanışın, bu gayrete el atın ve bu güzelliğin bir parçası olun. Konya'mızın manevi büyüğü Hazret-i Mevlâna: “Dünya gözü ile bakan, yüzü. Gönül gözü ile bakan, özü görür” diyor. Yüze bakmanın revaçta olduğu şu modern zamanlarda, öze dönmenin gayretinde olanlardan eylesin Allah bizi.  
 
Sevgiyle kalın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi