Din İstismarı Örneği: “Bel’am b. Bâûrâ”
İnsanlık tarihinde zalimlerin zulmünün bekası için, hak suretinde bâtılı kuvvetlendirme yolunda çalışan ve Allah’ın âyetlerini yaptıkları yorumlarıyla tahrip eden figürler var olagelmiştir. Yüce Allah’ın adını kullanarak ilmini ve toplumdaki itibarını maskeleyip İslam’ın ve Müslümanların aleyhine çalışanlar olmuştur. Bunlardan birisi de Hz. Musa’ya karşı mücadele eden, zalimlere ilmiyle destek veren ve Müslümanların aleyhine çalışan Bel’am b. Bâûrâ isimli sahte din adamı figürdür. Kur’an-ı Kerim’de bu din istismarcısından şöyle bahsedilir:
“Kendisine ayetlerimizi verdiğimiz halde, onlardan sıyrılıp da şeytanın kendisini peşine taktığı, bu yüzden de azgınlardan olan kimsenin haberini onlara anlat.”
“Dileseydik o ayetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir. Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur, kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, âyetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.” (7/Araf 175-76).
Görüldüğü gibi bu âyette kimliğinden daha çok bizce sıfatı önemli olan İsrail oğullarından bir âlimin yüce bir mertebeden, dünyevi güç devşirmek adına dini araç sallaştırmak suretiyle aşağıya düşüşü anlatılıyor. Ayrıca, dini, dünyevi çıkarlarına feda etmekten çekinmeyen saptırıcı âlimin, âyetlerden sıyrılıp ayrılmak suretiyle ebediliği dünyada arama sevdasına işaret ediliyor. Onun durumu bitmek bilmeyen tutku ve şehvet sahibi bir köpeğin durumuna benzetilmiştir. “Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur, kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur” tabiri, onun doymak bilmeyen oburluğunu gösterir. Açıkça bu âyette, insan hayatını maddi dünya ile sınırlandıran ve ahlâki değerleri hiçe sayarak dünyâyı doya doya yaşamak isteyen bir kimsenin psikolojisi anlatılmaktadır. Bu tip şeytanın peşine taktığı din istismarcıları, Allah’ın dininin gerçeklerini öğrenir de dünyevi çıkarlar uğruna gerçeklerin üzerini örter ya da âyetleri manevi tahrife gider. Yeryüzünde bozgunculuk çıkaran yöneticilerin koltuklarının bekası için, onların keyfine göre fetva verir ve yorumlarda bulunur.
Burada anlatılan kıssadan maksat, herhangi bir şahsın tarifi değil, onun fiilini dile getirmek ve karakterini sözkonusu etmektir. İnsanlık tarihinde dinin, dini sembollerin ve kutsalın dünyevi çıkarlar uğruna kullanılması ve istismar edilmesi eksik olmamıştır. Bel’am b. Bâûrâ gibi sahte din adamı kılığındaki figür de bu örneklerden birisidir. Bu figür, din istismarı örneği olarak bize anlatılır. Kur’an bu tür örnekleri anlatmak suretiyle hem din adamlarını ve hem de Müslümanları bu konuda farkındalık bilinci taşımaya davet etmek istemiştir.