Ayşe Atsan
Ayşe Atsan Çanakkale Ne Değildir?

Çanakkale Ne Değildir?

Boğazlar; dünya coğrafyasında bulunduğu stratejik konumu açısından geçmişte olduğu gibi bugünde önemli bir geçiş yeridir.

Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan boğazlar ekonomik açıdan tarih boyunca büyük bir öneme sahip olmuştur. Boğazlara sahip olmak tüm dünya ticareti ile yakın ilişki halinde olmak anlamına geldiği için bazı ülkeler tarih boyunca boğazlarda hakimiyet kurmanın hesapları içerisinde olmuşlardır.

                … 

Sultan Abdülhamit'in bir hayali daha gerçek oluyor, tam 138 yıl sonra.  Türkiye, dünyanın ilk on ülkesi arasına girme hedefine ulaşma yolunda büyük ve önemli adımlar atıyor; Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve son olarak 1915 Çanakkale Köprüsü ile Asya Ve Avrupa'ya 6. Kez birbirine bağlanması bu adımlardan birkaçı sadece.

Ticarette yük hareketi daha kolay ve aktif hale gelecek. Gelibolu'dan Lapseki'ye 3-4 dakikada geçiş sağlanacak. Marmara denizi etrafında ring hattı oluşturacağı için önemli bir ihracat koridoru ortaya çıkacak. Avrupa ile ilişkilerde hem süre kısalacak hem de ekonomik olmayan ihracat ve ithalat ekonomik hale gelecek. Türkiye'ye çok büyük ekonomik kazanç sağlanacak. Köprünün iki ayağı arasındaki uzunluk cumhuriyetimizin 100. Yılını taçlandırmak İçin 2023 metre toplam uzunluğu 3860 m Çanakkale boğazının ilk Marmara bölgesinin 5.asma köprüsü 1915'ten 2023'e uzanan serüvenin öncülüğünü taşımaya devam edecek. Vatana ve millete hayırlı olması dileklerimle...

Çanakkale, Türk milletinin Anadolu'daki gücünün varlığı ile de doğru orantılıdır hep.

102 yıl önce 102 yıl sonra hiç fark etmez. Türk'ün ateşle imtihanı bitmez. Çanakkale'de hasta adam dedikleri Türkler'in şer odaklarını nasıl hüsrana uğrattıklarını hala unutamamışlar ki; içlerinde  yıllar yılı sakladıkları ırkçılık, kin ve nefreti en kapsamlı dün Çanakkale'de kustular, bugünde 15 Temmuz'da. Geçmişten geleceğe tarihleri yalan dolan talan. Ortaçağ karanlığından nazi ruhuna selam duruyorlar. Adları başka başka bayrakları renk renk. Taşeronlar denk ama kuklalar değişik. PKK, PYD, IŞİD, DEAŞ, PYG, FETÖ... Gözden kaçırdıkları ise; bu milletin sadece bayrağı ve vatanı için var olduğu, yaşıyorsa ve nefes alıyorsa bu millet Fethi Sekin'ler, Ömer Halisdemir'ler, Nene Hatun'lar, Kara Fatma'lar, Sütçü İmam'lar, Seyit Onbaşı'lar ile var. 15 Temmuz, Çanakkale ve Kûtül Amâre Kuşatması'nda olanları ve yaşananları unutmasınlar. Bu millet bir kez aldanır yalana, bir kez müsade eder talana. Kıyıma ve soykırıma bir kez göz yumar.

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı ilk aylarda savaş dışı kalmayı tercih etmişti. Çünkü devlet büyük ve yıkıcı bir savaşın yükünü çekemeyecek kadar zayıf durumdaydı. Osmanlı Devleti'nin bu savaş dışı durumu boğazlardan geçebilecekleri için itilaf devletlerinin işine gelmekteydi. Birçok nedenlere dayandırılan bu savaşın Türkler tarafından kaybedilmemesi Türk ve Dünya tarihi açısından önemli gelişmelere sahne olmuştur.

Birinci dünya savaşı sırasında itilaf devletleri tarafından İstanbul'un işgal edilerek boğazların ele geçirilmesi, Osmanlı devletinin saf dışı bırakılması, sosyal ve ekonomik bunalıma düşen Rusya'ya gerekli yardımı göndermek, savaşa henüz girmemiş olan Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekerek Bulgaristan Avusturya ve Macaristan imparatorluğuna karşı yeni bir cephe açmak için Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile itilaf devletleri arasında yapılan kara ve deniz savaşının adıdır Çanakkale. 

Çanakkale öyle bir davadır ki; yarım milyona yakın vatan evladı şehadete yürümüştür. Osmanlı topraklarının düşünmeden şehit kanı ile sulandığı, onbeşlilerin cepheye gitmek için okuldan kaçtığı ve omuzlarında silah ile kocaman adamlara dönüştüğü, Anadolu kadınlarının ön cephede savaştığı, bir hilal uğruna nice güneşlerin battığı, şehitlerin bayraklaştığı, çökmekte olan bir imparatorluktan Türkiye Cumhuriyeti'nin hayat bulduğu, arzın üstünde arşın altında tevhidin kavgasına sahne olan tarihin en büyük meydan okumasıdır.

Unutmayalım ki; bu millet Çanakkale'de ve 15 Temmuz'da Türkiye'nin her yerinde, ülkesinin bağımsızlığı için asla geri dönmeyi düşünmeyenlerin sayesinde dimdik. Tarihin ufuklarına sığmayan kahramanların kahramanlıkları asla zayi olmadı dünya döndükçe de olmayacaktır. Çünkü tarih onları değil onlar tarihi yazdılar. Türk'ün asırlardır süregelen muhteşem hükümranlığı hep var olacaktır.

                

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Atsan Arşivi