Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu ‘Bu hamur daha çok su kaldırır’

‘Bu hamur daha çok su kaldırır’

Siyasi partiler ve ittifakların milletvekili aday listelerini YSK’ya teslim etmeleriyle başlayan tartışmalar yatışmak üzere. Yerlerini beğenmeyen, listelere kızan ve partilerinin tercihlerini kabullenemeyen adaylarla, partililerin açıklamaları ve istifaları büyük gürültü kopardı.

Kimileri sessiz sedasız çekilirken, kimilerinin ayrılışı sancılı oluyor.

Bu kavganın seçmen nezdindeki karşılığını zaman gösterecek. Ayrılanlar ciddi bulundu mu, yoksa kişisel ikbal kaygısının uzantısı olarak mı değerlendirildi, öğreneceğiz.

Yavaş yavaş ısınmakta olan kampanya döneminin istenildiği gibi gitmediği de bir gerçek. CHP listesinden seçime girme kararı alan DEVA anlamsız televizyon reklamından vazgeçti, Sadullah Ergin’i savunma derdine düştü.

Listelerinde yer aldıkları CHP’nin genel merkeze uzak, ağır topları ise isyanlardalar. Onun Adalet Bakanlığı döneminde başlatılan Ergenekon operasyonlarını unutamıyorlar.

Dönemin kudretli savcısı, Fetö artığı Zekeriya Öz’e Bakan tarafından verilen destek işin tuzu-biberi oldu.

Genel olarak muhalefette bir düzensizlik mevcut. Ak Parti’den koparak bir şekilde CHP’ye doğru akıtılan seçmen Altıok’u sahiplenemiyor.

Psikolojik bir engelle karşı karşıyalar.

Aday tanıtım toplantılarında ve propaganda meydanında çekingen tavırları göze çarpıyor.

Her ne kadar genel başkanları bunda bir beis görmese de seçmen ve adaylar tedirgin.

Olur da milletvekili seçilebilirlerse TBMM çatısı altında nasıl davranacakları merak ediliyor.

2024 ve 2028 seçimlerinde ne yapacaklarını da bilmiyoruz.

TBMM çoğunluğu ile Cumhurbaşkanlığı makamının aynı ittifak tarafından kazanılması halinde beş yıllık seçimsiz dönem gelir.

Yok, eğer birini karşı taraf alırsa 6 ay sonra seçimler yenilenir. ‘Seçmene kararını ver’ deme anlamına gelir erken seçim.

Propaganda malzemeleri de eleştiriye açık.

İngiltere’ye yaptığı ‘tartışmalı’ ziyarette ağzına doladığı ‘300 milyar dolar’ hikâyesine inanmışa benzeyen Kılıçdaroğlu’nun ‘getirdim’ dediği bu paranın nerede olduğunu merak ediyor seçmen.

‘Hayal dünyasında yaşıyor beyefendi’ demekten başkaca çaresi yok.

Bırakın paranın temizliğini - pisliğini, o paranın nerede olduğunu ve hangi sıfatla o parayı getirdiğini bir açıklayabilse, eleştiriler geri alınacak.

Televizyonların prime zamanlarında yayınlanan bunca reklamın karşılık bulması mümkün görünmüyor.

Arkasından gülümseyerek vermeye çalıştığı mesajı eleştiren o kadar fazla kişi duydum ki!

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her gün yaptığı açılışlarla kamuoyunun dikkatine sunulan teknolojik devrim niteliğindeki lansmanların topluma ince mesajlar verdiğini düşünüyorum.

Bir tarafta soyut söylem, diğer tarafta somut ve gerçekleştirilmiş projeler…

Hâsılı propaganda dönemi çok asimetrik biçimde geçiyor.

Tamamen ülke kaynak ve imkânlarıyla üretilen İMECE uydusu, TCG Anadolu gemisi, TOGG, Atak 2, SİHA’lar, savaş uçakları gibi ileri teknoloji gerektiren bilgi birikimi ülke olarak gururlanmamıza vesile olduğu için toplumda karşılık buluyor.

Vatandaşa teslim edilen konutlar doğrudan insana dokunuyor.

Muhalefet 21 yıllık Ak Parti iktidarından sonra girecekleri bu seçime aslında birkaç sıfır önde başlamıştı. Bu kadar uzun süredir iktidardaki bir partinin ve liderinin yıpranması gayet normaldi.

Ancak, bu avantajın ortadan kalkmakta olduğu da bir vakıa.

14 Mayıs’a dört hafta kaldı.

Eleştirecek pek çok şey bulabilir, ‘şu adayı beğenmedim, bu iyi’ biçiminde değerlendirmeler yapabiliriz. Veya daha önemli konulara bakabiliriz.

Ekonominin karadeliği olan enerjide tam bağımsızlığımızı ilan etmeyi kolaylaştıracak ‘Karadeniz gazı’ Arife günü karaya ulaştırılmış olacak.

‘Hamur’ mu, ‘pilav’ mı olduğu tartışılan ‘su kaldırma’ olayı siyaseti çok iyi yansıtıyor.

Şunun şurasında dört hafta sonra dananın kuyruğu kopacak.

Seçmen bir yol ayrımında.

Kafalar karışık.

Umalım ki, istikrar kazansın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi