Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu Balkanlar kimin günahını çekiyor?

Balkanlar kimin günahını çekiyor?

Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan yeni dönem sadece bu iki ülkeyi değil, Balkanları da etkiliyor.

Son aylarda Kosova’da başlayan gerginliğin nereye evrileceği bilinmiyor.

Kosova almış olduğu kararla ülkesinde yaşayan Sırpların Kosova plakalı araç kullanmasını talep edince yer yerinde oynadı.

Bunu Sırplar ve Sırbistan kabullenmiyor.

Ülke bağımsız, ancak Sırplar tanımıyor.

Oysa egemen bir devlet kendi vatandaşlarının araç plakalarına müdahale edebilir.

Etmelidir de.

Sırplar Kosova vatandaşı olarak yaşıyorlar ama kendi devletlerini tanımıyorlar. Sırbistan plakalı araçları kullanarak kendilerince bir tavır geliştirmişler.

Balkanlar dışarının müdahalesine son derece açık bir coğrafya. Slav kökenli ülke ve topluluklar üzerinde Rus etkisi çok fazla.

Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği bölge, dışarıdan müdahale ile kolayca istikrarsızlaştırılabilir bir görüntü sergiliyor.

Balkan halklar başka milletlerle iyi ilişkiler kurabilirler. Kurmalıdırlar da.

Ancak bu, iç işlerine karışarak yerel dengelerinin bozulmasına imkan vermez.

Balkanlar rahatsız edildiğinde önce Avrupa sonra tüm dünya sıkıntıya girer.

Birilerinin bunu istediğini görebiliyoruz.

Kosova karışırsa bölge ateş topuna döner.

Sırbistan istemese de Kosova bağımsız bir devlete sahip.

Kosova – Arnavutluk ilişkisi bu tartışmaları farklı bir noktaya götürme potansiyeli taşır.

Devletler maalesef ulusal menfaatlerini başka devletlerinkiyle birlikte görebiliyorlar.

Sırbistan Rusya’nın uzantısı konumunda.

Öte yandan, Kosova üzerindeki ABD ve AB ilgisini de yabana atmamak gerekiyor.

Balkan milletleri kendi göbeklerinin bağını kendileri kesemezlerse daha çok sıkıntı çekerler.

Türkiye iki tarafa da itidali tavsiye etmelidir.

Araç plakası meselesi Sırplar açısından Sırbistan ile bağlantının bir uzantısı olarak görülüyor.

Sırbistan Kosova tarafından ülkelerine giriş yapmak isteyen üçüncü ülke vatandaşlarını ülkelerine almıyor.

Eğer öncesinde Sırbistan mührü bulunan bir pasaport ibraz edilmemişse kendi ülkelerine illegal biçimde giren muamelesi yapıyorlar.

Olayı büyüten Sırp tarafı ile olaya şimdi müdahale etmek isteyen Kosovalı yöneticiler bir orta yol bulmak zorundalar.

Sıcak çatışmaya dönüşeceğini düşünmediğimiz somut olay kabuk bağlayan yaraları depreştiriyor.

Sırp yönetimi altında iken katliama uğrayan Yaşari Ailesi örneğinde olduğu gibi, Sırpların insan hakları sicili hiç de parlak değil.

Arkasına Rusya’yı aldığını düşünen Sırplar aklını başına toplamak zorundadır.

2023 yılı içinde olayın farklı şekillerde tekrar gündeme getirileceğini öngörebiliriz.

Balkanlar hem coğrafya hem de insan kalitesi bakımından Anadolu’nun tabii bir uzantısıdır. Dolayısıyla, buranın istikrara kavuşturulması Türkiye’nin asli meselesidir.

Kamuoyuna yansıyan doğrudan temaslar yok değil.

Arnavutluk Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti sonrasında Kosovalı yöneticilerle de bir görüşme oldu.

Sırplarla ilişkiler de devam ediyor.

2023 gibi kritik bir yılda, yani iç siyasetin dışarının önüne geçtiği bir dönemde ülkemiz için kritik öneme sahip bu meseleye karşı tedbir almak gerekiyor.

Fillerin tepiştiği bir zaman aralığında çimleri rahat bırakılmalıdır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi