BAL TUZAĞI
Guererro aslında gazeteci değil bir üç kağıtçıdır. Vanunu ile bir yolunu bulup dost olmayı ve Vanununun elindeki resimlerden 7 tanesine sahip olmayı başarır.
Guererro uğradığı Madrid’de, Sunday Times Madrid temsilcisinin ofisini ziyaret eder. Amacı elindeki resimleri Sunday Tımes’e satmaktır. Temsilci gazetenin Londra merkezini bilgilendirir.
Gazete yönetimi konunun araştırılması için Peter Hounam’ı görevlendirir. Çükü Hounam fizik mezunudur ve konuya çok yabancı değildir.
Hounam, Guererro ile irtibata geçerek Vanunu ile görüşmek üzere beraberce 30 Ağustosda Sidney’e uçarlar. Vanunu ile tanışan Peter Hounam ona bir takım sorular yöneltir. Verdiği cevaplardan konuya yabancı olmadığı izlenimi edinir. Ya resimler Dimona resimleri değilse? Ya bu da Guererro gibi bir üç kağıtçıysa? Çünkü Vanunun anlattıklarının Guererro’nun anlattıklarıyla hiçbir benzerliği yoktur.
Vanunu, Peter’e , ‘’bu belgelerin Sunday Tımes’de yayınlanmasını istiyorum. Herhangi bir ücret talebimde yok. Tek şartım ismimin verilmemesi. Amacım Dimona’dan dünyanın haberdar edilmesi’’ teklifinde bulunur. İsminin yazılmasının kendi güvenliği açısından uygun olacağını, gerekçeleri ile anlatan Peter, Vanunu’yu Londra’ya uçmaya ikna eder.
Bir gün sonra Vanunu merkezden uzak bir otele yerleştirilir. Gazete elemanlarından birisi gözcü olarak görevlendirilir. Amaç Vanunu’yu Mossad’ın dikkatinden kaçırmak ve belgeleri bir nükleer fizikçiye doğrulattıktan sonra yayınlamaktır.
Vanunu, önceden birkaç kez yaptığı gibi 24 Eylül günü çarşıda vitrinleri seyrederken kaybolduğu izlenimi uyandıran ve oldukça çekici bir kadın dikkatini çeker. Kadına yaklaşır ve kendisiyle bir kahve içip içmeyeceğini sorar. Kadın utangaç bir tavırla teklifi kabul eder. Adının Cindy olduğunu söyler. Sözde Amerika’da güzellik uzmanı olarak çalışır. Cindy aylardır takip ettiği avını yakalamıştır; hem de teklifi karşı tarafa yaptıracak kadar kendisine güven sağlayarak. Çünkü Cindy, Vanununun hangi yemeklerden hoşlandığını bilecek kadar onun hakkında brifing almıştır. MOSSAD’ın ‘’Bal Tuzağı’’ kullanmada üstüne yoktur. Acımasızlıkta da…
Cindy’nin Mossad ajanı olabileceği uyarısında bulunulur ama Vanunu dinlemez.
Peter’e , telefonda günde iki kez arayacağını söylemesi Sunday Times’le son bağlantısıdır.
Kadın bir yolunu bulur akrabaları olduğu yalanıyla Vanunu’yu Roma’ya götürür. Akrabasının evi olduğunu söylediği eve girer girmez iki adam üstüne çullanır ve ellerine kelepçeyi vururlar.
Noga isimli İsrail istihbarat gemisi Antalya limanından 180 derece rotasını değiştirip Batıya yol almaya başlar. İtalya’nın La Spezia limanına yakın uluslar arası kara sularında demirlediği gün elleri bağlı baygın Vanununun penceresiz kabine kapatıldığında tarih 30 Eylül 1986 yı gösterir.
Gemi gizli askeri bir üsse demirlediği 6 Ekimde Vanununun hürriyeti sona ermiştir. Hukukla ilgisi olmayan yargılama sonunda 18 yıl hapse mahkum edilir.
Şunları söylemeden de konuyu kapatmak istemiyorum. Bizde, adı araştırmacı gazeteciliğe çıkmış ideolojik hastalar yüzünden Peter Hounam’dan özür diliyorum. Çünkü bilgi kaynağına verilen sözlere nasıl sadık kalınır, nasıl korunur, onun can emniyeti için nasıl fedakarlık yapılır, işinden olmak pahasına kendi gazetesi nasıl eleştirilir, kendi ülkesi korkaklıkla nasıl suçlanır, gerçeği bulmak için nasıl can tehlikesi göze alınır, bilgi kaynağının doğrularını savunmak için Avustralya-İsrail-İngiltere üçgeninde nasıl koşturulur hepsini bulmanız mümkün.
Vanununun belgeleri gerçek olduğu halde İsrailin nasıl yalancı, acımasız, iki yüzlü, kaypak 30 yıldır müttefiklerini aldatan, hiç güvenilmeyecek bir devlet olduğunun açıkça nasıl söyleneceğini gösteren Peter’e Allah iman nasip etsin demek geçti içimden.
İsrail’in nükleer silah sahibi olmasına ABD ve AB ülkelerinin hepsi destek vermiştir. CIA doğrudan işin içindedir zaten. Kısacası iki yüzlülükte İsrail’den hiç de geri kalmazlar. Selamlar.