Selçuk Özkan
Selçuk Özkan At, avrat, pusat!

At, avrat, pusat!

‘Delikanlı’ nasıl olunur? Çizelim modeli!...

- Kolay parayla arabayı aldın mı?…(At)

-Yanına da bir manita yaptın mı?...(Avrat)

-Beline de 14’lüyü taktın mı?...(Pusat)

-Senden delikanlısı yok!...

Her yer senin, tüm şehirde önüne gelene, canını sıkana sıkar geçersin. Cezalar zaten hafif değil mi? Ne olacak canım… ‘nam’ olsun… Sudan sebeple sık kafasına gitsin… Ceza Kanunları da hafif ve caydırıcı değil zaten, 4-5 yıl yatar çıkarsın. Öyle ya… Delikanlı adamsın! Yesinler ‘deli’ tarafını!

***

Genelleme yapmak doğru değil ama günümüzün delikanlı modeli böyle çiziliyor...

Konya’da ve ülkemizde yaşanan asayiş olaylarında da bu durumu müşahade ediyoruz... Konya bazı şehirlere göre daha huzurlu olmasına rağmen, ne kadar dikkat etsek de arada bir ‘çıkıntılık’ oluyor.

Serseri mermiler ilginç hesaplaşma haberlerine konu oluyor.

Örnek: Olay basit bir yol verme tartışması, sonuç 2 ölü, 1’i ağır olmak üzere, 3 yaralı. Sebep, kırmızı ışıkta geçtin, yok sinyal vermedin, yol vermedin ‘savaş çıkıyor, savaş…’

Ülkenin güvenlik güçleri varken sade vatandaşlar neden silaha gerek duyar? Silah ile hiç işi olmayan sıradan esnafın bile artık belinde silah var, neden?

Toplum yay gibi gergin… Sabır yok… Tahammül yok…

Toplumsal olaylara karşı, vatan koruyoruz, ülke koruyoruz diye insanlara ‘silahlanın’ mesajı veren iş insanları! Verdikleri mesajların sonuçlarını gözlemliyor mu acaba?

Bakın küçük bir istatistik veriyorum. Türkiye’de yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere en az 25-30 milyon adet silah bulunuyor. 30 milyon ateşli silah, yani şöyle desek abartmış olur muyuz bilmiyorum. 2 evden birinde silah var! Kimde bu silahlar? Polis, asker kısaca güvenlik güçlerinde mi? Hayır! Bildiğin normal sade vatandaşta…

Amaçsız, bilinçsiz ellere kolay teslim edilen ateşli silahlar son 4 yılda neredeyse yüzde 70 oranında yaralanma ve ölümcül sonuçlara sebebiyet verdi. Yine bireysel silahlanmanın neticesinde 1 yılda 2 bin kişi öldürüldü, 3 bin küsür kişi de yaralandı.

Bizim sözüm ona ‘delikanlılar’ boş durmuyor.

Geçtiğimiz hafta sonu Konya’da şehrin merkezinde 4 adet yorgun mermi çekirdeği buldum. Tamamen tesadüfen nereden ve kim tarafından atıldığı belli olmayan mermi çekirdeği. Baya bildiğin yol kenarında, kaldırımda!

Yasalara ve mevzuata baktığımızda silah ruhsatı almak neredeyse imkansız ama silahı alması kolay!

Ruhsat olmasa da olur (!) Peynir ekmek gibi kolay satılıyor.

 

Öyle ya burası Türkiye, neyi ararsan bir şekilde bulursun, paradan haber ver, paranın açamayacağı kapı yok bu ülkede!...

Aslında konu çok uzun, anlatacak çok şey var, kadın cinayetleri, erkeğe-kadına şiddet haberleri, diziler, düğünler…

Kapağı kapatalım!...

Türk kültürüne göre yiğitlik, mertlik, erliğin sembolü olan ‘At, avrat, pusat’ sözü, çoğu Atalar sözünde olduğu gibi yine yanlış anlaşıldı, yine yanlış uygulandı. Asayiş olaylarını inceleyin göreceksiniz. Ne ‘yiğit’ var, ne ‘mert’, ne de ‘er’… Sadece bahanesini arayan kahpe kurşunlar var, sözüm ona delikanlıların silahında!...

Dur… Aklıma bir parça geldi!...

‘Seni versinler ellere, beni vursunlar, sana sevdanın yolları, bana kurşunlar, lar, lar, lar!!! - Kayahan

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selçuk Özkan Arşivi